ABD’li başdanışmana sorular

CHP’nin vizyonunun ortaya konulacağı ifade edilen toplantı cumartesi günü gerçekleşti. Toplantıda akademisyenler tarafından sunuşlar yapıldı.

Sunuşlardan ilkini, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı olarak takdim edilen ABD’li Jeremy Rifkin yaptı.

Toplantının işleyişi açısından eksiklikler ve yanlış tercihler dikkat çekiciydi.

Mesela akademisyenlerin sunuşları, bilimsel bir sempozyuma sunulan bildiriler tarzındaydı.

Çoğunluğunu partililerin oluşturduğu kitleye bu tür sunuş tarzı olsa olsa parti okulu kapsamında değerlendirilebilir.

Oysa toplantı, CHP’nin vizyonunun açıklanacağı buluşma olarak takdim edilmişti.

Bu yüzden tek tek akademik sunuşlar yapmak yerine, ekip çalışması yapılarak, ortak vizyon belgesi üretilip, en etkili biçimde partililerle ve kamuoyuyla paylaşılmalıydı.

Bu yanlış tarzın benimsenmesinin yanı sıra, toplantının işleyişinde de eksiklikler göze çarptı.

Mesela; ABD’den yeni başdanışmanın ve ABD’den akademisyenlerin yanı sıra Ankara’dan akademisyenlerin dahi toplantıya bizzat gelerek değil de, uzaktan sunuşlar yapmaları, siyasi heyecanın yaşanması gereken bir atmosferle uyumlu değildi.

Ayrıca ABD’li yeni başdanışmanın konuşmasının çevirisi salonda bulunan tüm kitleye yapılmadığı için konuşma, İngilizce bilmeyenler tarafından anlaşılamadı.

Uzun konuşmasında Rifkin, Türkiye ile ilgili kullandığı ifadeler, sorular üreten içerikteydi.

Mesela; “Türkiye’ye bilimsel, teknik, ekonomik girdi sağlayacağını, Türkiye’nin kapsamlı yol haritası oluşturulmasına yardımcı olacağını, Kılıçdaroğlu’nun ülkesini dönüşümden geçireceğini” ifade etti.

Bu sözlerin üzerine ve daha birçok konuda Kılıçdaroğlu’nun ABD’li yeni başdanışmanı Rifkin’e sorularımız var.

Rifkin’in söz ettiği “girdi sağlama” taahhüdünü nelere yönelik ve nasıl sağlayacaktır?

Türkiye için yeni yol haritasından söz eden Rifkin, Türkiye’nin savunma sanayiinde başlattığı milli teknoloji hamlesini ve aldığı mesafeyi incelemiş midir?

Türkiye’nin bu alanda belirlediği hedeflerin farkında mıdır ve bunları desteklemekte midir?

Konuşmasında; “Türkiye için kapsamlı bir yol haritası oluşturulmasına yardımcı olacağını” ifade ederken neleri kastetmektedir?

Türkiye’nin özellikle son 10 yıldır giderek artan küresel saldırılar karşısında verdiği mücadelenin farkında mıdır?

ABD derin devletinin maşası FETÖ ve ABD destekli PKK-PYD-YPG terör örgütüne karşı Türkiye’nin devam eden amansız mücadelesi konusunda bir değerlendirmesi var mıdır? Türkiye’nin denizlerindeki, hakkını, hukukunu koruma hassasiyeti konusunda neler söylemek ister? Türkiye’nin Mavi Vatan stratejisini duymuş mudur? Bu konudaki Türkiye’nin kararlılığına ilişkin tavrı ne olur?

Türkiye’nin savunma sanayiinde kendi kendine yeter ülke olma hedefinin ABD yönetiminde rahatsızlığa yol açmasına ilişkin neler söyleyebilir?

Türkiye’nin sıcak paranın aldatıcı baharlarından sıyrılarak, yüksek teknoloji üretimini hedefleyip, üretim ekonomisini esas almasına ne der?

Enerji ve yüksek teknolojide dışa bağımlılığını ortadan kaldırma kararlığı konusunda söyleyecekleri neler olur?

Türkiye’de; dünyada sayılı ülkenin sahibi olduğu yüksek teknolojili sismik arama ve sondaj gemi filosunun varlığından haberdar mıdır?

Türkiye’nin nükleer enerji ligine çıkma kararlılığı konusunda neler söyler? Yüksek teknoloji donanımlı yerli milli otomobil markasına kavuşmuş olmasını nasıl değerlendirir? Kalkınma iktisadına dayanarak, yüksek teknoloji üretimini öncelikli kılan, ihracat esaslı istihdam hedefli üretim ekonomisi kararlılığına nasıl bakar?

“Kılıçdaroğlu’nun ülkesini dönüştürecek” ifadesi ne anlama gelmektedir?

Tüm bu sorunların cevapları ortaya konulmadıkça, CHP’nin vizyonunun netleşmesi güçtür.

Bu arada ABD’li Başdanışman Rifkin’in bilmesi gerekir ki; Türkiye’nin milli teknoloji hamlesiyle, enerjiden ekonomiye tam bağımsızlık hedefi; sarsılmaz, değişmez tek yol haritasıdır.