Anasayfa / Köşe Yazıları / Zafer inananlarındır

Zafer inananlarındır

Yarın Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2.turu için sandığa gideceğiz. PKK/YPG terör örgütü ve siyasi kolu HDP/YSP destekli 6’lı masanın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ilk turdan sonra içine düştüğü söylem boşluğunu doldurabilmek için çok çabaladı.

İlk turda halkın bir kez daha verdiği destekle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ( CHS) yoluna devam edecek. Kılıçdaroğlu’nun 2.tur için parlamenter sistem söylemi boşa çıkmış oldu. Kılıçdaroğlu’nun ilk turda baskın dille öne çıkardığı ve HDP’nin tutum belgesiyle ve beklentileriyle örtüşen; kayyımların kaldırılması, Demirtaş’ın serbest bırakılması, KHK’lıların devletteki görevlerine dönmeleri, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın uygulanması gibi söylemleri, ilk turun yenilgisi nedeniyle 2.turda daha kısık sese dönüştü.

Bunun yerine başka vurgulara tutunulmaya çalışıldı. Bunun için; sığınmacılara yönelik nefret dili ve tutumu dışında öne çıkan bir başka politikasını çok net bilemediğimiz Zafer Partisi ve onun Genel Başkanı’na yöneldi. Görüşmeler yapıldı. Bundan rahatsızlık duyan 6’lı masa birleşenleri oldu. Ümit Özdağ’ın içişleri bakanı olacağına dair sosyal medya paylaşımıyla bu rahatsızlık daha da arttı. Bunun HDP/YSP’de de yansımaları oldu.

Sonunda Ümit Özdağ ve Kemal Kılıçdaroğlu aralarında yaptıkları 7 maddelik bir protokole imza attılar.

CHP Genel Başkanı açısından ilk göze çarpan husus; anayasanın ilk 4 maddesi ile 66. maddesinin korunacağının ancak başka bir partinin Genel Başkanı’nın ısrarıyla ve bir protokol maddesine dönüştürülerek sağlanacağının güvencesinin verilmesidir.

Bunu tersinden okursanız tuhaf olan durum; bu protokolde yer almasaydı CHP Genel Başkanı’nın anayasanın ilk 4 maddesinin ve 66. maddesinin değiştirilmesine yatkın olduğu anlamının çıkmasıdır.

Protokoldeki diğer bir madde kayyımlarla ilgili. O maddede, bazı yorumların aksine Kemal Kılıçdaroğlu’nun HDP’lilerin beklentilerini karşılayan önceki söylemiyle çelişen bir husus yoktur.

Zira o madde de; terör ve terör örgütü ilişkisi tespit edilen belediye başkanın hızlı hareket edilerek, hukuktan alınan yetkiyle görevden uzaklaştırması ancak yargı kararıyla mümkün olması şartına bağlanmıştır. Böylece yargılama süresi boyunca terör ilişkisinin sürmesine göz yumulmuş olacaktır.

Bunun içindir ki; söz konusu protokolde HDP/YSP’yi çok da kaygılandıracak bir husus yoktur.

Nitekim PKK/YPG terör örgütü ve onun siyasi kolu HDP/YSP’nin sözcüleri 2.turda da Kılıçdaroğlu’na desteklerini sürdüreceklerini ortaya koydular.

HDP eş başkanı Pervin Buldan, Ümit Özdağ ile yapılan protokolden öte; “Bizim için esas olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun verdiği sözlerdir” dedi.

Nitekim peşi sıra yine PKK/YPG terör örgütü elebaşları 2.tur içinde Kılıçdaroğlu’na destek açıklamaları yapmaya devam ettiler.

Bu arada HDP/YSP’den milletvekili seçilen Cengiz Çandar, Suriye’den öz yönetim örneği vererek; “Kemal Kılıçdaroğlu, HDP eş başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar aralarında görüştükten sonra bir mutabakat ortaya koydular” dedi.

Bu tablo karşısında Ümit Özdağ’ın; “Kemal Kılıçdaroğlu kazanırsa iç savaş çıkar” ve “AK Parti gider 6’lı masa gelirse FETÖ de gelir” kaygılarını giderecek esaslı hiçbir vurgunun olmadığı protokolün, bakanlık beklentisinin ele alındığı değerlendirilmesini güçlendiriyor.

Öte yandan Kılıçdaroğlu’nun danışmanı olan Recep Cengiz isimli şahıs, seçim sürecinde yaptığı konuşmalarda; “KHK ile uzaklaştırılan sadece 5000 civarında hakim ve savcılar değil, askerler, bürokratları da görevlerine çağıracağız” duyurusu yapmaya devam etti.

Kısacası 2.turda da ilk turda olduğu gibi FETÖ, PKK/YPG terör örgütleri temsilcileriyle siyasi pozisyon almış durumdalar. Arkalarındaki Batı/ABD emperyalizmi ise tüm kozlarını oynayarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan kurtulmak için bu turda da varını yoğunu ortaya koyuyor.

Hep söylediğimiz gibi; emperyalizm terör silahından sonuç alamayınca şimdi de demokrasi maskeli silahından ve ona destek olsun diye de kur silahından sonuç almanın hevesinde.

Yarın sandığa giderken unutmayalım ki; unutulan ihanetler tekrarlanır.

Ve bilelim ki;

15 Temmuz destanının rövanşını almak isteyenlerin, milli teknoloji hamleleriyle enerjiden ekonomiye tam bağımsız Türkiye mücadelesini akamete uğratmak isteyenlerin, FETÖ, PKK/YPG terör örgütlerinin ve onun siyasi uzantılarını sahaya süren emperyalizmin yenilgisi için gerekli olan tek bir oydur.

İnanıyoruz ki, emperyalizm ve uzantıları bir kez daha yenilecek ve yeni yüzyılda tam bağımsız Türkiye hedefiyle Türkiye Yüzyılı ilerlemeye başlayacak.

Zafer inananlarındır.

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …