Anasayfa / Köşe Yazıları / Emperyalizmin derdi büyük, dermanı kimde?

Emperyalizmin derdi büyük, dermanı kimde?

14 Mayıs seçimine doğru saflar netleşiyor. Safların belirginleşmesine emperyalizmde büyük katkı sunuyor. O da safını epeydir belirlemiş durumda.

Her koldan Türkiye’nin seçimine etki edebilmenin çabasında. Tüm uzantılarıyla pozisyon alıyor. PKK/YPG terör örgütünün ve onun siyasi uzantılarını seçim sürecinde aktif kılarak, seçime yönelik faaliyetlerini sürdürüyor. PKK/YPG terör örgütünün elebaşları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alarak, siyasi mesajlar vermeye devam ediyor. Bulundukları inlerinden ölüm korkusuyla başlarını çıkaramayan terör eleelebaşları, kurtuluşlarını Kılıçdaroğlu’nun kazanmasına bağlayarak, çırpınış içinde kıvranmaya devam ediyor.

PKK/YPG terör örgütünün Suriye’deki elebaşları da aynı çırpınışla, aynı kaygıyla, aynı siyasi beklentilerini ortaya koyuyor. Arkalarındaki emperyalizmin desteği ve cesaretlendirmesiyle 14 Mayıs seçimini ölüm kalım seçimi olarak görüyorlar.

Emperyalizmin derdi büyük. Neden mi; çok sayıda nedeni var da belli başlılarını sıralayalım;

Türkiye Mavi Vatanı’na sahip çıkıyor. Sismik arama ve sondaj gemi filosuyla hidrokarbon alanında de oyuncu olmaya hazırlanıyor. Nükleer lige çıkıyor. Savunma sanayiinde dünyada önemli ihracatçı ülke, tedarikçi aktör olmaya başlıyor. Yüksek teknolojili marka ve ürünlere el atıyor. TOGG ile otomobil sektörüne çağın en ileri teknoloji fazından giriş yapıyor. TCG Anadolu ile dünyadaki ilk SİHA gemisine kavuşuyor. İnsansız savaş uçağı Kızılelma ile Milli Muharip Uçağı ile Hürkuş ile mavi gök vatanda en güçlü şekilde yerini almaya hazırlanıyor. Milli enerji ve maden politikasında; nadir toprak elementlerinde, toryumda ve borda dünyada en üst sıralardaki ülke olarak, yüksek teknolojiye kendi hammadde kaynaklarıyla girdi sağlamaya başlıyor. Irak ve Suriye üzerinden emperyalizmin bölgenin mazlum halklarını birbirine karşı düşmanlaştırarak, ulaşmak istediği kirli hedeflerine karşı durarak, güvenlik sınırlarını terörün kuluçka merkezlerinden başlatıyor.

Emperyalizmin derdi büyük. FETÖ maşalarıyla başaramadıklarının çarelerini arıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı açık açık aday desteğinde bulunuyor.

Emperyalizm derdine derman olacak; her çıkışa, her açıklamaya, her vaade, her amaca dört elle sarılıyor.

Daha önce; ‘Mavi Vatan diye bu 200 mile kadar uzanan alanı da kendi egemenlik alanınız olarak görürseniz, o zaman saldırgan ve yayılmacı bir algı yaratırsınız” ifadelerini kullanan, ABD Başkanı Biden seçildiğinde Türkiye için ondan ne beklersiniz sorusuna; “demokrasiye daha güçlü vurgu yapmasını” bekleyen, 30 yıllık emperyalist işgal Karabağ’ın özgürlüğüne kavuşması sürecinde; “maalesef gelen haberlerde, Türkiye’den Azerbaycan’a silah yardımı yapıldığı ve söylentilere göre cihatçı grupların da Azerbaycan’a gönderildiği ifade ediliyor” sözlerini sarf eden CHP Genel Başkan Dış Politika Başdanışmanı Ünal Çeviköz yine konuşmuş ve bu defa ABD’nin Newsweek dergisine iktidar olmalarını halinde nasıl bir dış politika tercihlerinde bulunacaklarının ipuçlarını vermiş, bazı vaatlerde bulunmuş.

Özetle; Rusya yaptırımlarının Türkiye tarafından delinmesine karşı önlemler alınacağı, Rusya’ ya Türkiye’nin NATO ülkesi olduğunun hatırlatılacağı, İsveç’in NATO üyeliğinin yolunun açılacağı, S-400 hava savunma sistemine yönelik olarak NATO ve ABD’yi tatmin edecek çözüm bulunacağı, ABD ile savunma işbirliğinin yeniden ele alınarak geliştirileceği, Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığının yeniden değerlendirileceği gibi hususlarda adım atacaklarını ifade etmiş.

Çeviköz başdanışman olmaya devam ettiği sürece ifade ettikleri de Kılıçdaroğlu’nun ajandasıdır. Kılıçdaroğlu zaten daha önce; “Türkiye’nin dış politikasını 180 derece değiştireceğiz. Bu dış politika Türkiye gibi Avrupa’ya da dünyaya da zarar veriyor” demişti.

Ayrıca Kılıçdaroğlu; Suriye ve Irak tezkeresine hayır oyu vermiş olmakla, kayyumlar kalkacak, Demirtaş serbest bırakılacak, KHK’lılar göreve iade edilecek, Avrupa yerel yönetimler şartını uygulamaya koyulacak demiş olmakla birlikte emperyalizmin bir nebze derdine derman olacak vaatleri de sıralamış mıdır acaba? Emperyalizmin buna cevabı ne olur acaba?

Öte yandan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel; “iktidara gelmeleri halinde vizesiz AB için, Terörle Mücadele Yasası’nı değiştireceklerini” ifade etmiş, bu noktada 6’li Masa’nın ‘Ortak Mutabakat Metni’nde terörle mücadelede BM, Avrupa Konseyi ve AGİT gibi uluslararası teşkilatların kararlarına uyma sözü de verilmişti.

Bir yandan da, CHP’nin Diyarbakır birinci sıra milletvekili adayı olan Sezgin Tanrıkulu da; “İyi Parti, bazı önceliklerinden vazgeçti ve ortak bir metinde bir araya geldik. Bu belgenin birçok noktası HDP’nin tutum belgesiyle örtüşüyor. Kimin ne söylediği önemli değil, 6 partinin imzaladığı metne bakacaksınız” demişti.

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …