Anasayfa / Köşe Yazıları / Yeni bir şer odağı; “Türk Demokrasi Projesi”

Yeni bir şer odağı; “Türk Demokrasi Projesi”

Türkiye’ye yönelik, Türkiye düşmanlarının saldırıları sürüyor. Derin ABD’nin unsurları olan FETÖ artıklarının kullanımı devam ediyor. Şimdi de ABD’de “Türk Demokrasi Projesi” adında Türkiye düşmanlarının saf tuttuğu bir dernek kurulmuş.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan kuruluşun içinde; ABD eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, eski Florida Valisi Jeb Bush, haklarında FETÖ’den yakalama kararları bulunan eski CHP milletvekili FETÖ mensubu Aykan Erdemir, FETÖ’nün emniyet ayağından Süleyman Özeren var.

Bu yeni şer odağının kendini tarifinde; “Türkiye’nin son zamanlarda demokrasiden otoriterliğe dönüşmesine yanıt olarak oluşturulmuş, kâr amacı gütmeyen, partizan olmayan, uluslararası bir politika örgütüdür. Geçen yüzyılın büyük bir bölümünde Türkiye, liberal idealler ve kültürel özgürlük alanında güvenilir müttefik ve modeldi. Ancak son yıllarda, Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin uluslararası toplumdaki konumunu ve özgür ve liberal demokrasi statüsünü çarpıcı biçimde değiştirdi.”

Adamların dertlerine bakınız. Yememiş, içmemiş Türkiye için dertlenip, demokrasinin hamiliğine soyunmuşlar. İnsanın gözü yaşarıyor. Siz kalkın 15 Temmuz’da Türkiye’nin demokrasisini, halkın iradesini yok etmeye çalışın, çıkarlarınızın bekçiliğini yapan darbecileri, zorbaları, diktatörleri koruyup kollayın, sonra da demokrasiden söz edin.

Demokrasi kavramını kirletenlerin, çıkarları uğruna yerle bir edenlerin Türkiye’nin demokrasisine, millet iradesine, her seçimi büyük çoğunlukla kazanmış Cumhurbaşkanı Erdoğan’a saldırıları kuşkusuz sebepsiz değildir. Bakınız John Bolton da kurdukları yeni şer odağının takdimini nasıl yapmış;” Türkiye’de alarma geçmenin vakti geldi. Bir zamanlar güvenilir NATO müttefiki şimdi demokrasiye sırtını dönüyor ve Rusya’yı kucaklıyor. Projeye katılmaktan memnunum.”

Bakar mısınız sözlere; “Türkiye’de alarma geçmenin vakti gelmiş.” Ne yapacaksınız? Yeni projeniz nedir? Yeni kaos planlarını devreye mi sokacaksınız? Hiç şüpheniz olmasın. Daha önce de yazdığımız gibi; yenilendikleri Gayri Nizami Harp tekniklerinin ajandasının gereklerini uygulamak için büyük çaba içine girecekler.

Bolton denen zat, demokrasimizi askıya almayı amaçlayan 15 Temmuz darbe girişimine dair de “Hükümet devrilirse üzülmem” demişti. Ayrıca yine aynı zat, Suriye’ PKK/YPG terör örgütü için müttefiklerimiz diyerek, “onların korunması ABD için Suriye’den çekilmenin önkoşuludur” ifadesini kullanmıştı.

Yani FETÖ-PKK/YPG’nin arkasındaki şer iradenin temsilcisi, yönlendiricisi olan bu zat, Türkiye’ye demokrasi ayarı çekmeye yeltenmiş.

Bu yeni şer odağının kurucuları arasında yer alan eski Florida Valisi Jeb Bush da “Demokratik Türkiye güvenliğimiz için esastır, ancak Türkiye’de hürriyet kaybolmaktadır. Türkiye’nin otoriter lideri özgürlük yanlısı sesleri susturmaya kararlı. ‘Türk Demokrasi Projesi’ni lütfen takip edin” diye çağrıda bulunmuş.

Bu zatlar için; Türkiye’nin Türkiye’den yönetilmesi, ABD’nin güvenlik sorunudur. İstedikleri; Soğuk Savaş dönemi bitmemiş gibi davransın. ABD’nin belirlediği siyasi ve stratejik rolün dışına çıkmasın. Kendi çıkarlarını değil, NATO, Batı ittifakı kılıfı altında ABD’nin çıkarlarının bekçiliğini yapsın. Bu zatların söylemek istediklerinin Türkçesi budur.

Aslında diyorlar ki; “bize boyun eğin, istediklerimizi sorgusuz yerine getirin, Suriye’nin kuzeyinde PKK/YPG terör örgütü eliyle kurmak istediğimiz garnizon devletçiğe engel olmayın. Doğu Akdeniz’de, Mavi Vatan’da haklarımız demekten vazgeçin. Bizim yeni sömürge jeopolitiği projemizin payandası olun. O zaman arzuladığımız demokrasiye kavuşmuş olursunuz.”

15 Temmuz’un acısı içindeler ve rövanşını almanın gayretindeler. Dış cephede bileğini bükemedikleri Türkiye’nin iç cephesinde gedikler açmanın yeni bir siyasi projeyi yürütmenin peşindeler. Hep diyorduk ki; Türkiye’nin iç politikası, ABD’nin dış politikasıdır. İşte bu yeni şer odağı, bu gerçeğin yeni mahsulüdür.

Bu zatları cesaretlendiren, umutlandıran Türkiye’nin iç siyasetindeki bazı seslerdir. Bu seslere; kulak kabartıyorlar, ilgi duyuyorlar, umut besliyorlar.

Bu sesler diyor ki; “PYD bize mi saldıracak, Afrin’e girmeyin, S-400 niye ihtiyaç, biri bize mi saldıracak, Libya’da ne işimiz var. 15 Temmuz kontrollü darbedir. Asıl darbe 20 Temmuz’dur ve 1 milyon mağduru vardır. Biz iktidar olduğumuzda dış politikayı 180 derece değiştireceğiz.”

Emperyalizm bu sesleri duyarda hiç kayıtsız kalır mı? Biden’dan ne istersiniz sorusuna, demokrasi denildiğinde hiç bu çağrıya duyarsız kalır mı? Asla.

İşte ortaya çıkan bu yeni şer odağı da, bu seslerden aldığı umutla projelenmiş ve adına da demokrasi denmiş.

Ne demokrasi ama…

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …