Toplumsal çatışmadan medet umanlar

Zihinleri bulandırmanın, gerçeği çarpıtmanın, olmayanı varmış gibi, var olanı yokmuş gibi göstermenin çabası sürüyor. Yalanının dolaşım hızına yaslanarak, gerçeği perdeleme gayretinden medet umuluyor. Sosyal medya bu gayretin arenasına dönüşsün isteniyor.

Masa başı sözde kamuoyu araştırmalarıyla halkın eğilimleri yönlendirilmeye, algılar üzerinden gerçeği yansıtmayan hamleler yapılmaya çalışılıyor. Taraflı olduğu bilinen kuruluşların yaptığı anket sonuçlarına sorgusuz, sualsiz inanılması isteniyor. Kamuoyunun yanlış yönlendirmenin usulsüzlüğünden medet umuluyor.

Öte yandan ırkçılıkla da sonuç alınmaya çalışılıyor. Özellikle Suriyeli sığınmacıları üzerinden yalan dolanla yayılmaya çalışılan sözde haberler üzerinden nefret suçu işleniyor. Türkiye’nin özellikle Ortadoğu ülkelerinden öğrenci yönelişini de olumsuz etkileyecek şekilde bu proje sahaya sürülüyor. Bu yolla da özellikle Arap düşmanlığı yaygınlaştırılmaya çalışılıyor. Bu çerçevede; Arap sermayesi ve Arap turistlerin yönelişini de içine alacak şekilde Türkiye’yi yıpratma çabası boyut kazansın isteniyor.

İktidara karşı pozisyon alan bazı medya kuruluşlarının, bazı muhalefet partilerinden düzenli olarak fonlandığı ortaya çıkıyor. Bu yolla seçimlere yönelik sonuç almanın gayreti perçinleniyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iki damadı hedefe konmaya devam ediliyor. İHA’da, SiHA’larda alınan mesafe, elde edilen küresel başarılar hazmedilemeyerek, karalamanın yıpratmanın çabası gözden kaçmıyor. Teknofestler dalga dalga Anadolu’nun her yerine yayılıyor. Ortaokul talebelerine dek gençlerin büyük ilgisiyle karşılanıyor. Milli teknoloji hamlesinde gençlerin özne kılınması için seferberlik ruhuyla davranılıyor. Bundan rahatsız olanlar da, “Damadın festivali için kasayı açtılar” manşetleriyle; gençlerin geleceklerine sahip çıkma duyarlılığını, tam bağımsız Türkiye hedefinin özneleri olma çabasını köreltebilmenin hedefini güdüyor.

Diğer damat da, hep hedefte. Bakanlığı döneminde Türkiye’nin sismik arama ve sondaj gemi filosuna sahip olmasında büyük emek verdiği ve Türkiye’nin milli enerji stratejisinde büyük çaba sarf ettiği için onu hedef haline getirenler bugün de aynı çabanın içinde.

Milli enerji hamlelerinin bir başka meyvesi olan, nadir toprak elementlerinde Çin’den sonra dünyanın 2. büyük rezervine sahip olduğumuzun tespit edilmesinin sevinci dahi köreltilmeye çalışılıyor.

Bu konularda hep asitli bünyeler sahaya sürülüyor. Onlar eliyle de sevinçlerin üzerine bünyelerinde taşıdıkları asitleri dökmelerinin görevi veriliyor.

Toplumsal ayrışmanın, ötekileştirme çabalarının, kin ve nefret dilinin yaygınlaşması için, iç cephede gedikler açmanın şer gayreti sürüyor.

Bir yandan Alevi yurttaşlar üzerinden kirli, karanlık oyunlara girişebilmenin şer çabasına dün olduğu gibi bugün de meylediliyor. Diğer yandan bazı çevrelerde de başörtüsü düşmanlığının hâlâ devam ettiği açıkça anlaşılıyor. Psikoloji alanında bir profesör; açık açık başörtüsü düşmanlığı yaparak, psikolojisinde besili tuttuğu başörtüsü nefretini dışa vurmaktan geri durmuyor.

Toplumsal yarılmalarla Türkiye’nin iç cephesini dağıtabilmekten çıkar umanların en çok sevdiği iklim, yerleşik kılınsın isteniyor.

Dört mevsimi bir arada yaşayabilen ülkemizin insanı bu kirli iklim çabalarına asla teslim olmayacak. Hep söylediğimiz gibi bu topraklar asla kir, pas tutmaz…