Anasayfa / Köşe Yazıları / 14 Mayıs’a doğru emperyalizmin çırpınışı sürüyor

14 Mayıs’a doğru emperyalizmin çırpınışı sürüyor

Emperyalizmin derdi büyük demiştik. 14 Mayıs seçimine sayılı günler kaldıkça bu dert daha da büyüyor.

Türkiye’nin, milli teknoloji hamleleriyle enerjiden ekonomiye bağımsızlık hedefine doğru yol almasından duyduğu rahatsızlık, derdinin büyümesine yola açıyor. Bunun için Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan kurtulmak istiyor. Kolay kontrol edebileceği adayın kazanmasını istiyor. Derdinin büyüklüğü, desteğini açık etmesine yol açıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı muhalefeti cesaretlendirmeyi, desteklemeyi açık açık yapmalıyız diyen ABD Başkanı, daha başkan adayıyken bu sözlerle bunun yolunu açmıştı.

Şimdi seçime dair pozisyonları giderek daha da koyulaşmış durumda. Emperyalist odakların yayın organları büyük çaba içindeler. 14 Mayıs seçimine, tıpkı sahaya sürdükleri FETÖ, PKK/YPG terör örgütleri gibi “ölüm- kalım seçimi” olarak görüyorlar. “Dünyanın en önemli seçimi” diyorlar, ” Dünya nefesini tuttu” diyorlar, “2023’ün en önemli seçimi Türkiye’de” diyorlar ve ardından da ekliyorlar; “Erdoğan’dan kurtulmalıyız”. Son olarak İngiliz The Economist dergisi 6 Mayıs sayısının kapağına 14 Mayıs seçimini taşıyarak, kapak tasarımında; “Erdoğan gitmeli”, “Demokrasiyi kurtarın” ve “Oy verin” yazan çıkartmalara yer verilmiş. Yani çırpınış içine girmiş. Temsil ettikleri emperyalist odakların şer heveslerini, şer beklentilerini kapağına taşımış.

Biz de soruyoruz; nedir derdiniz? Ne istiyorsunuz Erdoğan’dan? Neden rahatsızsınız Erdoğan’dan?

Bu soruların cevapları çok açık değil mi? Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan rahatsızlıkları; ülkesine yıllardır yönelen küresel kuşatmaları yararak, milletiyle bütünleşerek direne direne, çarpışa çarpışa darbe girişimlerine, kaos planlarına, terör örgütleri eliyle diz çöktürme çabalarına karşı güçlü, sağlam, sarsılmaz, siyasi iradeyle karşı koyması nedeniyledir. Boyun eğmemesi, kontrol edilememesi nedeniyledir.

Emperyalizmin derdi büyük. Derdini büyüten; Türkiye’nin silah pazarı olmaktan çıkarak, tedarikçi, ihracatçı ülke olmasının hazımsızlığıdır. Sömürü kanallarının tıkanmasının, sömürü alanlarının daralmasının huzursuzluğudur. Enerjiden, ekonomiye bağımsızlık ateşinin yükselmesinin rahatsızlığıdır. Ayasofya’nın ibadete açılmasının kinidir. Karabağ’da 30 yıllık işgalin sona erdirilerek, özgürleşmesinin kabullenilemeyişidir.

Tüm bunların yani tam bağımsız Türkiye mücadelesinin hasmı kimdir sorusunu soramayan, sorsa da cevabını yüreklice veremeyen siyasetçilerin bu ülkeye, bu ülkenin geleceğine verebileceği hiçbir şey yoktur.

Kimdir o hasım? Her şeyi gerçek adıyla, net olarak söylemek lazım. Öyle dış güçler, dış mihraklar değil, o hasmın gerçek adı, açık adı; emperyalizmdir, Batı emperyalizmdir. Onun bugünkü çırpınışlarını, beklentileri 14 Mayıs seçimine taşıyanlar, bu ülkeye ve bu millete en büyük ihaneti etmiş olurlar.

Tekrar hatırlatmak isterim. Bugüne kadar emperyalizmin üç silahı Türkiye’ye doğrultulmuştur. Emperyalizmin terör silahı, emperyalizmin kur silahı ve emperyalizmin “demokrasi” silahı. Bu üç silahın namlularına ve mermilerine karşı büyük mücadele içindeyiz. Bugüne değin emperyalizmin bu üç silahı; hem aynı anda hem de birinin başarısızlığında diğerinin daha fazla öne çıkmasıyla devreye girdi. Emperyalizm; FETÖ, DEAŞ, PKK/YPG markalı terör silahından sonuç alamayınca, şimdi daha çok “demokrasi” silahına sarıldı.

Emperyalizm; demokrasi maskeleriyle icra edilen maskeli balo düzeninde, bugüne değin demokrasiyi, barışı kurşunlayanların yani PKK/YPG terör örgütünün siyasi kolunu havaya kaldırarak, cesaretlendirerek, 14 Mayıs’tan sonuç almak için çırpınıyor.

Çırpınışı sonu olacak… Tıpkı 100 yıl önce olduğu gibi…

Türkiye Yüzyılı’nda, Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye.

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …