Prof. Dr. İ. Yaşar Hacısalihoğlu Resmi Web Sitesi
6’lı masanın adaylık sürecinde yeni dalgalanmalar öne çıkıyor. Bugüne değin hafif sınamalarla bazen de daha belirgin göndermelerle ortak aday konusunda masanın paydaşlarınca kamuoyuna yansıyan ifadelere tanık olundu.
Ortak adayın nasıl belirleneceği, hangi ölçütlerin dikkate alınacağına ilişkin masada bugüne değin parti genel başkanlarının hiç konuşmadıklarını ifade etmelerine rağmen, partilerin üst düzey yöneticilerinin, ortak aday konusunda birçok beyanı duyuldu.
Bazen de masada konuşmayan genel başkanların bir kısmı, “kızım sana diyorum gelinim sen anla” tarzında göndermeler yapmaktan da geri durmadı.
Bu konuda özelikle İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in epeydir bilhassa da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı üzerinden yaptığı vurgular hep dikkat çekiciydi. Duyanlara; Cumhurbaşkanlığı adaylığında tercihini dış vurduğuna dair yorumlama yapma imkanı veren açıklamalardı. Ekrem İmamoğlu’nun yüzünde “Rabbi Yessir” görülmesinden, Fatih Sultan benzetmesine kadar birçok vurgunun tercihini İmamoğlu’dan yana olduğu izlenimini vermişti.
Öte yandan Anakara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş konusunda da özellikle İYİ Parti tabanının eğiliminin yüksek olduğu biliniyor ve bu noktada da bazı üst düzey parti yöneticilerinin aynı eğilim içinde olduğu anlaşılıyor. Parti çevrelerinde; “siz aday olmuyorsanız ortak aday Mansur Yavaş olmalı” diyenlerin ağırlığı hissediliyor.
Tüm bunlar CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylık arzusunun karşısındaki bariyerler. Kılıçdaroğlu, bizzat kendisinin aday gösterdiği iki belediye başkanının ortak aday olamayacaklarına dair reddiyesini epeydir açıkça ifade etti. Kendisinin ise adaylığa hazır olduğunu giderek daha kararlı ifadelerle ve eylemlerle ortaya koydu.
Son olarak da partisinin çalışma toplantısında; “benimleyseniz, benimle olduğunuzu da artık hissetmek istiyorum. Sırtımı size yaslayacağımı bilmek istiyorum” dedi.
Bu sözler başta İstanbul ve Ankara belediye başkanlarının destek açıklamaya mecbur bıraktı ve onlarda Kılıçdaroğlu’nun istediğini yerine getirdiler ve desteklerini açıkladılar. Ancak siyasetin doğası gereği hiçbir şeyin mutlak garantisi yoktur.
Kılıçdaroğlu’nun destek talebine dair kuvvetli çıkışını, sadece partisine yönelik olduğuna dair yorumlayanlar olsa da, aslında 6’lı masaya da göndermede bulunduğu çok açık. Zira basının önünde, kamuoyuna açık bir toplantıda söylenmiş olanların sadece partisiyle sınırlı olduğunu söylemek safdillik olur. Her ne kadar 6’lı masanın tarafları aksini yorumlasalar da.
Sonuç olarak, ortak aday konusunda giderek zorluk derecesi artan bir süreç başlıyor. Bu noktada HDP yönetiminin tavrı ve Erdoğan düşmanlığıyla kıvranan dış çevrelerin yaklaşımı belirleyici olacak. Ortak aday belirlemede yaşanılacak muhtemel zorluk, 6’lı masayı çoklu aday seçeneğini zorunlu olarak kabullenişe yol açabilir.
Bekleyip göreceğiz…