Anasayfa / Köşe Yazıları / TBMM’deki muhalefet partilerinin görevi

TBMM’deki muhalefet partilerinin görevi

HDP’nin kapatılması istemiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı iddianame hazırlayarak Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.

PKK/PYD-YPG terör örgütü anatomisinden kopmayan HDP’nin hukuken karşılaşacağı sonuçlar hiç kuşkusuz son derece önemlidir. HDP’nin PKK terör örgütü ilişkisinden ne zaman söz edilse, bazıları “öyleyse kapatılsın, kapatılmadığı sürece meşru bir partidir” yaklaşımıyla karşılaşılır. Ancak bu yaklaşıma karşılık; HDP’nin milletvekillerinin olması, hazine yardımı alması, Meclis başkan vekilliği yapması gibi gerekçeler, PKK ilişkisine dair gerçeği ortadan kaldırmıyor. Üstelik bu gerçeğe rağmen siyaset alanı kullanılarak, PKK ilişkisinin zaman içinde kabullenilmesine, meşrulaştırılmasına yönelik adeta bir süreç yürütülüyor.

Bu duruma seyirci kalınması kabul edilmez. Yeryüzünün hukuk ve demokrasisi güçlü olan hiçbir ülkesinde de böylesi bir duruma seyirci kalınmaz.

Şimdi hukuk üzerine düşeni yapıyor. Hukuki süreç nasıl işler, nasıl neticelenir yaşayıp göreceğiz. Ancak esas olan siyaset kurumunun üzerine düşeni yerine getirmesidir. En önemlisi de odur. Terörün sonlandırılması için bugüne değin yani 37 yıldır her yol denendi ama sonlanmadı. Küresel sömürü ve terör baronları ve emperyalizmin güdümünde olduğu sürece de sonlanacağa benzememektedir.

Bu noktada asıl olan Türkiye’nin bu konuda topyekun, tek vücut vereceği mücadeledir. Bu sadece güvenlik alanında olmaz. Asıl olan siyasi alanda verilen mücadeledir. Siyasi alanda da teröre karşı mücadele verilmelidir. Bir yapı, siyasi parti görüntüsü altında bir terör örgütünün anatomisinin bir parçasıysa onun bu pozisyonundan öncelikle siyasi partiler rahatsız olmalıdır. Demokrasi ve insan hakları maskelerini kullanarak, siyaset alanını kirletmesinin, Gazi Meclis’in ruhunu zedelemesinin rahatsızlığını öncelikle siyasi partiler duymalıdır. Buna göre de tavır almalıdır. Fikirle, siyasetle tavrını ortaya koymalı, siyasetin terörün vesayetinden çıkartılması için mücadele etmelidir. Muhalefetin iktidar hesapları yaparken, HDP’ye değil, ona oy verenlere odaklanması gerekir. Benim senin doğru adresin demesi gerekir. Terör örgütünün anatomisindeki bir yapı gerçek bir siyasi parti olmaz demesi gerekir. Diyarbakır Annelerinin yüreklerinden süzülen gerçekliğe dayanması gerekir. Diyarbakır Annelerinin ziyaretine giden 2 CHP’li vekilin, onlara ifade edilen HDP gerçeğine dayanılarak, CHP yönetiminin tavrını, safını belirlemesi gerekir.

Demokrasi maskesine bel bağlaması gerekir. Demokrasinin, siyasetin ve seçmenlerin hukukunu koruması gerekir.

Başta muhalefet partilerinde şimdi görev. Bir bildiri kaleme almaları gerekir.

Bildiride şu gerçekler yer almalıdır;

“PKK/PYD-YPG terör örgütü, Türkiye’nin birliğini hedef alarak, parçalanması için uğraşmaktadır. Bu kirli planın asıl sahipleri, küresel sömürü ve terör baronları ve emperyalizmdir. PKK/PYD-YPG terör örgütü bu kirli planın ve onun sahiplerinin taşeronudur. Kürt halkının asla temsilcisi olamaz. Suriye ve Irak’taki varlığı da, faaliyetleri de emperyalizmin maşası olarak belirlenmektedir.

Türkiye’nin özgürlüğünü, bağımsızlığını, istikbalini ve istiklalini hedef alan bu eli kanlı terör örgütüne karşı her alanda amansız mücadele etmek, Türkiye sevdamızın vazgeçilmezidir.”

Bu bildiriyi, başta TBMM’de (Türkiye Büyük Millet Meclisi) bulunan tüm partilerin imzalaması istenmelidir. İmzalamak istemeyenlerin maskesi düşürülmeli. Demokrasi ve siyasette; fikirle, siyasi mücadeleyle alanı dar edilmelidir.

Demokrasi maskesiyle, icra edilen maskeli balo sona erdirilmelidir. Türkiye’nin siyaset kurumuna düşen tarihi sorumluluk ve görev budur.

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …