Anasayfa / Köşe Yazıları / Atatürk’le aldatmak

Atatürk’le aldatmak

Türkiye özellikle son 12 yıldır ivmelenen küresel saldırılarla karşı karşıya. Türkiye, tam bağımsızlık mücadelesinin hasımlarının saldırısıyla karşı karşıya. Terör örgütlerinin kuyruklarını birbirine bağlayan, sahaya süren, hedefe Türkiye’yi koyanlar, yıllardır vazgeçemedikleri şer planlarının gereği için çırpınıştalar.

İlk cephe olarak; Doğu Akdeniz’den, Irak’tan, Suriye’den ve onun ikinci cephesi olarak, Balkanlar’dan, Karadeniz’den Kafkaslar’dan Türkiye’yi sıkıştırmanın, geleceğine ipotek koymanın şer gayreti içindeler. 100 yıl önce başaramadıklarını şimdi başarabilmenin çabasındalar.

Türkiye’nin verdiği mücadele; milli mücadeledir, istiklal mücadelesidir, tam bağımsızlık mücadelesidir ve hasmı açık seçik bellidir. Batı emperyalizmi ve tüm uzantıları Türkiye’ye diz çökertebilmenin çabasındadır.

Siyonist-evanjelist emperyalizm; Türkiye’yi kontrolden çıkmaması için dışarıdan- içeriden teslim almanın gayretindedir. İsrail karakoluna eş olsun diye Türkiye’nin güney hattında PKK terör örgütü eliyle yani bir karakol inşasının çabasındadır. Mehmetçiğe yapılan son kahpe saldırının planlayıcıları ve asıl failleri; ABD ve İsrail’dir. Aylardır ABD’nin terör örgütü PKK ile yaptıkları “tatbikat” esas olarak, terör saldırıları provasıdır.

Açık olarak ifade edilmelidir ki; terör örgütleriyle mücadele ediyoruz ama asıl arkasındaki emperyalizmle savaş halindeyiz. Bu gerçeğin dışında kalanlar, Türkiye gerçeğinin safında olamazlar. Mehmetçiğin Gazi Meclis’ten süresi doldukça istediği yetki tezkerelerine “hayır “oyu verenler, Türkiye’nin emperyalizme karşı verdiği mücadelenin içinde olamazlar. Türk Silahlı Kuvvetleri’ni (TSK) yıpratmaya dönük pozisyon alanları koruyup kollayanlar Türkiye’nin safında yer alamazlar.

Atatürk maskesiyle; Atatürk’le halkı aldatmaya çalışanlar, sıkıştıkça Atatürk tüccarlığına soyunanlar, gardırop Atatürkçülüğü ile gerçek konumlarını örtmeye çalışanlar, Türkiye’nin tam bağımsızlık mücadelesinde adres olamazlar.

Mavi Vatan stratejimizi zayıflatmaya, “saldırganlık olarak algılanır” diyerek, edilgenleştirmeye çalışanlar, Karabağ 30 yıllık emperyalist işgalden kurtarılırken, emperyalizmin mikrofonu gibi konuşanlar, Türkiye’nin milli savunma sanayiinde aldığı mesafeyi küçümseyerek, yıpratmaya yeltenenler, PKK terör örgütünün siyasi koluyla kol kola girerek, aynı pozisyona düşenler, ” TSK kimyasal silah kullanmıştır” çirkin iftirasını atanları koruyup kollayanlar, Türkiye’yi “işgalci” görenlerin elini öpenler, “Mustafa Kemal’in itleri” çirkin sözlerini sarf edenlerle, tezkereler ve bildiriler kardeşliğiyle siyasi yakınlaşmaya girişenler, emperyalizminin iç cephede gedikler açma çabasında yer alanlar, 5 yıldır evlat nöbetindeki Diyarbakır Anneleri’ne PKK terör örgütü ve siyasi kolu çekincesiyle destek olamayanlar, PKK terör örgütünün siyasi koluyla kol kola girip Libya tezkeresine de “hayır” oyu vererek, Doğu Akdeniz’de Batı emperyalizmini dayatmak istediği yeni sömürge planını Libya anlaşmasıyla zedeleyen Türkiye’nin safından kopanlar, iktidara gelecekleri umuduyla PKK, FETÖ ve emperyalizmi heyecanlandıranlar; Atatürk tüccarlığı ile gardırop Atatürkçülüğüyle, Atatürk maskesiyle gerçek yüzlerini asla gizleyemezler.

O yüzler ki; dış cephede Mehmetçiğin bileğini bükemeyenlerin iç cephede gedikler açma çabasının dayanaklarıdır.

O yüzler ki; Atatürk’le aldatarak, emperyalizmi umutlandıranlardır.

O yüzler ki; mazlum milletlerin umudu tam bağımsız Türkiye davasının; öznesi, neferi, umut edileni, başavurulanı, adresi olamayanlardır.

O yüzler ki; Atatürk istismarıyla, Atatürk rozetleriyle, posterleriyle, maskeleriyle gerçek niyetlerini gizlemeye çalışanlardır.

Başta o yüzler bilmelidirler ki; hakikat, sahteliğe asla yenilmeyecek…

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …