Anasayfa / Köşe Yazıları / 2023 için emperyalizmin şer hevesini artıranlar

2023 için emperyalizmin şer hevesini artıranlar

Türkiye’nin 2023 seçimine yönelik ilgi artıyor. İngiltere merkezli The Economist Dergisi de büyük ilgi gösteriyor. Bu ilgi; düşmanca tutum sergileyerek, nefret diliyle, küstah bir yaklaşım olarak baş gösteriyor.

Daha önce birkaç kez yaptıkları gibi dergi, yine skandal bir kapakla çıktı. 2023 seçimine ilişkin ele aldıkları yazı için hazırlanan kapakta, Türk bayrağı üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siluetini resmeden dergide, “Türkiye felaketin eşiğinde” başlığı atılarak, Erdoğan’ı hedef alan yazı yayınladı.

Yazı da; “Dışarıdan bakanlar, Recep Tayyip Erdoğan’ın bu haftaki açıklamasında 14 Mayıs’ta yapılacağına işaret ettiği cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine dikkat etmeli. Ülke felaketin eşiğinde” deniliyor.

Öyle anlaşılıyor ki, Türkiye’nin geleceğine sahip çıkma kararlılığı, emperyalist odakları ve onların uzantılarını yine harekete geçirmiş durumda. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan kurtulmayı; Türkiye’yi istedikleri rotada kontrol edebilmenin imkanı olarak görüyorlar.

Geçtiğimiz günlerde ABD’de yayınlanan gazete ve dergilerin bazılarında yine benzer çaba sergilenmişti. “2023 seçiminin dünyanın en önemli seçimi” olduğunu söyleyerek, seçim gecesinin sonucunu beklerken, Batılı liderlerin gergin olacağı ifade ediliyordu. Bir diğeri de “seçimin kan gölüne döneceği” şer hevesiyle alttan alta tehdit savuruyordu.

Kıvranıyorlar, kinlerini gizleyemiyorlar, nefretleri hiçbir yere sığmıyor. 15 Temmuz’da başaramadıklarının acısını gidermiyorlar. Türkiye’yi zaptı rapta alamamanın ıstırabı büyüyor. Enerjiden ekonomiye tam bağımsız Türkiye mücadelesinin; yılmadan, boyun eğmeden, usanmadan, inançla, dirençle kararlılıkla sürmesinin çaresizliği içindeler.

Çare arıyorlar. Her seçimde son bir umut Cumhurbaşkanı Erdoğan engelini aşabilmenin her yolunu deniyorlar.

Seçimin sonucu etkileyebilecek ne varsa arayış içindeler. Her kim ki, iktidara karşı muhalefet ederken, emperyalist odakların hoşuna gidecek söz ve eylem içinde olur, derhal desteği sunacak durumdalar.

Fırsat kolluyorlar. Fırsatta buluyorlar. Türkiye’nin savunma sanayiinde mili teknoloji hamlesini görmezden gelen, yok sayan, küçümseyen ve giderek incitici, yıpratıcı söz ve davranışları sergileyenlere rastladıkça şer hevesleri daha da artıyor.

Türkiye’nin deniz alanlarındaki haklarını koruyup kollamak için ortaya koyduğu Mavi Vatan stratejisinin, “saldırganlık olarak algılanıyor” ifadelerini duydukça, 30 yıllık emperyalist işgal altındaki Karabağ’ın özgürlüğüne kavuşması için mücadele eden Azerbaycan’a destek olan Türkiye’yi, “Karabağ’a Suriye’den cihatçı taşıyor” diyene rastlayınca, son Davos zirvesinden “Türkiye’de demokrasi hasta, dışarıda hiçbir saygınlığı yok” diye propaganda yapanları gördükçe, Mehmetçiğin emperyalist destekli teröre karşı kaynağında verdiği mücadele için TBMM’den istediği onaya “hayır” diyenleri fark edince, hele de; “Türkiye’nin dış politikasını 180 derece değiştireceğim. Bu dış politika, Avrupa’ya da, dünyaya da zarar veriyor” cümlelerini duydukça; emperyalizmin şer hevesi gittikçe artıyor.

Emperyalizm boş durmuyor. Her fırsatı kolluyor. Şer hevesleri için iç siyasete odaklanıyor. Emperyalizmin şer heveslerini kırmak için her kim ki yeterince çaba sarf etmiyor, her kim ki şer heveslere paydaş olmak istiyor, bilinsin ki; bağımsızlık tutkunu, Türkiye sevdalıları şer hevesleri kursaklarda bırakmaya hazırlanıyor.

Ve diyorlar ki; tam bağımsız Türkiye davasını köreltemeyeceksiniz, başaramayacaksınız…

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …