Anasayfa / Köşe Yazıları / Yerel seçimlere doğru siyasi pozisyonlar

Yerel seçimlere doğru siyasi pozisyonlar

Yerel seçimlere doğru siyasi partilerin yoğun çalışmaları sürüyor. Cumhur ittifakı, büyük ölçüde adaylarını belirledi. En çok merak edilen İstanbul, Ankara ve İzmir adaylarını açıkladıktan sonra İstanbul ilçe belediye başkan adaylarının tanıtımını da geçen hafta sonu gerçekleştirildi.

Mevcut belediye başkanlarının sadece 3’ü yeniden aday gösterilmedi. İnce elenip sıkı dokunan bir çalışmanın ürünü olduğu anlaşılan ilçe belediye başkan adayları listesiyle İstanbul’un yerel yönetimler takımı belirlenmiş oldu.

Şimdi iş projelerin açıklanması ve kampanyanın yürütülmesine kaldı. Cumhur ittifakının 2019 seçim sonuçlarından çok önemli dersler çıkardığı, çok sıkı çalışıldığı, seçmen ve teşkilat düzeyinde istişare süreçlerinin titizlikle yürütüldüğü görülüyor.

Esasen Cumhur ittifakının her seçimde olduğu gibi bu seçimde de pazarlıklara dayalı olmayan birlik ruhu yine dikkat çekiyor. Bu durum, siyasi uyum ve işleyiş açısından sağladığı olumlu atmosfer kadar doğru ve isabetli aday belirleme imkanı da veriyor.

Muhalefet açısından ise işler epeyce çetrefilli seyrediyor. 2019 seçiminin atmosferinden uzaklaşılmış, ittifak zemini dağılmış ve siyasi dağınıklık baskın karakter kazanmış durumda. CHP ile İyi Parti (İP) arasındaki kopuş, ittifak zeminini dağıtan en önemli etken. CHP açısından geriye PKK’nın siyasi kolu DEM kalıyor. Onunla da ittifak yapmanın getirisi kadar götürüsünün de olabileceği biliniyor. Ayrıca PKK’nın DEM’i bu defa pazarlığı daha sıkı yapmanın niyetinde olduğu anlaşılıyor. CHP’nin elinin mahkum olduğu hesap ediliyor. Bu yüzden de ilk kez büyük illerde bilhassa İstanbul’da ilçe belediye başkanlığı arzulanıyor. Diğer bir ifadeyle bu ilçelerde CHP’nin kendi adaylarını desteklemesi hedefleniyor. Bu yüzdendir ki, örneğin Mersin’in ilçe belediye başkan adayları belirlenirken 2 ilçenin adayının açıklanması sonraya bırakılmıştır. Zira bu iki ilçeye DEM ilgi göstermektedir.

Öte yandan CHP il belediye başkan adaylarını açıklarken, Antalya’yı sonraya bırakmıştır. Bu konuda da DEM’in, Antalya Belediye Başkanı Muhittin Böcek hakkında olumsuz beyanları akla gelmektedir.

Öte yandan CHP kongresinde gerçekleşen genel başkan değişimi de sancılı olmuştur. Kılıçdaroğlu’nun kongrede ifade ettiği “hançerlenme” metaforunun etkisi sönümlenmemiştir ve özellikle Ekrem İmamoğlu’na yönelik yansımaları diri ve canlıdır.

Muhalefetin 6’lı masasının dağılması, birbirinden farklı siyasi sonuçlar üretmiştir. Bunlardan en etkileyicisi İP’in CHP’ye karşı aldığı veya almaya çalıştığı pozisyondur. O pozisyon, İP’in CHP’ye doğru oy geçişini durdurmak ve içine düştükleri siyasi türbülansı bertaraf edebilmektir. Bunun için de şimdilerde CHP’nin, PKK’nın DEM’iyle demlenme sürecine göre pozisyonunu daha kuvvetli belirleyip, sonuç almak isteyecektir.

Sonuçta bu seçim sonrası siyasi yeni atmosfer doğacak ve çok yeni siyasi tartışmalara zemin hazırlayacaktır.

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …