Anasayfa / Köşe Yazıları / Halkın hükümeti doğrudan belirleme yetkisini elinden almak

Halkın hükümeti doğrudan belirleme yetkisini elinden almak

Yuvarlak masada toplanan 6 muhalefet partisinin önceliği, yeni yönetim sistemini eskiye döndürebilmektir. Fikirlerini sentezleyemeyen 6 partinin bir araya gelme motivasyonu ve ortak noktaları parlamenter sisteme dönüştür.

Adına Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem (GPS) dedikleri model, içeriğinde ne denli farklılıklar düşünülse de esasen geçmişin hükümet modeline dayanır. Yani halkın doğrudan hükümeti belirlemesi yerine parlamentonun belirlemesidir.

28 Şubat’ta kamuoyuyla paylaşacakları GPS mutabakatında mevcut Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin (CHS) yerine neleri hedeflediklerini hep birlikte göreceğiz.

Kuşkusuz tüm ayrıntılarını ele alıp irdeleyeceğiz. Ancak şimdiden net olan husus, arzuladıkları, halka önerdikleri; yürütmenin yani hükümetin doğrudan halk tarafından değil de, eskiden olduğu gibi parlamento tarafından belirlenmesidir.

Esasen başkanlık sistemiyle, parlamenter sistemi birbirinden ayıran ne önemli farklılık da budur. 2017’de halk oylamasıyla geçtiğimiz yeni sistemde halkın en önemli demokratik kazanımı doğrudan hükümeti kendi adına kimin kuracağına karar vermesidir. Vaat ettiklerini benimsediği kişiye benim adıma 5 yıl için hükümeti kur ve vaat ettiklerini yerine getir demesidir.

Yetkiyi alan kişi de vaat ettiklerini başarıyla yerine getirebilmesi için Türkiye’nin geniş insan kaynağından yararlanarak kabinesini, kurullarını, çalışma ekibini belirleyerek, hükümetini halk adına, milletin aracısız, doğrudan iradesiyle kuracaktır. Böylece tüm ekip, halktan güven alan, hükümeti kurma yetkisi alan başkanın başarısı için uğraşacaktır.

Muhalefetin GPS’inde halkın hükümet kurma yetkisi elinden alınıyor. Diğer bir ifadeyle onun demokratik kazanımı geri alınıyor. “Sen doğrudan hükümet kurma yetkisini kullanma ve onu parlamentoya devret” deniyor.

Bir yurttaş, bir seçmen, halkın bir üyesi olarak elimdeki doğrudan hükümetimi belirleme, yani benim adıma kimin yürütme işlevini yerine getireceğini belirleme yetkimi, hakkımı neden geri vereyim? Bunu benden almanıza ne hakkınız var?

Yeni sistemin (CHS) en önemli kazanımını nasıl ortadan kaldırmayı düşünürsünüz? Halka mı güveniniz yok?

Yeni sistem sayesinde Türkiye’nin geçmişte çok sıkıntılar çektiği hükümet kurma krizleri ve kısa ömürlü hükümetler dönemi kapanmış oldu. Şimdi neden ve ne uğruna ve halka rağmen eskiye dönmeye çalışıyorsunuz? Size göre yeni sistemin eksik kalan, yenilenmesi, eklenmesi gereken hatta değiştirilmesi gereken yönleri varsa bunları saptayın ve onlar için değişim talebinde bulunun. MHP anayasa taslağı hazırlamış, yeni sistemin etkinliğini artırabilmek için anlamlı önerileri olmuştu. Cumhurbaşkanı yardımcısının da cumhurbaşkanıyla birlikte seçimle gelmesi gibi.

Pekala muhalefet de bu konuda yeni öneriler sunabilir. Siyasal partiler ve seçim kanununda değişiklikler düşünebilir. Yeni sistemin yasama gücünü kuvvetlendirici öneriler sunabilir. Bunun dışında yürütmenin yetki ve sorumluluklarına ilişkin yeni öneriler geliştirebilir. Esasen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni anayasa çağrısına bu anlamda olumlu cevap verebilir.

Ama bu yolu benimsemeyip, eskiye dönüşü hedeflemek; ülkeyi ve milleti eskinin hükümet krizlerine taşımaktır. Üstelik eksik buldukları değiştirmek istedikleri tüm kanunları bugünkü yeni sistemde yaşama geçirmeleri de mümkünken, halkın karşısına bunlarla çıkmayıp, eskiye dönüşe odaklanırlarsa aslında yapacakları; “Bize oy verin sizin doğrudan hükümet belirleme yetkinizi elinizden alalım” demek olacaktır ki, halkımız demokratik kazanımlarından kolay kolay vazgeçmez. Üstelik eskiye dönüşün çok zor bir aritmetiğe dayalı olduğu ve seçimler silsilesiyle önemli külfete ve belirsizliğe yol açacağı gerçeği de ortadayken.

Önerilen Haber

Siyasette “Normalleşme” diyenler ve olması gerekenler

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşme talebiyle başlayan siyasette yumuşama veya normalleşme sürecinin …