Anasayfa / Köşe Yazıları / Emperyalizmin kirli yalanı ve hedef aldığı iç cephe

Emperyalizmin kirli yalanı ve hedef aldığı iç cephe

ABD Başkanı Biden’in 1915 olaylarını, “soykırım” olarak ifade etmesinin tarihi ve hukuki hiçbir karşılığı yoktur. Türkiye’ye atılmış çirkin bir iftiradan ibarettir. Tarihi belgeler, gerçekler çok açıktır.

Emperyalizmin kullandığı kirli bir yalan, açık bir iftiradan ibarettir. ABD emperyalizminin kendi kirli tarihini ve günümüzde mazlum halklara yaptıklarını örtmenin bir perdesidir.

Aslında her sene ABD’de başkanlarının 24 Nisan’da 1915 olaylarını nasıl nitelendireceği beklentisi yaşanır ve sonunda “soykırım” ifadesi dile getirilmezdi. Peki şimdi neden böyle olmadı? Bunun Biden’ın, yardımcısının ve ekibinin varlığıyla izahı yapılabilir ama esasını ortaya koymak için olgular üzerinden değerlendirmek gerekir.

Şu nokta çok açıktır ki, ABD emperyalizmi, Türkiye’nin Türkiye’den yönetilme kararlılığından çok rahatsızdır. Her yolu denediler ama istedikleri sonucu bir türlü alamadılar. 40 yıldır hazırladıkları, besledikleri, yetiştirdikleri derin ABD’nin aparatı FETÖ eliyle 15 Temmuz kanlı hain girişimiyle de arzu ettiklerini elde edemediler.

Gezi kalkışmasıyla, MİT TIR’ları kumpasıyla, 17/25 Aralık’ta hukuk darbesi yoluyla, PKK/PYD-YPG terör örgütüyle ve birbirini besleyen DEAŞ terör örgütüyle Suriye üzerinden kirli planlarıyla da istediklerini elde edemediler.

Doğu Akdeniz de kurmak istedikleri yeni sömürge düzeninde, Türkiye’nin oyun bozucu hamlelerini de engelleyemediler. Mısır’da darbe yaptılar, Libya’da yeni bir darbe tezgahladılar, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni sahaya sürdüler, İsrail ile birlikte yeni egemenlik denklemleri planladırlar ama Türkiye’nin Mavi Vatan stratejisindeki inancını, direncini aşamadılar.

Türkiye’nin; alanını 462 bin km2 olarak belirlediği Mavi Vatan’ında faaliyete göstermek üzere sondaj ve sismik arama gemilerine sahip olmasını hazmedemediler.

Raporlar hazırladılar, CIA yan kuruluşlarını harekete geçirdiler ve raporlara Türkiye’nin milliyetçi gidişatından duydukları rahatsızlıklarını raporların başlıklarına taşıdır. Raporlara Türkiye’nin savunma sanayiinde kendine yeten ülke olmaya başlamasından çok büyük kaygı duyduklarını açıkça ifade ettiler.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedefe koydular. Ondan kurtulmanın her yolunun denenmesine karar verdiler. 15 Temmuz darbe girişimi ve diğer tüm kaos, kalkışma girişimleriyle sonuç alınamasa da, bu defa seçimler yoluyla kurtulmanın arayışına girdiler. Bunları raporlarına da açıkça yazdılar.

ABD başkanı olan zat, adaylık sürecinden beri ve beraberindeki derin ABD unsurları bu arzularını açıkça ortaya koydular. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaybetmesi için muhalefetin cesaretlendirilerek, desteklenmesini açıkça ifade ettiler.

Ermenistan’ın yıllardır işgal ettiği Karabağ’ın, özgürlüğüne kavuşturulmasından büyük rahatsızlık duydular. Kendilerince etkili olacağını düşündükleri her kozu, her silahı kullanmak istiyorlar. Türkiye’nin boyun eğmesini bekliyorlar. Dış cephede bileğini bükememenin çaresini iç cephede arıyorlar. Muhalefet partilerine bel bağlıyorlar. PKK/PYD-YPG terör örgütünün siyasi kolu HDP’nin; “Ermeni soykırımıyla yüzleşin” çirkin açıklamasında olduğu gibi kuklalarından da medet umuyorlar. HDP ile kol kola giren muhalefet partilerinin, HDP’ye tek söz edememesinden mutlu oluyorlar, umutlanıyorlar, cesaretleniyorlar.

1915 Olayları’nı için “soykırım” yalanını, iftirasını ifade ettiklerinde; kabahati iktidara, dış politikaya ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yüklemeye çalışan, Türkiye’nin içindeki bazı siyasileri, bazı siyasi parti açıklamalarını, bazı eski büyükelçileri gördükçe umutları daha da artıyor, iştahları daha da kabarıyor. Bu zatların; kendilerine yani emperyalizme olan sadakatlerinden duydukları heyecanı yaşıyorlar. İç cepheyi sarsmanın, gedikler açmanın çabasında daha da hareketleniyorlar, heveslerini artırıyorlar.

Ama başarmayacaklar… Hevesleri kursaklarında kalacak. İçimize sızdırdıkları unsurlarıyla sonuç alamayacaklar. Destekledikleri, siyasi kulvar oluşturmak istedikleri, ittifak bileşenlerini planladıkları plastik suratlılarıyla hedeflerine ulaşamayacaklar.

Zira son sözü her zaman olduğu gibi, istiklal tutkunu Türkiye Sevdalıları söyleyecek…

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …