Millet ittifakının cumhurbaşkanı adayı kim olacaktır merakı

Millet ittifakının cumhurbaşkanı adayının kim olacağına ilişkin tartışmalar eksilmeden sürüyor. Kişiler yarıştırılıyor. Kimin şansının daha yüksek olacağı konuşuluyor. Neredeyse 15 günde bir kamuoyu araştırmaları yayınlanıp, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısında kimin şansının yüksek olacağının rakamları veriliyor. Özellikle CHP’li İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanları öne çıkartılarak, aday olmaları halinde başarı şansları karşılaştırılıyor. Buna son günlerde CHP Genel Başkanı da ekleniyor. Onun da sıralamadaki yeri sorgulanmaya başlıyor. Özellikle Belediye Başkanlarının durumuna göre kıyaslamalar yapılıyor. Bu noktada özellikle belediye başkanlarının adaylıklarına asla sıcak bakamayacağı yönünde yorumlar peşi sıra geliyor ve CHP Genel Başkanı olarak adaylık önceliğinin kendisinde olduğunun altı çiziliyor. İYİ Parti Genel Başkanı içinde aynı durum söz konusu ediliyor ve onunda adaylığının pekiştirilmeye çalışıldığının değerlendirmeleri yapılıyor. Sonuç olarak tartışmalar isimler odağında sürdürülüyor.

Oysa esas olan fikirlerdir. Neden cumhurbaşkanı adayı olunacaktır? Millet ittifakının cumhurbaşkanı adayından beklentisi nedir? Aday neye göre, kime göre belirlenecektir? Karar sürecinde kimler belirleyici olacaktır? Dış beklentiler gözetilecek midir? Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı neleri savunacaktır? Usuller mi, esaslar mı öne çıkacaktır? Küresel saldırılara maruz kalan ve kalmaya devam eden Türkiye’nin verdiği istiklal mücadelesinde Millet ittifakının cumhurbaşkanı adayının tavrı ne yönde olacaktır?

Verilen bu mücadelenin istiklal mücadelesi olduğuna kabul edecek midir? ABD Başkanı Biden’ın; ” Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı muhalefet liderlerini desteklemeliyiz” sözlerini karşılık olarak; “siz ne hakla bizim işimizde karışıyor, beklenti içine giriyorsunuz, siz asıl Türkiye hasımlarını desteklemekten vaz geçin, Türkiye’ye hasmane tutumdan vazgeçin” diyecek midir?

Doğu Akdeniz’ de emperyalist yeni sömürge planları yapanların kirli oyunlarına ve hamlelerine çomak sokmaya devam edecek midir?

Mavi Vatan stratejisine dört elle sarılıp, Türkiye’nin bugünkü kararlılığına devam edecek midir? Kıbrıs konusunda bugün Türkiye’nin ortaya koyduğu iki devletli Kıbrıs kararlılığını sürdürecek midir? Suriye’nin Kuzeyinde PKK/PYD-YPG terör örgütü eliyle kurulmak istenen emperyalizmin yeni garnizon devletçiğine karşı kararlılıkla devam edecek midir? FETÖ’ ye karşı mücadelede en ufak tereddüt göstermeden aynı kararlılığı sürdürecek midir? 15 Temmuz kontrollü darbe diyerek, O gecenin şanlı direnişinin, zaferinin gölgelenmesine izin verecek midir? FETÖ’ nün beklentilerini boşa çıkartıp, yeniden yargılama heveslerini kursaklarında bırakacak mıdır? Savunma sanayinde yakalanan kendi kendine yetecek ülke olma çizgisini sürdürecek midir?

PKK’nın siyasi kolu HDP konusunda tavrını, Diyarbakır Annelerinin ana yüreğindeki yalın gerçeklikle saptayarak, siyaseten gereğini yapacak mıdır? Eski sisteme dönebilmenin çabası öne çıkartılarak, bu hayati konularda söz söylememeye, fikir ortaya koymamaya devam edilecek midir?

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç’un ifade ettiği ; ” Başka bir egemen gücün müdahalesine gerek kalmadan, parlamenter sistemi yeniden inşa etmeliyiz” sözlerine tepki gösterip; kimmiş bu egemen güç? Kimin, kime karşı müdahale etmesinden söz ediyorsunuz? Müdahaleden neyi kastediyorsunuz? Her kimse bu egemen güç müdahale etme hakkını kimde almaktadır?” diye sorarak, ” İstiklal tutkunu Türk Milletinden başka egemen güç tanımıyoruz diyecek midir? “Trump sonrası yeni ABD Başkanı Biden’dan ne beklesiniz?” sorusuna,” demokrasi” diye cevap verenlere inat, “emperyalist reflekslerinden vazgeçin, Türkiye’ye diz çöktüremezsiniz, Türkiye’yi bölemezsiniz, Türkiye’yi kontrol edemezsiniz” diyebilecek midir?

İşte asıl merakımız budur. Asıl kaygımız budur. Asıl beklentimiz budur. Kimin aday olacağına kim karar vereceğinin cevabı da, kanıtı da burada saklıdır.