Anasayfa / Köşe Yazıları / Emperyalizmi heyecanlandıranlar

Emperyalizmi heyecanlandıranlar

Emperyalizmin heyecanı artmış durumda. Daha önce sıkça yazdığımız ve vurguladığımız gibi 2023 seçimine ilişkin yaptığı hazırlığın sonuçlarını almak istiyor.

Medyada yaptığı hazırlığın, sosyal medyada yürüttüğü stratejinin, fonladığı kişi ve kuruluşlardan beklentilerinin karşılığını almak istiyor. Bu noktada özellikle gençlere yönelik özel yol ve yöntemlerle zihinlerini bulandırmanın çabasında.

Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesini zedelenmenin gayretinde. Emperyalizm; kendisine ve maşaları terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadelede iç cephemize fitne sokmanın hevesinde.

Emperyalizmin seçime doğru heyecanı artıyor.

Emperyalizm elindeki tüm imkanlarla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı konumlanarak, onun karşısındakilere duyduğu sempatiyi dışa vurmaya başlıyor. Eski büyükelçileri 6’lı masanın ortak adayı Kılıçdaroğlu’nun adaylığına şimdiden açık destek veriyor.

Emperyalizm, hoşuna gidecek açıklamaları yapan siyasetçilere bir başka yakınlık hissediyor ve heyecanı artıyor.

Hep söylediğimiz gibi; Türkiye’nin iç politikası, ABD’nin dış politikasıdır. Seçime kalan süre boyunca bu sözün gereği olarak emperyalizmin saha çalışmasının hızlanacağı anlaşılıyor.

Kılıçdaroğlu’nun daha önce söylediği; “Türkiye’nin dış politikasını 180 derece değiştireceğiz. Bu dış politika Türkiye gibi Avrupa’ya da dünyaya da zarar veriyor” sözünün gereğini yerine getirmesi için emperyalizm heyecana kapılıyor. Kılıçdaroğlu’nun başdanışması Ünal Çeviköz’ün; Mavi Vatan için, Karabağ savaşında Türkiye’nin desteği için, Biden’dan beklentiye dair söyledikleri sözleri hatırlayıp, emperyalizm heyecana kapılıyor.

Hepsinden de önemlisi somut bir adım olması açısından emperyalizmin sahaya sürdüğü PKK/PYD-YPG terör örgütüne karşı mücadelede Mehmetciğin istediği yetki tezkeresine CHP’nin “hayır” oyu vermesi, emperyalizmi sadece heyecanlandırmıyor aynı zamanda cesaretini de artırıyor.

Zira Gazi Meclisten onay alamama durumu olduğunda, Mehmetçik terör yuvalarına karşı yaptığı mücadeleyi sonlandırarak, geri dönecek ve emperyalist kirli, kanlı oyununun hakim olmasına ve bunun sonucu olarak da Suriye’de emperyalizmin garnizon devletçiğinin kurulmasına imkan doğacak.

Emperyalizmin seçime doğru heyecanı artıyor. Kılıçdaroğlu’nun bugünlerde söylediği; “Pek çok kuruluştan, düşündüğümüzden çok daha uygun koşullarda kredi de alabiliriz” cümlesini duyunca IMF’de heyecanlanıyor. IMF vesayetinden kurtulmuş Türkiye’ye dönebilirim hayaliyle, IMF’de heyecana kapılıyor.

Emperyalizm heyecana kapılabilir ama bize düşen onun heyecanını körletmektir. Dün olduğu gibi bugün de.

Bugün 18 Mart Çanakkale Destanı’nın 108. yılı. Çanakkale ruhunun yaşaması, yaşatılması gereken 108.yıl. Parantezi kapatılmamış, aslında hiç bitmemiş, bitirilmemiş savaş olarak gördüğüm 1.Dünya Savaşı’nın bir parçası olan Çanakkale Zaferi de bitmeyen, tükenmeyen bir ruhtur.

Bugün her zamankinden çok daha fazla yaşamamız gereken ruhtur. Emperyalizmin ve maşalarının saldırısıyla karşı karşıya kaldığımız her anda sımsıkı sarılmamız gereken ruh; Çanakkale ruhudur.

Çanakkale ruhu; emperyalizmin her türlü saldırılarına karşı zorlukları aşabilmenin gücüdür, emperyalizme karşı mücadelede dayanağımız, sığınağımız, kolumuz kanadımızdır. İç cephemizin çimentosu, iç cephemizi tunç kılmanın gücüdür.

Çanakkale ruhu; dış cephede Mehmetçiğin bileğini bükemeyenlerin, göz diktiği iç cephemizin sarsılmamasının güvencesidir, kalesidir.

Tehlikenin, düşmanlığın, saldırıların asıl kaynağını görmeyen, görüp de söylemeyenlerin Türkiye’nin bugününe ve geleceğine hiçbir hayrı olamaz.

Emperyalizme emperyalizm diyemeyenlerin, ağzına emperyalizmi almaktan çekinenlerden çekinin.

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …