Anasayfa / Köşe Yazıları / Suriye ve Irak’ı şer ikliminde buluşturanlar – Akşam Gazetesi

Suriye ve Irak’ı şer ikliminde buluşturanlar – Akşam Gazetesi

Kuzey Irak’ın geleceğini Suriye iç savaşının seyri belirleyecek. Suriye ve Irak üzerinde çıkar düğümlerini atanlar, bu iki ülkenin elde avuçta kalan düzeninin geleceğine hükmetmenin peşinde. Bu iki ülke ve onun asli unsuru olan tüm halklar; temel ihtiyaçları olan kendi kaynaklarını, topraklarını ve tüm toplumsal birikimlerini koruma ve geleceklerini saptama imkanından tarihsel olarak uzak bırakılmaya devam ediyor. Ortada aldatıcı “bağımsızlık” vurguları yapılsa da esas olanın; Kuzey Irak üzerinden ayrışma ve yeni haritalar oluşturma çabaları, yerel değil, bölge dışı aktörlerin çıkarlarıyla uyumlu, küresel yönelişlerle iç içe geçen bölgede domino etkisini içeren bir karakter arz ediyor olmasıdır. Yaşananlar ülkelerin halklarını mutlu edecek, refahlarını kaynaklarıyla uyumlu, doğru orantılı olarak artıracak bir gelecek vadetmiyor. Zira yaşananlar; halkları yönetenlerin yönetildiği, dar ve kişisel çıkarlarına dayalı örtülü hesapların ve denklemlerin yapılandırıldığı bir sürece dönüşüyor.

Suriye’nin baskıcı rejimin mağdur halklarının haklı demokrasi taleplerinin çeşitli kirli ve karanlık oyunlarla terörize edilmesi sonrasında içine düştüğü açmazın ürettiği koşullar, bütüncül bir Suriye tablosunu ortadan kaldırdı. Fiili olarak ayrışmış Suriye’de bölünen parçalardan kar adacıkları üretme çabası, halkların hak, hukuk, adalet ihtiyacını yerle bir etti. Terör örgütlerinden, tam donanımlı ordular ve bu orduların bekçiliğinde yeni garnizon devletçikler tasarlandı. Suriye’nin kuzeyine çöken bu karanlık ve kirli iklim, öyle görülüyor ki, Irak’ın kuzeyini de tesiri altına aldı. Asıl bu durum Türkiye açısından kaygı verici nitelik kazandı. Suriye’de yapılmak istenen üzerinden Kuzey Irak’a yapılan hamleler, başta Türkiye olmak üzere bölge ülkelerinin doğal atmosferini ters yüz etmiş oldu. Bölgenin doğal atmosferi; tarihsel, kültürel, stratejik her açıdan başta Türkiye olmak üzere Kuzey Irak’ın ilişki dinamiğini, çatışma, gerilimden arındırarak karşılıklılık esasına göre yürütülmesine imkan tanıyan bir iklimi tarif ediyorken, bu iklim bölge dışı aktörler ve onların bölgedeki garnizon devletleri açısından rahatsızlık uyandırdı. Bunun için Barzani cesaretlendirildi. Mevcut ilişki dinamiğinden çok daha fazlası ve farklılık arz edenleri takdim edildi. Türkiye’ye yönelik bir başka hamle olarak yapılandırıldı. Türkiye medeniye coğrafyasını önemsedikçe, mazlum halklara özgüven aşıladıkça bu temel üzerinde yeni işbirlikleri geliştirdikçe rahatsızlık arttı. Özellikle küresel terör baronlarının sahnelediği Türkiye’ye yönelik her hamle başarısız oldukça, yenileri üretildi.

Kuzey Irak’ı tehdit olarak görmeyen, yeni ilişki dinamiğiyle doğrudan bölge halklarının geleceğine katkı sağlayan stratejik bakışın sahada hayat bulması için uğraş veren Türkiye, bölgeyi sürekli düşmanlıklar üzerinden, etnik ve mezhepsel çatışma ikliminin yerleşik hale getirilmesi çabası üzerinden hesap yapanların yeni bir saldırısıyla karşı karşıya.

Bu oyunu herkesin görmesi gerekir. Bu oyun aynı zamanda yeni fay hatları üretmeye dayalı. Türkiye’nin iç barışını zedelemeye, bir türlü başarmadıkları Kürt-Türk kardeşliğini dinamitlemeye dayalı olduğunu unutmamak gerekir.

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …