Anasayfa / Köşe Yazıları / 6’lı masa toplanmaya devam edecek

6’lı masa toplanmaya devam edecek

6’lı masanın merakla beklenen 11. toplantısı da gerçekleşti. Bu toplantıda adaylık konusunun konuşularak, bu konuda bazı adımların atılacağı beklentisi çok yüksekti. Ancak yine adaylık konusunda beklentiler boşa çıktı.

Esasen adaylık konusu masanın en zor konusu. Bu konu 6’lı masanın paydaşlarının sıkça vurguladıkları gibi öyle kolay bir iş olsaydı; bugüne değin açık olarak ortak aday olma arzusunu, iradesini ortaya koyan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı masa tarafından kabul edilirdi.

Başından bu güne bu sürecin zor olduğu çok açıktı. Bu gerçeğe rağmen 6’lı masadan yansıyan daima; “aday sorunumuz yok” şeklindeydi. Ayrıca erken aday açıklamanın yıpranmaya neden olacağı vurgusu da sıkça yapılıyordu.

Oysa ortak fikirlerin sentezlenerek, ayrıntılı ve güçlü bir seçim bildirgesiyle belirlenmiş ortak adayın yıpranması ancak yıpranmaya müsait aday olması durumunda mümkün olurdu. Aksine muhtemel aday isimleri ortaya atıldıkça asıl yıpranma süreci onlar üzerinden gerçekleşti.

Çünkü muhtemel adayların hevesleri, birbirlerine karşı pozisyon almaları, ince hesaplar süreç boyunca incitici ve yıpratıcı bir seyir izledi.

Ne zaman Kemal Kılıçdaroğlu’nun adı anılsa İYİ Parti Genel Başkanı; ” seçilemez aday” dercesine “seçilecek aday olmalı” ifadesini kullandı. Bir süre sonra bu vurgu İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan da duyuldu.

Karşılıklı incitici sözler sarf edildi. CHP Parti Sözcüsü; “nerelerde yazıldığı belli olmayan siyasi mühendislik senaryoları ” ithamında bulundu. Kılıçdaroğlu; partisinin iç işlerine karışılmaması uyarısını yaptı.

Bu sözler İYİ Parti’ye ve Meral Akşener’e yönelikti. Akşener hem Kılıçdaroğlu’nun adaylığına sıcak bakmadığını hissettirerek, hem de Ankara ve İstanbul Belediye Başkanlarının adaylıkta öne çıkmaları için tutum içine girdiği algısını verdi. Bazen açıkça; “bu iki isim masaya gelirse destekleriz” dedi.

Son zamanlarda ise Ekrem İmamoğlu ilgisini daha da yükselterek, CHP içinde ayrışmaya katkı sağladı.

Öte yandan bazı İYİ Parti üst düzey isimleri yine Kılıçdaroğlu’nun adaylığına yönelik incitici, yıpratıcı beyanları oldu.

Son olarak da İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı; “Kemal Bey adaylığına sokaktan itiraz var” diyerek, “Kemal Bey adaylıkta diretirse İYİ Parti kendi adayını çıkarabilir” dedi.

6’lı masanın hemen toplantı öncesinde kamuoyuna yansıtılan bu sözler, ortaya koyuyor ki; adaylık konusunda İYİ Parti’de kontrol edilemez Kılıçdaroğlu karşıtlığı var. Bu sözler de kuşkusuz yine yıpratıcı, yine incitici bir gelişme olarak sürece yansımış oldu.

Paçacı’nın genel başkan yardımcılığından istifa etmesi, başta Meral Akşener olmak üzere diğer parti yöneticilerinin Kılıçdaroğlu’nun adaylık konusuna yönelik tutumlarının kolayca değiştiği anlamına gelmiyor.

Adaylık süreci uzadıkça muhtemel adaylar üzerinden; siyasi gelgitler, ince hesaplar, parti genel başkanlarının ve partilerin gelecek hesapları giderek incitici ve yıpratıcı olmaya devam edecek. Sonuçta ortak aday çıkaramama durumunda ise çoklu aday seçeneği artık tercih edilen bir seçenek değil, masanın dağılması anlamına gelen bir sonuca işaret edecektir.

Bu durumu yaşamamak için ve masayı bozan olmamak için bu defada gönülsüz ortak aday kabulleri gerçekleşebilir. Bu durumda da o aday güçlü destekten mahrum kalabilir.

Ayrıca ortak aday belirleme kararlarında her partinin bilhassa İYİ Parti dışındaki 4 partinin milletvekili beklentilerine yönelik hesapları da devreye kuvvetlice girebilir.

Diğer yandan HDP’ye yönelik beklenti de aday belirleme kararında belirleyici düzeyde etkili olabilir. HDP desteğini alabilecek aday kaygısı da fazlasıyla önemsenebilir. Bunun yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan düşmanlığı yapan bazı küresel odakların 6’lı masadan beklentilerinin karşılanması ihtiyacı da aday belirlemede dikkat edici düzeyde etkili olabilir.

Tüm bu zorluklara karşın son yapılan toplantı sonrası yayınlanan mutabakat metninde ortak adaylık konusunda aydınlatıcı bir izah olmadığı gibi bu defa da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aday olamayacağına odaklanılıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığının anayasaya, hukuka aykırı olduğu belirtilerek, hatta “bir kara leke” olarak tarif edilecek kadar keskinleştirici ifadeler kullanılıyor.

Anlaşın 6’lı masa bu konuda tartışma zemini yapılandırmak istiyor. Tıpkı geçmişteki 367 icadı gibi sözde hukuka sığınarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önünü kesebilmenin nafile çabasından medet umuluyor.

Başarılamazsa da, muhtemel seçim yenilgisine karşı şimdiden meşruiyet tartışması çıkararak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yıpratabilmenin hevesi güdülüyor.

Türkiye’ye düşmanlık besleyen küresel emperyalist çevrelerin seçime yönelik Cumhurbaşkanı Erdoğan için “diktatörlük” karalamasından medet umduklarını düşününce ister istemez yine hatırlatıp vurguluyoruz ki; Türkiye’nin iç politikası, ABD’nin dış politikasıdır ve emperyalizm de 2023 seçimine hazırlanmaktadır.

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …