Anasayfa / Köşe Yazıları / Biden’a muhalefetin de vereceği cevaplar yok mudur?

Biden’a muhalefetin de vereceği cevaplar yok mudur?

ABD Başkanı Biden’ın, “soykırım” yalanını ifade etmesi üzerine, Türkiye’nin siyasi atmosferinde türbülansın dozu artmaya başladı.

Bazı muhalefet sözcüleri, PKK/PYD-YPG terör örgütünün siyasi kolu HDP’nin, soykırım yalanına ilişkin Türkiye karşıtı tavrına karşı kapsamlı, esaslı bir cevap vermezken, Biden’a Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği cevabı beğenmeyerek, yakışıksız sözlerle yakıştırmalarda bulundular.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği cevap, Türkiye’nin soykırım yalanının tarihsel içeriğini ve hukuk dışılığını bir kez daha ortaya koyan net ifadelerdi. Biden’ın “soykırım” iftirasını ifade etmiş olmasının cevabı; sözlerden çok eylemlerle, sahada ortaya konulan mücadelelerle veriliyor. Şüphesiz verilmeye de devam edilmelidir. Bu noktada iktidarın vereceği en güçlü cevap; ABD emperyalizminin Türkiye’yi diz çökertme çabasına karşı, Türkiye’nin verdiği mücadelede asla boyun eğmemesidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her vesileyle tonu hangi düzeyde olursa olsun, Türkiye’nin verdiği mücadelede kararlılığını ortaya koyması, boyun eğilmeyeceğinin güvencesidir.

Bu yüzden de Cumhurbaşkanı Erdoğan hedeftir. Ondan kurtulmak isteyenlerin arzusu, Türkiye’nin tek yanlı bağımlılığa dayalı ilişki biçimine geri dönmesidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan; yeniden verilen milli mücadelenin direnç noktasıdır, sağlam iradesidir. Bu direnci zayıflatmak için, partiler bölünmüş, yeni partiler kurulmuştur. Dünyayı sarsan küresel salgından bile medet umulmuş, adeta virüsle kol kola girilerek, gerçekleri görmeyen, haksız saldırılarla sözüm ona “muhalefet eleştirileri” gerekçelerine sığınılmıştır.

Biden’ı, ABD emperyalizmini cesaretlendiren, dış cephede uğradığı hüsranı gidermeye yarayacak olan, iç cephedeki bazı siyasi partilerin alacağı pozisyondur.

Biden’a, derin ABD’ye, ABD emperyalizmine ve içimizdeki uzantılarına, kuklalarına verilen ve verilmeye devam edilmesi gereken en esaslı, en güçlü ve onları en rahatsız edici cevapları sıralayalım;

-PKK/PYD-YPG terör örgütü ve onun siyasi kolu HDP’nin taşeronluğuyla, Suriye’nin kuzeyinden başlayarak Türkiye’yi de hedef alan kirli planını bozmaya devam etmek.

– FETÖ ihanet şebekesine karşı verilen mücadeleyi, küresel ağına karşı da aynı kararlılıkla sürdürmek.

– Doğu Akdeniz’de Mavi Vatan stratejisinden asla geri adım atmamak.

– Savunma sanayiinde başlayan milli üretim kararlılığından taviz vermemek.

-Karabağ’da işgal zulmünü sonlandırarak, özgürlüğü getiren atmosfere verilen güçlü desteği sürdürmek.

-ABD ve AB’nin Doğu Akdeniz’e dayattığı yeni sömürge planını, Libya’da olduğu gibi bozmaya devam etmek.

-KKTC’nin varlığını korumayı ve Kıbrıs Adası’nda sadece iki devletli adıma razı olunacağının kararlılığını sürdürmek.

Peki iktidarın verdiği bu cevapların yanı sıra acaba muhalefetin vermesi gereken cevaplar yok mudur? Kesinlikle vardır. Üstelik bu cevaplar Türkiye’nin iç cephesinin gücünü ortaya koyar. Nedir bu cevaplar? Sıralayalım;

-“Sakın ola bizim üzerimizden siyasi hesap yapmayın. Bizden medet ummayın. Raporlar hazırlıyorsunuz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı muhalefet desteklenmeli diyorsunuz bunu asla benimsemiyoruz. Bizi kukla olarak göremezsiniz. Türkiye’nin demokrasisi için değil, emperyalist çıkarlarınız için bu hevesin içindesiniz bunu biliyoruz ve bu oyuna gelmiyoruz.”

-“Siz önce Türkiye’ye karşı terör örgütlerini desteklemekten vazgeçin. Hiç müttefikliğe yakışıyor mu bu durumunuz?”

-“Doğu Akdeniz’de ve Kıbrıs konusunda Türkiye’nin hakka, hukuka, adalete dayalı haklı mücadelesinden de elinizi çekiniz. Biz de iktidar olsak aynı mücadeleyi veririz.”

-“Soykırım yalanıyla Türkiye’ye boyun eğdiremezsiniz. Yıllardır Karabağ işgaline göz yumdunuz. Türkiye’nin desteğiyle Karabağ özgürleşti. Bunun acısı içindesiniz biliyoruz. Ama doğru yolda değilsiniz.”

-“Türkiye ye saygı duyunuz. S-400 bahanesiyle savunma sanayiinde milli üretim hamlesinden rahatsızsınız ve onu köreltmeye çalışıyorsunuz farkındayız. Bunu da asla kabul edemeyiz.”

-“Bilesiniz ki; bu meselelerde ortaya konulan mücadele, Türkiye’nin istiklal davasıdır ve biz de iktidar olsak aynı kararlılıkla sürecektir.”

Muhalefetin vereceği bu cevaplarla; hem bizim geleceğe dair kaygımız kalmaz, hem de Biden’ın, derin ABD’nin, ABD emperyalizminin Türkiye’nin iç cephesinde gedikler açma hevesi kalmaz. Umudu da, cesareti de büsbütün kırılır.

Fena mı olur?

Tüm emekçilerin bayramı kutlu olsun…

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …