6’lı masa yine toplandı

6’lı masanın son toplantısı 2 Ekim Pazar günüydü. Toplantı sonunda 2 sayfalık ortak açıklama metni yayınlandı.

Metinde; “Liderler Buluşmaları’nın ikinci turunun bu ilk toplantısında yaklaşan seçim takviminin ve artan toplumsal beklentinin bilincinde olarak iki temel konuyu ele aldık:

Birincisi, Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş Süreci Yol Haritası konusunda yapılan çalışmaları değerlendirdik ve bu konudaki çalışmaları en kısa sürede tamamlayarak kamuoyunun bilgisine sunma kararı aldık.

İkincisi, ülkemizin önemli temel politika alanları için ortak bir çalışma grubu kurulmasına, halkımızın menfaatleri doğrultusunda ortak politikalar belirlenmesine ve bu politikaların ortak taahhütlerimiz olarak kamuoyuna ilan edilmesine karar verdik” denilerek,

“Bu temel politika alanlarını da; hukuk, adalet ve yargı, kamu yönetimi, şeffaflık, denetim ve yolsuzlukla mücadele, ekonomi, finans ve istihdam, sektörel ve bölgesel konular, bilim ve teknoloji, eğitim ve öğretim, sosyal politikalar ” olduğu ifade ediliyor.

Ortak aday konusunda hala belirgin bir mesafe alınmadığı anlaşılıyor. Bu defa bazı temel konularda ortak taahhütlerin belirleneceği söyleniyor.

Merakla bekliyoruz. Zira bu noktada bugüne değin genel ifadelerle geçiştirilenlerin yanı sıra bu defa daha somut başlıklar var. Ancak bunların altının nasıl doldurulacağı, ayrıntılarında neler olacağı işin esasını oluşturuyor.

Mesela; güvenlik politikalarında nasıl bir ortak mutabakata varılacak. Mehmetçiğin; sınır ötesi operasyonlar için TBMM’den istediği tezkereye, “hayır” oyu vermiş CHP ile “evet” oyu vermiş İYİ Parti bu konuda nasıl anlaşacaklar? Ekonomide ortak noktaları neler olacak? Finans, üretim, teknoloji ticaret alt başlıklarında politika ve stratejileri neler olacak?

ABD’nin FETÖ- PKK terör örgütlerine açıkça verdiği destek konusunda neler yapmayı düşünecekler? ABD’nin, hava savunma sistemi S-400 bahanesiyle Türkiye’yi savunma sanayiindeki yerli ve milli hamlelerini köreltme çabalarına karşı nasıl bir tavır takınacaklar?

ABD’nin Doğu Akdeniz ve Adalar Denizi üzerinden Yunanistan eliyle, Türkiye’yi sıkıştırma çabalarına karşı nasıl bir karşı koyuş ortaya koyacaklar? Suriye’nin kuzeyinde ABD destekli terör devleti kurma çabasına karşı nasıl bir mücadele gösterecekler?

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ABD ziyaretini gerçekleştirirse, bu konular da net tavrını hazır ABD’de iken ortaya koyabilecek mi? FETÖ- PKK- DEAŞ terör örgütlerinin kuyruklarının birbirine bağlı olduğu ve arkasındaki emperyalist refleksin Türkiye’yi hedef almasının kabul edilemez olduğunu bunun sözde müttefik sıfatıyla da yapılıyor olmasının insanlığa karşı suç olduğunu açıkça ifade edebilecek mi?

Öte yandan İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik olarak da; ” iktidar olduğumuzda hemen ilk haftalarda tekrar dahil olacağını açıklayan, CHP ve İYİ Parti’ ye karşılık Saadet Partisi’nin tavrı ne olacak? İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik karşı duruşundan vaz mı geçecek?

Daha birçok konuda ama işin esasında nasıl mutabakat sağlanacağını bekleyip göreceğiz. Tüm bunlar sonrasında adına geçiş süreci dedikleri meseleyi nasıl şekillendirecekler? Ülkeyi yeniden referandum ve yeniden seçim atmosferine sevk etmenin zorluklarını halka nasıl anlatacaklar? Eskiye dönüş hedefinde cumhurbaşkanı seçim usulü nasıl olacak? Halk mı, TBMM’mi seçecek? Halkın elindeki bu doğrudan hükümeti belirleme yetki ve imkanını neden elinden alınmak istenecek?

Bunun gibi daha birçok merak edilenler sıralanabilir. Zaman içinde umut ediyor ve diliyoruz ki, hepsinin çok net cevapları olur ve seçmenler nelerin, nasıl olabileceğini net olarak bilerek tercih de bulunur. Yoksa belirsizliğin daha baskın olduğu bir ortak zeminin zorluklardan kaçış olduğu gibi, sonuç alması da çok zordur.