Anasayfa / Köşe Yazıları / Yalanlarıyla depremle kol kola girenler

Yalanlarıyla depremle kol kola girenler

10 ili etkisi altına alan deprem, toplam 108.812 km2’lik alanla; Bulgaristan, Güney Kore, Azerbaycan, Avusturya, Gürcistan, Danimarka, İsviçre ve Hollanda’nın ülke büyüklüğünden daha büyük bir alanı yıkıma uğratmıştır.

Deprem bölgesinde toplam 13.5 milyon insan yaşamaktadır ve bu sayıyla deprem; Tunus, Belçika, Ürdün, Çek Cumhuriyeti, İsveç, Yunanistan, Portekiz, Azerbaycan’ın ülke nüfusundan daha fazla bir nüfusu doğrudan tehdit etmiştir.

Deprem, 1.200.000 km2′ lik alanda; başta Suriye’de yıkımlara yol açmış; Irak, Lübnan ve Mısır’da hasar yapacak kadar etkili olmuştur.

7 km derinlikte meydana gelen depremler, dünyada yaşanan diğer büyük depremlere kıyasla yüzeye en yakın depremler olarak kayda geçmiştir. 7.7 büyüklüğüyle 132 atom bombasına eşdeğer enerji açığa çıkarmış, 500 km’lik uzunlukta fay harekete geçmiştir. 7.7 ve 7.6 gibi çok büyük iki deprem tarihte eşi benzeri olmayacak şekilde peş peşe yaşanmıştır.

Tüm bu gerçekler ortadayken ve asrın felaketi yaşanıyorken, bu durumu yok sayan cümlelerin kurulması akıl tutulmasıdır.

Bu denli büyük depremlere rağmen nasıl bir şehircilik ve buna bağlı olarak nasıl bir imar anlayışının esas alınması konusu, kuşkusuz ayrıntılarıyla irdelenmelidir. TOKİ’nin yaptığı konutların yıkılmayıp, diğer konutların yerle bir olmasının nedenleri ve sorumluları elbette ortaya konulmalıdır.

Ancak şimdi acıların sarılmasında seferber olmak yerine, ilk saniyeden itibaren devlete saldıranların derdi acıyı sarmak değil, devleti güçsüz göstermek ve doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef almak, bu yolla iktidarı yıpratmaktır. Elbette eksik ne varsa ortaya konularak, eleştirilebilir ve eksikliğin giderilmesi için de çaba sarf edilir. Ancak ortaya konulacak eksikliğin kuşkusuz gerçek olması gerekir.

Oysa depremin ilk saniyelerinden itibaren yalanlarla zihinler kirletilmeye çalışılmıştır. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin (DMM) 6-13 Şubat tarihleri arasındaki “günlük deprem dezenformasyon bültenleri” yalanları ve gerçeklerin neler olduğunu ortaya koyuyor.

Sayfalar dolusu olan yalan ve kirli dezenformasyon mahsullerinin bazılarını sıralayalım;

“Deprem bölgesinde arama kurtarma çalışması yapılmıyor.”

“Deprem sonrası Malatya’da Kızılay Bölge Kan Merkezi tamamıyla yıkıldı.”

“Malatya Özel Güvenim Bakım Merkezi’ndeki engelli bireyler sokakta kalıyor.”

“Adana Havalimanı ikinci bir karara kadar uçuşlara kapatıldı.”

“AFAD, akşam saatlerinde 8.5 şiddetinde deprem beklendiğini açıkladı.”

“Afet bölgelerindeki arama kurtarma çalışmalarında TSK devreye girmedi.”

“Depremde hasar gören Mersin Şehir Hastanesi boşaltılıyor.”

“Deprem sonrasında Atatürk Barajı’nda çatlaklar oluştu.”

“Deprem bölgesinde millet cenazelerini toprağa veremiyor, savcılar mesai bitti diye işlem yapmıyor.”

“Kızılay’ın afet bölgesinde hiç çadır yok. Kızılay Başkanı’nın afet/yardım tecrübesi yok ve İlahiyat mezunu.”

“Gaziantep’te kız öğrenci yurdu yıkıldı ve tek bir kişi kurtuldu.”

“Fenerbahçe’nin depremzedelere gönderdiği yardım TIR’ı yağmalandı.”

“Türkiye’deki deprem sırasında nükleer santral patladı.”

“Kimliği tespit edilemeyen cenazeler resmi verilere dahil edilmiyor.”

“Elektrik Mühendisleri Odası’nın destek verme talebi AFAD tarafından reddedildi.”

“Tam enkazdan çıkarma aşamasına gelindiğinde başka bir ekip gelerek kameralarla depremzedeyi enkazdan çıkarıyor.”

“Depremzedelere destek ve tanınacak diğer kolaylıklardan faydalanmak için AFAD kaydı şart koşulacak.”

“Ahbap Platformu’nun çalışmaları engelleniyor.”

“Arap ülkelerinden deprem yardımı gelmedi.”

“AFAD’a ‘Kişinin yaşadığına’ dair ihbar gelmedikçe arama kurtarma çalışması yapılmıyor.”

“Binlerce yurttaşın öldüğü Antakya’da cenazeler isim yerine numara verilerek gömülüyor.”

“Deprem mağdurlarına yardım yapılmadan önce GBT yapılıyor.”

“Avusturya kurtarma ekibi, bir çocuğu kurtaracakken Türk ekibi durdurdu.”

“Hatay’da baraj patladı.”

“Deprem bölgesinde İnsansız Hava Araçları kullanılmadı.”

“Hatay’da Yapı Denetim Müdürlüğü’ndeki evraklar yok edilmeye çalışılıyor.”

“Türkiye-Suriye sınırındaki bazı duvarlar yıkıldı, çeteler Türkiye’ye giriyor.”

“Mersin’e gönderilen akaryakıt gemisi EPDK tarafından engellendi.”

“Kapılar açıldı, Suriye’den yüz binlerce sığınmacı getiriliyor.”

“Hasar tespit çalışmalarını öğretmenler ve imamlar yaptı.”

“Diyanet, Elazığ’daki Harput Külliyesi’ni depremzedelere açmadı.”

“Yüzlerce afetzede Ankara Esenboğa Havalimanı’nda bekletiliyor.”

“Afet bölgesine giden iş makineleri engelleniyor.”

“İsrail’den gelen yardım ekibi bekletiliyor.”

“Hatay Havalimanı, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından onarıldı.”

“Macaristan’dan gelen yardım ekibi kötü muameleye maruz kaldı.”

“Hatay’da yıkılan binaları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ödül verdiği Servet Altaş’ın firması Ser-Al İnşaat yaptı.”

Bu yalanları üretip yayanlar, depremle kol kola girerek, yeni felaketler peşindeler.

Milletin birlik ve dayanışma ruhunu yok edemeyecekler…

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …