Anasayfa / Köşe Yazıları / Demokrasi maskesiyle, demokrasiyi kelepçelemeye yeltenenler

Demokrasi maskesiyle, demokrasiyi kelepçelemeye yeltenenler

2023 seçimine yönelik içten ve dıştan yoğunlaşma giderek artıyor. ABD’den Türkiye’yi hedef alan peş peşe yeni hamleler geliyor.

ABD’li bazı senatörler yemiyor içmiyor, Türkiye için dertleniyor ve kanun tasarısı hazırlıyor. Adına da “Türkiye’deki siyasi amaçlı suçlamalara maruz kalanlara yardım etmeye ve diğer amaçlara yönelik kanun teklifi” diyorlar.

Teklifin içine de;15 Temmuz hain darbe girişiminde bulunanlar da dahil olmak üzere, FETÖ, PKK-HDP ilişkisine dair tutuklu kim varsa dahil ediyorlar. ABD Başkanı, Kongresi ve Dış İşleri Bakanı’ndan bu zeminde Türkiye’ye baskı uygulanmasını istiyorlar. Kanun teklifinde; “Güneydoğu Türkiye dahil olmak üzere siyasi amaçlı davalardaki duruşmaları gözlemleyecek özel bir ABD misyon heyeti” oluşturulmasını da istiyorlar.

Kanun teklifinin her satırı, Türkiye’yi hedef alan ve mahkum etmeye çalışan anlayışla kaleme alınmış. Tabii yine ağızlarında sakız edilen sahte “demokrasi” vurgusu da ihmal edilmemiş.

Yeryüzünün birçok yerinde; işgallerle, darbelerle, hukuksuz uygulamalarla demokrasi sicili en bozuk ülkeler arasında başköşeye yerleştirebilecek bir ülkenin kendisi dışındaki ülkelerden beklediği demokrasinin aslında ne anlama geldiğini hep bilirdik de 15 Temmuz’da bir kez daha görmüş olduk.

“Demokrasi” maskesiyle hedef aldıklarına, kendi çıkarları doğrultusunda şekil vermek isteyen bu anlayış, 17/25 Aralık’la, Gezi kalkışmasıyla, 15 Temmuz hain darbe girişimiyle sonuç alamayınca yeniden “demokrasi” maskesini kuşandı.

Var olan yapılarıyla yetinmeyerek, yeni oluşumlar tasarladılar, “Türk Demokrasi Projesi” adlı yeni bir fitne yapısı oluşturdular. Başına yerleştirdikleriyle; “Türkiye’de alarma geçmenin vakti geldi” çağrısı yaptılar. Alarma geçip, neleri planlayacaklar? Hangi tezgahları düzenleyecekler? Hangi plastik suratları sahaya sürecekler? 2023 seçiminde kimlerle, hangi vaatlerle bir arada olacaklar? Merak ediyoruz.

Ancak şimdiden ilk sinyalleri görülmeye başladı. Trump sonrası yeni ABD Başkanı Biden’dan ne beklersiniz sorusuna, demokrasi cevabını verenlerin çizgisinin, genişletilmesi için büyük çaba sarf ediliyor.

Bir yandan “Demokrasi Konferansı” düzenleyerek, bir yandan solculuk tartışması başlatılıp, emperyalizm karşıtlığından arındırılmış, ABD’den yansıyan demokrasi maskesiyle uyumlu bir zemini yapılandırma gayreti sürüyor.

Arzuladıkları bu zemin; ABD’den tasarlanan demokrasi kılıfıyla uyumlu, tam bağımsız Türkiye hedefiyle, direnciyle çelişkili bir siyasi zemini içeriyor.

Terörle iç içe geçmiş yapıların, birbirinden ayrılması gayretini gütmeden, siyasi alanı ve gerçek demokrasiyi zedeleyerek oluşturulmaya çalışılan bu zemin, Türkiye’nin geleceğine ipotek konulmasına yol açabilecek büyük bir riski de içeriyor.

Bu noktada hepimiz için büyük bir sınav var. Bu sınav bugün için; Türkiye’nin en önemli demokrasi sınavıdır. Siyaset alanının, seçmenlerin hukukunun korunup kollanmasının sınavıdır. Terör örgütlerinin siyaseti, demokrasiyi katletmesine izin vermemek bu sınavın esasıdır. Öncelikle de tüm siyasi partilerin, siyaset kurumunun demokrasi sınavıdır.

Şiddetten, terörden uzak olan her fikrin, özgürce ifade edilmesini esas alan, ancak demokrasi maskesiyle terör örgütünün anatomisinden kopmayanların demokrasi maskesine de kanmayan bir fikir mücadelesi tüm siyasi partilerin, siyaset kurumunun sınavıdır.

Diyarbakır annelerinin, evlat nöbetindeki kararlılığına kayıtsız kalmamaktır tüm siyasi partilerin demokrasi sınavı. HDP’nin içinden PKK’nın vesayetine karşı çıkan her kim varsa onların siyasi alanda özgürleşmesine katkı sunmaktır tüm siyasi partilerin demokrasi sınavı. Tüm siyasi partilerin demokrasi sınavı; farklılıklarımızdan çok daha fazlasının benzerliklerimiz olduğu gerçeğini unutmadan, benzerliklerimizin gücünü, farklılıklarımıza saygı duyarak artırmak, kutuplaşmanın; körleşme, nefret, onarılması güçleşen marazi bir ruh hali riskine yol açtığını fark etmek ve sorumluluk almaktan kaçınmamaktır.

Bu toprakların mahsulü olan siyaset kurumunun demokrasi sınavı; demokrasi maskesiyle demokrasiyi zedeleyenlere siyaset alanını; en gür sesle, en kararlı fikirlerle dar etmektir.

Bu sınav; emperyalizmin demokrasi maskesiyle, demokrasiyi kelepçelemeye yeltenenlere asla izin vermemektir…

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …