Anasayfa / Köşe Yazıları / CHP’den vicdani sesleniş

CHP’den vicdani sesleniş

Çok yanlışlıklar yaptık. Çok hatalarımız oldu. Birçok konuda yanlış anlaşılmaya imkan verdik. Zamanında, gereken, doğru duyarlılıkları gösteremedik. Çok önemli meselelerde tavırlarımız eksik oldu, zayıf kaldı.

Türkiye’nin özellikle de son 12 yıldır verdiği mücadelenin içinde tam manasıyla yer alamadık. Halkın duyarlılıklarını yeterince anlayamadık. Sorunları yeterince isabetli olarak teşhis edemedik bazen de etmekten kaçındık. Etkili, inandırıcı çözümler geliştiremedik. Özellikle de güven unsurunu çok ihmal ettik.

İttifak zemininde de büyük yanlışlıklarımız, hatalarımız oldu. Pazarlıklara dayalı bir atmosferin olumsuz etkilerine maruz kaldık. Fikirlerimizi enine, boyuna derinlikli sentezleyerek, ortak adaya güven duyarak, sistemle kavga etmeden, Türkiye’nin temel mücadele alanlarında neleri, nasıl yapacağımızı ortak dil ve kararlılıkla yeterince ortaya koyamadık.

Asıl olarak da CHP’nin yapmaması gereken bazı önemli konulara maalesef imza attık. 15 Temmuz destanını gölgelemeye, karalamaya dayalı “kontrollü darbe” yakıştırmasında bulunduk. FETÖ lügatından çıkan bu karalamayı dilimizden uzunca süre düşürmedik. CHP Genel Başkanına yönelik kaset kumpasıyla genel başkan değişimine zemin hazırlayan FETÖ’ye, genel başkan değişimi sonrası mesafe koymadık. Aksine çok içli dışlı olmaya, FETÖ’nün yayın organlarında sıkça boy göstermeye başladık. FETÖ eliyle üretilmiş iktidara karşı ne varsa gerçek saydık ve belge diye sunmanın çabasına giriştik. FETÖ’nün MİT tırları kumpasında bize de yansıyanların önüne geçemedik. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a muhalefet etmeyi FETÖ araçları, silahları ve platformları eliyle yapmakta bir sakınca görmedik.

Genel Başkan danışmanları düzeyinde FETÖ üyelerinin içimize yönelişinden yeterince ve zamanında rahatsızlık duymadık. Bu konuda titizliğimizi yitirdik. Süreç içinde de FETÖ’ye umut olmaya başladık. Bizim iktidara gelmemiz için heyecan içinde beklemelerine sessiz kaldık. Oy diye, arkalarındaki emperyalizmin gücü diye baktık. Yanlış yaptık.

FETÖ’ye karşı mücadelede bize düşenleri de yeterince yapmadık. Mesela Avrupa’daki Sosyalist Enternasyonele birlikte üye olduğumuz muhataplarımıza FETÖ’yü ülkelerinde korumamaları için çaba içine girmeyi hiç düşünmedik. Düşünüp, yapsaydık FETÖ mücadelesinde Ülkemize ve Milletimize büyük iyilik etmiş olurduk. Yapmadık.

Son seçimde de yaşandı ki, FETÖ kaçkınları, bizim iktidarımızda Türkiye dönmenin heyecanına kapıldılar. Onlara okkalı bir cevap vermedik. “Geldiğiniz gün Türk yargısının önüne çıkarsınız” demedik. KHK’lılara; iktidara gelir gelmez hepiniz devletteki görevlerinize döneceksiniz sözünü verdik. Yanlış yaptık, yine FETÖ’yü sevindirdik.

PKK/PYD-YPG terör örgütünün kirli diline düştük. Biz desteklediklerini çok duyduk, duymamazlığa verdik. “Sakın ola temiz ismimizi kirli ağızlarınıza almayın, iktidarımızda sizinle en kapsamlı mücadeleyi biz yapacağız” demedik. PKK/PYD-YPG terör örgütünün siyasi kolu HDP ile kol kola girdik. Mehmetçiğin Gazi Meclisten istediği Suriye ve Irak sınır ötesi operasyonlara ilişkin yetki tezkeresine “hayır” oyu verdik. O günlerde HDP’nin bize dönük ; “birlikte yol yürüyeceksek, bunun ilk sınavı tezkereye hayır oyu vermektir” çağrısına karşılık verdik, HDP’nin sınavından geçtik ama asıl sınavın Milletin sınavı olacağı gerçeğini hiçe saydık. Libya tezkeresinde de HDP ile aynı safta yer aldık.

Diyarbakır Annelerine kayıtsız kaldık. 3 yılı aşan sürede HDP binası önünde evlat nöbeti tutan Annelere HDP ‘den çekinerek, sırtımızı döndük. Evlatlarının HDP eliyle terör örgütüne teslim edilmesinin feryadına, isyanına kulaklarımızı tıkadık.

Tam bağımsızlık ruhunu unuttuk. Emperyalizme karşı verilen mücadelenin adeta safını karıştırdık. Türkiye’nin enerjiden ekonomiye tam bağımsızlık mücadelesinin öznesi, neferi olmaktan kaçındık. Bu konularda mücadele de iktidarla yarışmak yerine iktidarın mücadelesine köstek olmaya çalıştık. Savunma sanayindeki milli teknoloji hamlelerine yakınlık göstermedik.

Emperyalizmin dikkatini çektik. Bize ilgi göstermelerine zemin hazırladık. Anlı şanlı dergilerinde kapak konusu yapıldık. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı bizi desteklediklerini açıkça ifade ettiklerinde yeri göğü inletmedik. “Siz bizden ne bekliyorsunuz? Biz iktidar olunca FETÖ, PKK/PYD-YPG terör örgütlerine verdiğiniz desteğe karşı teslim olacağımızı mı sanıyorsunuz diyerek, “bizden uzak durun” diyemedik. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı devirmeye çalışan ülkelerin büyükelçilerinin heveslenmelerine yol açtık.

Seçimlere birkaç gün kala neredeyse Rusya cephesi açmaya kalktık. Rusya’nın seçimlere müdahale ettiğini, Muharrem İnce’ye FETÖ yöntemleriyle yapılan çirkin linçi Rusya’ya mal etmeye kalktık. “Kuvvetli kanıtlarımız olması bunları demezdik” dedik. Rusya’dan kuvvetli yalanlama gelince de boynumuzu büküp teşekkür ettik. Yanlış yaptık. ABD’yi mutlu etmek için Rusya’yı karşımıza almaya kalktık.”

CHP’de değişim isteyenler, bu vicdani seslenişi yapamadıkları sürece “değişim”; koltukta oturanların değişimidir.

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …