Anasayfa / Köşe Yazıları / Hakikat, yalana asla yenilmeyecek. Ne bugün, ne yarın…

Hakikat, yalana asla yenilmeyecek. Ne bugün, ne yarın…

2023 seçim sürecinde, Türkiye’nin iç cephesine yönelik iç-dış odaklı şer hamlelerinin deneneceğini sıkça vurguluyor ve iç cephemizin tunç kılınmasının ne denli önemli olduğunun altını her defasında çiziyoruz.

Özellikle son 10 yıldır Türkiye’yi hedef koyanların şer hevesleri eksilmiyor. Dış cephede Türkiye’nin bileğini bükemeyenlerin gözü kulağı iç cephede. Bunun içinde emperyalizmin aparatları, fonladıkları, besledikleri, donattıkları maskeli- maskesiz unsurları sahaya yeniden sürülmüş durumda. Her şerden yarar elde etmenin çabasındalar. Başta FETÖ olmak üzere diğer terör odakları ve unsurlarıyla hedef Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yıpratabilmek.

ÖSYM’de KPSS sınavına ilişkin yaşanan son gelişmede de aynı çevreler ve unsurlar yine sahnedeler. Amaçları hakikati öğrenmek değil. Dertleri her zaman olduğu gibi; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, hükümeti hedef alarak, yıpratabilmek.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Ankara Bakanlık Eğitim Binası’nda kaymakam adaylarıyla çekilen fotoğrafını, KPSS soruşturmasında adı geçen dershane ziyaretinde çekildiği yalanını göz göre göre söyleyenlerin, yayanların derdi net değil mi?

Hakikati yalanla baskılamak ve şer sonuçlar elde edebilmek. Bu çirkinliği yapanlara, saygınlığını güvenirliğini asla yitirmemesi gereken; basın kuruluşu, basın mensubu, gazeteci, siyasetçi, milletvekili sıfatlarını taşımaları yakışıyor mu? Bu mudur siyasi mücadele? Yalanla hakikati belki yorarsınız ama asla yenemezsiniz.

Bu noktada bir kez daha görülmektedir ki, özelikle FETÖ’ye karşı mücadelede virüs temizliği titizliği hayati önemdedir. Arkasındaki küresel efendilerinin desteği ve şer isteği devam ettikçe bu casusluk ve istihbarat örgütlenmesinin nerede, ne kadar kırıntı düzeyinde bile olsa kalıntısı varsa bilinmelidir ki, arkasındaki şer güçler, bu durumdan istifade etmekten asla geri durmayacaklardır.

Ayrıca bu örgütün yeni kılıflar, yeni maskeler edinerek, başka yapıların içinde de yer alabilme çabası sürmektedir. Her zaman belirtiğimiz gibi bu örgüt sıvı gibidir ve girdiği kabın şeklini alır. Şimdiler de iktidara karşı kim varsa onların zemininde yer tutabilmenin, iktidarı kim hedefliyorsa onlarla kol kola girebilmenin çabasındalar. Yine hedef emperyalizm adına iktidarı kontrol edebilmek.

Bu örgütün en ufak imkan bulduğunda yapamayacağı şey yoktur. Bugünlerde kaçak FETÖ’cü sözde subaylar sosyal medya hesaplarında; 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunan örgüt elemanlarının “aslında vatan kurtaran kahramanlar oldukları, kaos planını önlediklerini” söyleyecek kadar pervasızlaşmış durumdalar. Aslında hiç şaşırmamak gerekir. Çünkü bu örgüt için; yalan, iftira, kumpas her fırsatta şer amaçları doğrultusunda dört elle sarıldıkları şer silahlarıdır.

Öte yandan emperyalizmin kirli paralarıyla fonlanan sözde medya kuruluşları da seferber olmuş durumdalar. Dışarıdan fonlandıkları açıkça bilinen bu yapıların mecralarında yalan, itibar suikast silahıdır. Sosyal medyayı iftira, karalama amaçlı kullanan bu çevrelerin amaçları hakikate saldırmak. Bu şer yoluyla sonuç alabilmek.

Yapılan çalışmalar ortaya koyuyor ki, yalan habere en fazla maruz kalan ülke Türkiye. Bu konuda büyük bir mücadele şart. Hakikat mücadelesini yılmadan, kararlılıkla, inançla, dirençle sürdürmek şart.

Bu noktada Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bünyesinde Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin kurulması son derece önemli bir adım. Merkezin de, koordinatör olarak atanan İdris Kardaş’ın da çok önemli çalışmalar yaparak, hakikat mücadelesinde çok etkili, çok başarılı olacaklarına dair inancım tam.

Yalan hakikati asla yenemeyecek. Ne bugün, ne yarın…

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …