Anasayfa / Köşe Yazıları / Tunus’ta darbe tezgahını planlayanlar

Tunus’ta darbe tezgahını planlayanlar

Yine bir darbe tezgahı, yine millet iradesine saldırı, yine küresel şer odaklarının maşalarının sahne alması yaşanıyor. Tunus’ta yetkilerini aşarak, seçilmiş hükümeti görevden alan, halkın iradesinin tecelligahı meclisi kapatan Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, demokrasiye darbe vuran sivil zorba olarak tarihe kara leke olarak işleniyor. Zira hukuk dışı yaptığı bu eylem, anayasal düzene karşı açık bir darbedir ve gayrimeşrudur.

Bir süredir Tunus’a dair şer hesabı yapanlar, bazı sivil toplum kuruluşlarını, siyasi partileri, medya unsurlarını fonlayarak, bugünkü hukuk dışı müdahaleye, darbe sürecine zemin hazırladılar. Başını Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) çektiği bu şer desteğinde, Batılı efendileri de hiç kuşkusuz arka planın esas aktörleri olarak mevzilendiler.

Tunus Meclisi’nin kapısına kilit vuranlar; bu ülkenin geleceğine hükmetmeye, Akdeniz’de kurmak istedikleri yeni sömürge düzeninin önünü açmaya, Libya’da Hafter zorbalığı eliyle başaramadıklarını, Tunus’ta başarmaya, halkların refahını, barışını gasp etmeye niyetlenenlerdir.

Tunus’un halkını provoke ederek, sokaklara dökmeye çalışanların derdi, Tunus halkının refahı, huzuru değildir. Onlar için esas olan, Batı emperyalizminin sömürge düzeninin sarsılmamasıdır.

Emperyalizmin maşaları olarak, üstlendikleri görevin gereğini yapmanın şer çabasındalar. Kirli paralarının fonladıklarıyla, Tunus’un demokratik devriminin kazanımlarını yok etmenin gayretindeler.

Kurdukları tezgahı kirli paralarla başarıya ulaştıracaklarının hesabındalar. Darbenin başarılı olması halinde BAE-Suud’un Tunus’a 5 milyar dolar göndereceği ifade ediliyor. Bir süredir özellikle sosyal medyada yüzlerce hesabı fonlayarak darbe sürecine hazırlık yaptıkları biliniyordu. Şimdi bu şer niyetin sonucunu almaya çalışıyorlar.

Türkiye’ye de düşmanlık içinde olan BAE’nin bir başka derdi de, Tunus Meclisi Başkanı, Nahda hareketinin lideri Raşid Gannuşi’nin, Türkiye’ye duyduğu yakınlıktır. BAE, Türkiye karşıtlığını Libya’da olduğu gibi, Tunus’ta da göstererek, küresel efendilerinin sömürge düzeninin bekçiliğine soyunmuştur. Kirli paralarına güvenerek, halkların demokratik kazanımlarına darbe vurmanın kirli tezgahındalar.

Hedef aldıkları Nahda hareketi üzerinden esasen hedef aldıkları; halkın özgür iradesine darbe vurarak, bölgenin kukla yönetimleri ve diktatörlerinin yaşam alanlarını daraltan halk hareketlerine gözdağı vermektir.

Batı emperyalizminin kasa olarak kullandığı BAE’nin kukla zorbaları, bölgenin yeni sömürge düzeninin dayatılmasının piyonları olarak hep devrededirler. Türkiye’yi de hedefe koyanlar, aynı tezgahın peşindeler. 5. kol faaliyetiyle sonuç almanın gayretindeler. Kirli paralarıyla fonladıkları eliyle Türkiye’nin bağımsızlığına darbe vurmanın arayışındalar. Başaramadılar, başaramayacaklar.

Tunus halkının da; demokratik devrim kazanımlarına sonuna kadar sahip çıkabilmek için, zincirlenen meclislerinin özgürleşmesi için, demokratik düzenin askıya alınmaması için, anayasal düzene yapılmış darbe girişiminin başarıya ulaşmaması için yılmadan mücadele etmesi şarttır.

Tunus’un devrim sonrası ilk Cumhurbaşkanı olan Marzuki’nin darbe gecesi için söylediklerine kulak vermeleri gerekir. Marzuki diyor ki; “Bu geceki davamız Nahda’yı savunmak değil, demokrasiyi savunmaktır. Bu bir darbedir.”

Bu çağrı; yeryüzünde hakkı, hukuku, adaleti, demokrasiyi, özgürlüğü, bağımsızlığı samimi olarak savunan vicdanı körelmemiş, zihni teslim alınamamışlaradır.

Emperyalizme ve kuklalarına karşı sarsılmadan, yılmadan direnen eninde sonunda kazanır.

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …