Anasayfa / Köşe Yazıları / Kitlesel göç ve sınırlar gerçeği

Kitlesel göç ve sınırlar gerçeği

Göç meselesi konusunda tartışmalar sürüyor. Meselenin özüne inerek, nasıl bir stratejinin takip edilmesi konusunda rasyonel ve samimi bir şekilde ve gerçek verilere dayanarak fikir üretmek yerine daha çok kestirme yöntemlerle, gerçeklere ve verilere dayanmayan, kulaktan dolma kırıntılarla büyük gürültü kopartılmaya çalışıldığına tanık oluyoruz.

Bu konuyu iç siyasi tartışmanın, iktidarı yıpratmanın aracısı haline getirenlerin kontrolden çıkan söylem aşırılıkları, sınır tanımıyor. Önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Biden arasında 1 milyon Afgan göçmenin Türkiye alınmasına yönelik gizli bir anlaşma yapıldığı tezviratı yapılıyor. Sonra da hiçbir kanıta dayanmadan yıpratıcı bir dil ve üslupla ve ısrarla sık sık bu tezvirat tekrarlanıyor. Gerek Türkiye, gerekse ABD yetkilileri, bu durumu yalanlıyor ama algı yayılmış oluyor. Yalanın hızı ve çekiciliğine yaslanılmış oluyor ve yine hakikate karşı saldırı yöntemi yeğlenmiş oluyor.

Son günlerde Afganistan’ın yaşadıklarından yola çıkarak, bu yakıştırmaları yapanlar, gerek iç gerekse dış politika açısından göç meselesinin bir yıpratıcı silah olarak kullanılmasının bilinciyle davranıyor. Bugün açık olarak görülmelidir ki, göç konusu küresel güç mücadelesinde bir silah olarak kullanılmaktadır. Bilhassa Batı ülkeleri, onlara yönelen kitlesel göçü tehdit olarak görerek, bunu bertaraf edebilmek için, tampon coğrafyalar, depo alanları belirleyerek, insan kitlelerini bu coğrafyalarda tutabilmenin yollarını arıyor. Türkiye bunun farkındadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son günlerdeki açıklamaları bu durumu ortaya koymaktadır.

Afgan göçü ve Türkiye’ye yönelen diğer kitlesel göç hareketleri konusunda resmi verilere dayanılarak, gerçeklerin bir kez daha ortaya konulması gerekmektedir.

Türkiye’nin Batı’ya yönelmek isteyen kitlesel göç hareketinin güzergahındadır ve bu yüzden yoğun bir yönelişle karşı karşıyadır. Bu yönelişe karşın Türkiye’nin resmi rakamları bu konuda kayda değer çaba sarf edildiğini göstermektedir.

Türkiye’nin doğu ve güney sınırlarında 2019 yılında sınırda girişi engellenen yabancı sayısı 442 bin 800, 2020 yılında 505 bin 375, 2021’de ise yılın yarısı geçmesine rağmen 267 bin 638’dir. Türkiye’de 2018 yılında 268 bin, 2019 yılında 454 bin, 2020 yılında pandeminin getirdiği olumsuzluklara rağmen 122 bin, 2021’de ise şimdiye kadar 77 bin 389 düzensiz göçmen yakalanmıştır. Yakalananlar arasındaki Afganistan uyruklu düzensiz göçmenlerin sayısı 2019 yılında 201 bin 437, 2020 yılında 50 bin 161 ve bu yıl 32 bin 727 olmuştur.

Bu veriler de ortaya koymaktadır ki; Türkiye, Avrupa’nın toplamına eşit güçte bir geri gönderme kapasitesi sergilemiştir. Buna göre sınır güvenliği konusunda özellikle son günlerde son derece yoğun önlemler dikkat çekmektedir.

911 kilometrelik Suriye sınırında, planlanan 837 kilometrelik güvenlik duvarı ve devriye yolu tamamlanmıştır. İran sınırının Ağrı ve Iğdır illerini kapsayan bölümünde bugüne kadar 135 kilometrelik devriye yolu ve güvenlik duvarı inşa edilmiştir. Yine İran sınırının Van ve Hakkâri bölümünün 19 kilometrelik kısmında duvar ve yol çalışması tamamlanmış, 87 kilometrelik kısmında ise çalışmalar devam etmektedir.

Sınır güvenliğine yönelik 913 km aydınlatma, 78 km enerji nakil hattı, 93 km tel-çit/panel çit sistemi, 153 km uzunluğundaki Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Şanlıurfa sınır hattında kamera ve termal algılayıcı sistemlerinin aydınlatma hattına entegrasyonu tamamlanmıştır. Bunun yanı sıra; yüksek teknolojili zırhlı keşif gözetleme araçları, gözetleme ve haberleşme kuleleri, kablosuz sensör setleri gibi donanımlar ve araçlar sınır güvenliği sistemine eklenmiştir, eklenmeye devam etmektedir.

Böylece; yasadışı geçiş, terör, kaçakçılık vb. sınır aşan suçların önüne geçilmesinde azami hassasiyet gösterilmektedir.

Bu gerçekler ve veriler, gerek göç meselesinin ve gerekse sınır güvenliği konusunun durumunu net olarak ortaya koymaktadır. Bunun dışında söylenenler, bu verileri çürütemediği sürece yalandan ibarettir. Yalan da eninde sonunda hakikate yenilmeye mahkumdur.

Önerilen Haber

Irak’ta yeni güvenlik atmosferi

Türkiye’nin teröre karşı mücadelesi hız kesmeden sürüyor. Irak ve Suriye sahasında terör örgütlerinin kökünün kazınacağı …