Anasayfa / Köşe Yazıları / Siyasette Yeni Dönemin Doğası – Akşam Gazetesi

Siyasette Yeni Dönemin Doğası – Akşam Gazetesi

AK Parti- MHP ittifakıyla yeni bir siyasi dönem başlayacak. Bu ittifak kararının yansıması olarak kanunlara ilişkin yeni düzenlemelerle siyaset kurumu yeni bir döneme geçecek.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişin değişim etkileri; zaman içinde siyasetin doğasına, yapısına, işleyişine, tüm araçlarına, unsurlarına, kurumlarına ve davranış biçimlerine yansıyacak. Yeni dönem her bakımdan değişimin yaşanacağı bir dönem olacak. Artık parlamenter sistemin alışkanlıklarıyla, analiz tarzıyla, beklentileriyle yeni dönemin anlaşılması, irdelenmesi zor.

Öncelikle değişimin doğası çok iyi analiz edilmeli. Gerçi her şeyden önce değişimin olduğunu kabul etmek gerekir. Zira başta Ana Muhalefet Partisi olmak üzere bazı siyasi sözcüler ve çevreler bu değişimi kabul etmiş görünmemektedirler. O yüzden de zaviyeleri daima geçmiş döneme ait. Bu yüzden ittifak zeminini geçmişin koalisyonları olarak görme ısrarları sürüyor. Değişimi kabul etmemelerinin en önemli nedeni de; yeni sistemde siyasi partilerin konsolide olma ihtiyacına binaen bu konuda yeterince başarılı olmayacaklarına dair kaygılarıdır.

Yeni sistem siyaset dilini ortak paydalara yöneltecek. 50+1 tercihe talip olmak, siyasetin anlayışını kucaklayıcı bir iklime dönüştürecek. Böylece süreç içinde partilerin ortak paydaları genişledikçe fikri zeminleri daha fazla güçlenerek, kurumsal bütünleşmeler artacak, siyasi partiler parçalı, dağınık, yetersiz ve etkisiz temsil durumu ortadan kalkacak.

Artık kişisel hırslar nedeniyle, fikirlerin çok büyük farklılaşmasına bağlı olarak değil, kişisel nedenlerle, liderlik çekişmelerine bağlı parti bölünmeleri ve fikri zenginlik getirmeyen kısır çekişmelerin ürünü yeni parti kurma çabaları azalacak. Böylece siyasi partilerin kurumsal yapıları güçlenecek, birbirlerine seçenek olma kabiliyetleri artacak, ülke yönetimine ilişkin daha iddialı ve süreklilik taşıyan katkıları olacak. Bu durum siyaset zemininin güçlenmesine zemin hazırlayacak.

Başta CHP olmak üzere mevcut partilerin bu gerçeği kabul ederek, yeni döneme ilişkin pozisyon almaları gerekir. Partilerin, diğer partilerle ortak noktalarını tarif ederek, uzlaşmaz çelişkilerinin olup olmadığını yeni dönemin değişim zaviyesinden belirleyerek yol almaları, iktidar seçeneği olabilmelerinin yolunu açacaktır. Bunu yapmayarak, ikircikli bir tavır sergilemek, iki arada bir derede kalmak, siyaseten boşluk üretir ve siyaset boşluk kaldırmaz.

Öncelikle özellikle CHP açısından yeni siteme uyumu kabul edip etmeyeceklerine karar vermeleri gerecek. Zira bugüne değin söylenen; esasen 50+1’ i ve bunun yanı sıra anayasayı değiştirme çoğunluğunu da elde etmeleri durumunda iktidar olmak yerine sistemi değiştirerek, eskiye dönüştürecekleri yönündedir. Bu durum öncelikle ekonomi ve güvenlik açısından riskleri üstlenmek anlamına gelir. Türkiye’yi yönetimsel açıdan belirsizlik iklimine sevk etme riski doğurur.

CHP bugünlerde özellikle AK Parti- MHP ittifakının bir yansıması olarak, değişim öngörülen özellikle oy verme usullerine yönelik önerilerini şiddetle reddediyor. Bu abartılı reddiyenin temel nedeni; meseleyi tekrar referandum koşullarına ve iklimine dönüştürmektir. Referandum sonuçlarına yönelik Yüksek Seçim Kurulu (YSK) zemininde yapılan itirazlar ve tartışmaların üzerinden seçim güvenliğini şaibeli hale getirmek, birçok hususu maksadından kopararak, farklı anlamlar yüklemek ve böylece referandum reddiyesini canlandırmak arzusundadır.

Kim nasıl bir strateji benimserse benimsesin unutmamak gerekir ki; doğrudan halka dayanmayan, onun vicdanında ve zihninde müstesna yer tutmayan, ülkenin bugününü ve geleceğini bağımsız stratejilere dayandırmayan hiçbir siyasi yol başarılı olamaz…

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …