Asrın felaketinde devlet-millet el ele

Asrın felaketinin üzerinden bir yıl geçti. Geçen yıl bugün 11 ilimizi derinden sarsan çok büyük bir depremle uyandık. Sabaha karşı saat 4.17’de 7.8 ve ondan dokuz saat sonra da 7.5 büyüklüğünde iki büyük depremle sarsıldık. Binlerce canımızı kaybettik. Şehirler yerle bir oldu. Dünya deprem tarihinde eşine az rastlanır düzeyde iki büyük deprem, aynı bölgede peş peşe yaşandı.

Bu yüzden de yaşanılan asrın felaketiydi. Tüm dünyada da yankısı büyük oldu.

İki büyük deprem; 11 il, 124 ilçe, 7 bine yakın köy ve mahallede ağır yıkıma yol açarak, 14 milyon kişiyi afetten doğrudan etkiledi.

Asrın felaketinin yaraları, acıları, asrın birlikteliğiyle devlet-millet el ele sarılmaya çalışıldı.

Türkiye’nin kalbi deprem bölgesinde atarak, bir yandan arama-kurtarma seferberliği diğer yandan tüm ihtiyaçların karşılanması herkesin önceliği oldu. Her şey deprem bölgesinin acılarını dindirebilmek, yaralarını sarabilmek için seferber kılındı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifade ettiği gibi; “Depremde yıkılan 39 bine yakın binanın 26 bininde arama kurtarma faaliyeti yürütülmesi gerekmiş, ayrıca 200 binden fazla ağır hasarlı bina ile karşılaşılmıştır. Deprem bölgesine 1 milyon çadır gönderilmiş, 215 binin üzerinde konteyner kurulmuş, 349 bin haneye kira yardımı yapılmış, taşınma ve destek ödemelerinde bulunulmuştur.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan; deprem bölgesindeki çalışmalarda 650 bin personelin görev aldığına dikkati çekerek 11 bin 500’ünü yabancı ekip görevlilerinin oluşturduğu 35 bin 250 arama kurtarma personelinin, 142 bin güvenlik görevlisinin, sağlıkçılar, madenciler, ormancılar ve gönüllülerin bulunduğunu, çalışmalara 20 bin iş makinesi ve araç, 141 helikopter, 182 uçak ve 23 geminin katıldığını, deprem bölgesi geneline 150 bin TIR yardım malzemesi gönderilirken 20 milyon gıda kolisi dağıtıldığını, günde 4 milyon kişiye yemek hizmeti sunulduğunu hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da ifade ettiği gibi; esasen bu afet bir yönüyle de dünyanın en büyük arama-kurtarma ve iyileştirme operasyonudur.

Aradan geçen bir yılın sonunda, kalıcı konutların yapımında ve tesliminde de ciddi bir mesafe alınmıştır.

Bu hususta da Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölge genelinde halen yapımı süren 40 bin konutu inşaatı tamamlandıkça peyderpey hak sahiplerine teslim edeceğiz, 2 ay içinde deprem bölgesi genelinde 75 bin konutun teslimini bitireceğiz, temel atılmasının üzerinden 1 yıl geçmeden inşaatları bitirme sözümüzü önemli ölçüde yerine getirerek, yıl sonuna kadar 200 bin evi teslim etmiş olacağız. Amacımız, takip eden dönemde de her ay 15-20 bin konut ve köy evini hak sahipleriyle buluşturmaktır” ifadelerini kullanmıştır.

Tüm gayretlerin sonucunda deprem bölgesi yeniden ayağa kalkarak, bu defa çok daha güvenli şehirler kimliğine kavuşacaktır.

Her afet, her felaket derslerle doludur. Hepimiz payımıza düşen dersleri çıkararak, yaşadığımız mekana, çevreye sahip çıkma bilincini yitirmeden, yaşanabilir, dayanıklı şehirlere, güvenilir yerleşmelere kavuşmamız önceliğimizdir.

Yerel seçimlere doğru, yönetimine talip olunan şehirleri; her bakımdan kucaklayan, gecesini-gündüzünü, dikkatini, enerjini şehrine veren, yaşanabilir, soluk alan, güvenli şehirlere kavuşulması hedefiyle eser üreten, eksiksiz hizmet veren belediye başkanlarını seçmek de önceliğimizdir.