Anasayfa / Köşe Yazıları / ABD, Suriye ve Irak’tan çekiliyor mu?

ABD, Suriye ve Irak’tan çekiliyor mu?

ABD Suriye ve Irak’tan çekilir mi? ABD’de çıkan bir haber üzerine birkaç gündür bu sorunun cevabı aranıyor.

Bu sorunun bir çırpıda verilebilecek bir cevabı yok. Çok boyutlu ve derinlikli ele alarak, değerlendirme yapılabilir. Her şeyden önce çekilmeden ne anlaşıldığının veya ne anlaşılması gerektiğinin tespiti önemlidir.

Bu noktada birbirinden farklı gerekçelendirilebilecek “çekilme” senaryolarından söz edilebilir.

Birinci senaryoya göre; ABD özellikle Suriye’de sürdürdüğü planında istediği aşamaya gelmiş, PKK terör örgütü eliyle yeni karakol inşasını başarmış, İsrail’e yeni bir kardeş üretmiştir ve artık fiili olarak burada bulunmak yerine uzakta da olsa denetimini orada varmışçasına sürdürebilecektir. Bu kapsamda Irak ve Suriye’nin geleceğini de Doğu Akdeniz’deki dayatmak istediği yeni sömürge düzeneğine eklemlemiştir.

Buna göre ABD’nin karakolu İsrail’in “vaat edilmiş topraklar ” hedefinin de önü açılmış olacaktır.

Birinci senaryo da bu sıralananlar gerçekleşmiş ise, ABD’nin bölgeden çekilmesinin anlamı başka sonuçlar üretir.

İkinci senaryoya göre; ABD çekilecektir çünkü yıllardır arzu ettiğine bir türlü kavuşamamış, bilhassa Suriye’de yeni bir karakol, yeni bir garnizon devletçiği kurabilmenin zeminini yeterince oluşturamamıştır.

Fakat esas hedefinden de bütünüyle vazgeçmemiştir. Ancak şartların zorluğu nedeniyle yeni bir faza geçmek istemektedir. Bu noktada Türkiye’nin kararlı mücadelesi de karşılaştığı en önemli zorluktur ve bunun için de yeni yöntemler geliştirmesi gerekecektir. Bu nedenlerle adına “çekilme” denilen bir tercihi geçici de olsa benimseyecektir.

Bu ikinci senaryo gerçekleşiyorsa veya gerçekleşecekse o zaman da bölgenin geleceğiyle ilgili yeni koşullar oluşacaktır.

Üçüncü senaryoya göre ise; ABD bölgedeki tüm planlarından vazgeçmiştir. İsrail’le bütünleştiği, “vaat edilmiş topraklar” hedefinden de, Suriye-Irak ve Doğu Akdeniz ısrarından da vazgeçmiştir. Türkiye’yi de hedef alarak, terör örgütleriyle iç içe olmaktan da vazgeçmiştir.

Artık Türkiye’nin safında olacak, Türkiye’nin FETÖ, DEAŞ ve PKK/YPG terör örgütlerine karşı verdiği mücadelede gerçek bir müttefik gibi davranacak, Mehmetçiğin yanında, bu terör örgütlerine karşı mücadele edecektir.

Bu kararın ilk adımı olarak da bölgede terör örgütlerine, PKK/YPG terör örgütüne verdiği tüm silah ve mühimmatı toplayacaktır.

Bu üçüncü senaryo gerçekleşiyor veya gerçekleşecekse o zaman sadece Suriye-Irak ve Doğu Akdeniz jeopolitiği değil, sadece Ortadoğu jeopolitiği de değil, küresel güç jeopolitiğinde de çok kapsamlı, çok bileşenli yepyeni koşullar ortaya çıkacaktır.

Sözü ve senaryo sayısını daha fazla uzatmadan ABD’nin bölgeden “çekilme” durumunun bu üç muhtemel gerekçeyle irdelenmesi gerektiğini saptamak gerekir.

Tabii her birinin birbirinden çok farklı sonuçlarını da çok kapsamlı irdelemek kaydıyla.

Unutulmamalıdır ki, jeopolitik hesaplar çok boyutludur. Tek bir faktörle açıklanamaz.

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …