Türkiye’nin dış politikası, Avrupa ve ‘Dünya’ya zarar veriyormuş

Türkiye’nin dış politikasını 180 derece değiştireceğim. Bu dış politika, Avrupa’ya da, dünyaya da zarar veriyor.” Bu sözler CHP Genel Başkanı’na ait. Elbette bir muhalefet partisi, iktidar imkanı elde ettiğinde, iç politikada olduğu gibi dış politikada da farklı tercihler benimseyebilir. Ama bu sözlerden öyle anlaşılıyor ki; 180 derece değişim olacak ve bu da Türkiye kadar Avrupa ve dünyaya da zarar verilmemesi için yapılacak.

Öncelikle ifade edilmelidir ki, söz edilen “Dünya” vurgusu tarife muhtaçtır. “Dünya” neresidir? Türkiye’nin dış politikasından rahatsız olan dünya kimdir? Kimler, neden rahatsız olurlar, neden zarara uğrarlar Türkiye’nin dış politikasından? Ayrıca Avrupa derken, hangi Avrupa kastediliyor? Avrupa Birliği mi? Hepsi mi? Neden Avrupa da rahatsızdır Türkiye’nin dış politikasından?

Bu soruların cevabı aslında nettir. Öncelikle “Dünya” denilen ABD’dir. Avrupa denilen de İngiltere ve AB’nin Almanya, Fransa gibi önderlik yapan ülkeleridir.

Neden rahatsızlarmış bu efendiler acaba? Neden Türkiye’nin dış politikası zarar verirmiş bu ülkelere?

Acaba şunlar için mi? Sıralayalım;

Türkiye; Suriye’de PKK-PYD/YPG terör örgütü eliyle yeni bir garnizon devletçiği kurulmasına karşı çıktığı için mi? Silahını, üniformasını, aklını, stratejisini verdikleri terör örgütüne karşı, Türkiye’nin mücadelesi sürdüğü için mi? Suriye’de terör örgütlerinin birbirini besleyen kirli oyuna karşı Türkiye 3 askeri harekat düzenlediği için mi? Bölgenin tüm mazlum halklarını birbirine düşmanlaştırıp ülkeleri ufalayıp, parçalayıp yeni sömürge adacıkları oluşturma tezgahına boyun eğmediği için mi?

15 Temmuz küresel saldırısını püskürttüğü için mi? ABD’nin derin devlet unsuru olan FETÖ ihanet şebekesine karşı mücadele sürdüğü için mi?

Doğu Akdeniz’de kurmak istedikleri yeni sömürge düzenine Türkiye çomak soktuğu için mi? Bu noktada; Libya ile deniz yetki alanları anlaşmasını yaptığı için mi? Libya’da meşru iktidarı, kukla rolü verdikleri darbeciyle devirme gayretine karşı, Türkiye Libya’nın meşru hükümetinin yanında yer aldığı için mi?

Kimsenin coğrafi ve hukuki haklarına zarar vermeden belirlediği, Türkiye’nin kendi deniz yetki alanlarını çerçeveleyen Mavi Vatan’ına sahip çıktığı için mi? Sahibi olduğu sismik arama ve sondaj gemi filosuyla kendi kaynaklarına kendi imkanlarıyla erişim sağladığı için mi?

Savunma sanayiinde geçmişin silah pazarı konumundan bugünün silah üreticisi ve satıcısı konumuna geldiği için mi? Bu alanda yerli ve milli üretim seviyesi % 70’lere dayandığı için mi? İHA’lar, SİHA’ların üretiminde olduğu gibi daha birçok ürünün yolda olduğunu anladıkları için mi?

Bir yandan hava savunma sistemi satmayıp, öte yandan S-400’leri alınca da Türkiye’yi hasımlar listesine alıp, yaptırımlarla boyun eğdirme çabasına rağmen direncini kıramadığı için mi?

Dış politikada Soğuk Savaş döneminin blok bağımlılığından sıyrılıp, Türkiye’yi merkeze alıp, çok seçenekli dış politika stratejisi benimsendiği için mi?

Batı emperyalizminin bitmek tükenmek bitmeyen, sömürge iştahına karşı, bölgede tek direnç noktası olarak Türkiye’nin mazlum halklara umut olduğu, nefes olduğu için mi?

30 yıldır emperyalizmin garnizon devletçiğine işgal ettirdikleri Karabağ’ın esaretinin sonlandırılmasında kardeş ülke Azerbaycan’ın yanında dimdik durduğu için mi?

Kıbrıs adasında yıllardır sürdürdükleri hukuksuz, adaletsiz, vicdanlara sığmayan tavra karşı, Türkiye’nin ada için iki devletlilik kararlılığını gördükleri için mi? Kapalı Maraş’ın açılma kararı alındığı için mi?

Bu soruların cevabı mı? Biz verelim; hepsinin cevabı tek; EVET

Evet işte tüm bunlar ABD’nin, Avrupa’nın, Fransa’nın, Almanya’nın, İngiltere’nin canını sıkıyor. Bu konulardaki Türkiye’nin dış politikası bu ülkelere zarar veriyor. Yapılacak bir şey yok. Zarar vermeye devam edecek. Türkiye; yeniden Çanakkale ruhuyla, yeniden milli mücadele kararlılığıyla istiklal yürüyüşüne devam edecek. Emperyalizme karşı asla boyun eğmeyecek.

Avrupa ve dünya rahatsız olmakta çok haklılar da, içimizdekiler neden rahatsızlar?

Avrupa ve dünyaya zarar veriyor dediğiniz bu konularda sakın ola ki, 180 derece değiştireceğiz demeyiniz, derseniz emperyalizme el sallamış olursunuz… O da çok yazık olur…