Kılıçdaroğlu koltuğu bırakmıyor

CHP’de genel başkanlık çekişmesi sürüyor. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisinin TBMM’de grup toplantısında yaptığı konuşmada; “Açık ve net söylüyorum. Değil altılı masa, Türkiye’nin aydınlığa çıkması için gerekirse on altılı masa kuracağım. Hiçbirimizin, hiçbir Cumhuriyet Halk Partilinin umutsuzluğa kapılma hakkı da yoktur yetkisi de yoktur. Hiçbirimiz umutsuzluğa kapılmayacağız. En zor koşullarda Türkiye’yi aydınlığa çıkarmak bizim görevimizdir. Tarihimize yüklediğimiz bir görevdir” diyerek, kendince yeni hedef belirledi.

Ayrıca seçimden bugüne geçen süreçte kendisi dışında herkesin değişebileceğini gösterdi. Parti üst yönetimini değiştirdi. Tüm danışmanlarını görevden aldı. 81 il başkanıyla toplantı yaptı ve onlara da aynı kararlılığını gösterdi.

Sonuçta Kılıçdaroğlu koltuğunu bırakmıyor. Çok isteyen olursa da mücadeleye girişmesi gerekiyor. Ekrem İmamoğlu’nun çok istediği gibi, elinden tutularak öyle kolayca koltuğa oturması mümkün olmayacak. Ekrem İmamoğlu için CHP genel başkanlığı vazgeçilmez hedefse, keskin mücadeleyi göze alması gerekecek.

Oysa Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu için biçtiği rol; yeniden İstanbul Belediye Başkan adayı olmasıdır.

Son bir röportajında Kılıçdaroğlu’nun şu sözleri çarpıcıdır; “Ekrem Bey neden aday olmasın, başarılı bir belediye başkanımızdır. Son seçimlerde biz 22 ilçeyi alabilecek potansiyele eriştik. 22 ilçe alınır ve İBB Meclisi alınır, ondan sonra sorun kalmaz. Ben asla ve asla halkın oylarıyla alınmış bir belediyeyi AK Parti’ye teslim edemem. Yani Ekrem İmamoğlu görevine devam edecektir… Düşüncemi açıkladım. Tartışma bitmiştir. Ekrem İmamoğlu önümüzdeki seçimi de kazanacaktır.”

Evet Kılıçdaroğlu tartışmayı bitirmek istiyor. Kendisinin oturmaya devam ettiği genel başkanlık koltuğundan, İstanbul Belediye Başkan adayı olarak Ekrem İmamoğlu’nu belirmek istiyor.

Böylece İmamoğlu’nu hem genel başkanlık koltuğundan uzak tutacak, hem de belediye başkanlığını kazanması halinde genel başkan olarak isabetli bir karar vermiş olmanın başarısıyla övünecek. Şayet İmamoğlu belediye başkanlığı seçimini kaybederse o zaman da epeydir kendisini sıkıntıya sokan, Meral Akşener’le daha sıkı fıkı bir siyasi pozisyonu yeğleyen İmamoğlu’nun siyasi yaşamına Kılıçdaroğlu imzasını atmış olacak. Böylece de; İmamoğlu’nun hem CHP genel başkanlığı, hem de cumhurbaşkanlığı adaylığına yönelik çekiciliği zedelenmiş olacak.

Bu tablo karşısında Ekrem İmamoğlu için en can alıcı nokta; İstanbul Belediye Başkanı adayı olmak isteyip, istemeyeceğidir. Kazanma şansının azaldığını görmüş olmalı ki, İmamoğlu için CHP genel başkanlığı kolay zafer yeridir. Yoksa yeniden İstanbul Belediye seçimini kazanmak ve üstelik ilçelerle ve meclis çoğunluğuyla kazanmak en zorlu iş ve İmamoğlu’nun buna pek gözü kesmediği de ortada.

Bunu bilen Kılıçdaroğlu da bu denklemi öne çıkararak, İmamoğlu’nu İstanbul Belediye Başkanlığında bağlı tutmak istiyor.

Baba-oğul arasında bu çekişme sürerken dışarıdan meseleye dahil olmaya çalışanlar da var. Bunların başında Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan geliyor. Kılıçdaroğlu’nu hedef alan son paylaşımları nedeniyle kesin ihraç talebiyle disipline sevk edildi. Bunun üzerinde Tanju Özcan sert açıklamalar yaptı. Özcan dedi ki; “CHP’de FETÖ’cüler cirit atıyor”. Kılıçdaroğlu’na yönelik olarak da ; “terör sevicileri toplamış çevresine” diyerek, CHP’de yaşanan iç karmaşayı ortaya koydu.

Uzun sözün kısası; kim ne derse desin, kim değişim sloganları atarsa atsın Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanlık koltuğundan kalkması mümkün değil. Ta ki, onu o koltuğa getiren irade kalk demedikçe.