Anasayfa / Köşe Yazıları / Ukrayna savaşı ve Rusya

Ukrayna savaşı ve Rusya

Ukrayna savaşı sürüyor. Henüz diplomatik hamlelerden sonuç alınabilmiş değil. Ukrayna savaşının Avrupa, AB, NATO ve ABD açısından jeopolitik içeriğine daha önceki yazılarımızda değinmiştik. Şimdi de Rusya açısından meseleyi köşemizin el verdiği ölçüler içinde ele alalım.

Ukrayna, Rusya için jeopolitik çerçevesinin ayrılmaz bir parçasıdır. Tarih boyunca da hep öyle olmuştur. Fransa’nın kuzeyinden Ural Dağları’na kadar uzanan Kuzey Avrupa ovalarının jeopolitik bütünlüğü içi içedir. Rusya bu jeopolitik ortamın en geniş üyesi iken, Ukrayna onu takip eden ikinci geniş ülke olarak Rusya açısından hem jeopolitiğinin ayrılmazı, hem de Avrupa merkezine karşı tampon işleviyle jeostratejik hassasiyetidir.

Soğuk Savaşı döneminin iki kutuplu sistemi çözüldükten sonra NATO’nun varlığını sürdürme kararına bağlı olarak, Rusya’ya doğru yönelişinde de Rusya, hem jeopolitik, hem de jeostratejik hassasiyetini en yüksek perdeden ortaya koymuştur.

Ukrayna Rusya için, jeopolitik sinir ucudur. Ona yönelebilecek NATO, ABD veya AB hamlelerini sinir ucuna dokunulmuş sayar ve karşılığını her defasında en sert biçimde vermek ister. Bugün de yaşanılan budur.

Ukrayna’ya Rusya tarafından açılan savaş, Batı tarafından Ukrayna’ya yönelik sürdürülen jeopolitik ısrarın bu defa kalıcı olarak sonlandırılması hamlesidir. Bu hamlenin seyrini, sadece Kiev’in siyasi değişimi değil, Ukrayna haritasının da Rusya’nın jeopolitik çerçevesiyle belirlenmiş hatların oluşumu belirleyecektir.

Diğer bir ifadeyle Rusya, Ukrayna’da yeni bir jeopolitik harita oluşturmadan savaşa son vermeyecektir. Rusya açısından Ukrayna’sız Avrasya stratejisi eksiği büyük stratejidir. Bu yüzden de Ukrayna’nın denetimi Rusya için esastır. Nitekim Rusya’nın Avrasya stratejisine ilişkin yazılan çizilenlerde Ukrayna’ya biçilen rol, verilen önem ayrıcalıklıdır.

Bu konuda Kremlin’e yakınlığıyla bilinen Rus stratejist Aleksandra Dugin’in kaleme aldığı,” Rus jeopolitiği” kitabında Ukrayna vurgusu ve Ukrayna’nın geleceğine dair tespitleri, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik bugününü anlamak açısından da son derece çarpıcıdır.

Dugin’e göre; “Ukrayna’nın jeopolitik büyüklüğü mühim bir konudur. Ukrayna ölçüsüne göre birçok iri Avrupa devletini geçen devasa bir teritoryal teşekküldür. Bu ülkede hem ayrımcılık hem de siyasal egemenlik eğilimleri tarif edilemeyecek derece aktiftir.

Ukrayna bir devlet olarak herhangi bir jeopolitik anlamı haiz değildir, ne evrensel düzeyde özel kültürel değeri, ne coğrafi eşitsizliği, ne de etnik özgünlüğü vardır. Tarihi anlamını , “Ukrayna” ismiyle, yani “kenar bölge” (okraina), “hudut toprakları” olarak adlandırılması betimlemektedir.

Şu anki sınırları ve “egemen devlet” statüsü ile Ukrayna’nın varlığı, Rusya’nın jeopolitik güvenliğine vurulan, topraklarına müdahale ile eşdeğer görülebilecek korkunç bir darbeyle özdeştir.

Üniter Ukrayna’nın daha fazla yaşamasını sürdürmesine izin verilemez. Bu ülke, jeopolitik ve etnik –kültürel gerçekliklerin çeşitliğine uygun surette birkaç kuşağa bölünebilir. Bunlar; 1.Doğu Ukrayna 2.Kırım. 3. Çernigov’dan Odessa’ya dek Kiev’in de içinde bulunduğu Ukrayna’nın merkezi kısmı. 4. Batı Ukrayna’da türdeş değildir. Kuzeyde, ayrı bir bölge olan Volın, güneyde-Lvov vilayeti, daha da güneyde Zakarpatye ve nihayet Besarabya’nın doğu kısmı.

Ukrayna faktörü, Rusya’nın batı kuşağında en zayıf noktadır. ‘Egemen Ukrayna’nın’ varlığı olgusu, jeopolitik düzeyde Rusya’ya jeopolitik savaş ilanıdır. Ukrayna meselesi, Moskova’nın önünde duran başlıca ciddi problemdir.”

Görünen odur ki; 2003 yılında Türkçeye çevrilen, “Rus Jeopolitiği; Avrasyacı Yaklaşım” kitabında Dugin’in Ukrayna vurguları, bugün Rusya tarafından Ukrayna’da işleyen jeopolitik eğilimlerinin uzağında değildir.

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …