2023’e doğru Türkiye’de siyaset

Türkiye özellikle son 10 yıldır küresel kuşatmayla boğuşuyor. Emperyalist saldırılara karşı büyük bir mücadelenin içinde.

Yeryüzünde bir başka yer yoktur ki, sözde müttefik olarak bilinen ülkelerin destekledikleri ve sahaya sürdükleri terör örgütlerine karşı amansız mücadelenin içinde olsun. Darbe girişimleri, kaos teşebbüsleriyle Türkiye’nin geleceğine ipotek koymak isteyen emperyalist odaklar ve uzantılarının şer çabaları hiç eksilmedi.

Ekonomiden, toplumsal yapıya, iç politikadan, dış politikaya her alanda Türkiye’nin geleceğine yön çizebilme gayretleri sürüyor. 2023 seçimini ilişkin de derin hesaplar içindeler. Tüm uzantılarıyla yeniden şer hevese kapılmış durumdalar.

Türkiye’nin iyiye dair neleri gerçekleştirmişse, geleceğe dair neleri hedeflemişse onlardan hayli rahatsızlar.

İstiyorlar ki, Türkiye’nin geleceği onların elinde olsun. İstiyorlar ki Türkiye bağımlılıklardan kurtulmasın. İstiyorlar ki, enerjide, yüksek teknolojide dışa bağımlılıktan sıyrılarak, güçlü bir konuma gelmesin.

Denizlerini karış karış arayarak, hidrokarbon kaynaklarına sahip çıkmasından, bunun için dünyanın sayılı filosuna sahip olmasından rahatsızlar. Nükleer enerji ligine çıkmasını hiç hoş karşılamıyorlar. Yüksek teknoloji üretme hedefine çok bozuluyorlar. Savunma sanayiinde alınan mesafe sinirlerine dokunuyor. İHA’lara, SİHA’lara karşı senatolarından kararlar çıkartmanın çılgınlığındalar.

Türkiye’nin içindeki uzantılarıyla, İHA- SİHA düşmanlığı yapabilmenin çabasındalar. Baykar Makina’ya Bayraktar Ailesi’ne, Selçuk Bayraktar’a saldırıyorlar. Sanıyorlar ki bu yolla yıldırabiliriz.

İstiyorlar ki, yüksek teknoloji üretimine dayalı ihracatı önceleyen, enerjiden, ekonomiye tam bağımsız hedefi koyan Türkiye daima sorunlarla boğuşsun. Bunun için de ellerinde hangi araçlar varsa onları silaha dönüştürmekten, silah olarak kullanmaktan geri durmayacaklarını her fırsatta ortaya koydular.

2023 seçim atmosferine girilirken bu gerçekleri göz ardı ederek siyaset yapılmaz. Yapılırsa da Türkiye’nin siyaseti olamaz. Her kim ki 2023 seçimini hedefliyor, öncelikle emperyalist saldırıları göz ardı etmeyecek, yok saymayacak, nereden kimler eliyle hangi oyunların tezgahlandığının bilincinde olacak. İç politika-dış politika ayrılmaz bütünlüğüyle, ekonominin tüm bileşenleriyle tam bağımsız Türkiye hedefinin neden ve kimler eliyle saldırı altında olduğunu her fırsatta dile getirecek ve bunun için de yılmadan, kararlılıkla nasıl karşı mücadelenin içinde olacağını ortaya koyacak.

Bir yandan teröre, terör örgütlerine ve arkasındaki güçlere karşı sarsılmaz iradeyle mücadele ederken, öte yandan iç cephede gedikler açmak isteyen emperyalist fitne çabalarının da farkında olacak ve aynı kararlılıkla onlarla da mücadele edecek.

Türkiye düşmanlarına karşı, emperyalizme karşı, tüm terör örgütlerine karşı, FETÖ, DEAŞ, PKK/PYD-YPG ve diğer tüm terör örgütlerine karşı mücadelenin adresi de, kararlılığı da benim diyecek. PKK terör örgütünün anatomisinden kopmayanla, siyasi kolu olmayı sürdürenlerle asla kol kola girmeyecek. Meclis’ten tezkere isteyen Mehmetçiğe hayır demeyecek, 15 Temmuz direnişini, “kontrollü darbe” diyerek karartmayacak.

Tam bağımsız Türkiye için siyaset yapmayı, hiçbir emperyalist güç karşısında boyun eğmemeyi, siyasetinin varlık nedeni sayacak…