Anasayfa / Köşe Yazıları / Seçim sürecinde maskeliler

Seçim sürecinde maskeliler

Uzun bir süredir Türkiye’nin her seçimi, ülkenin istiklal mücadelesinin en önemli boyutunu oluşturuyor.

Hedef koyan Türkiye, istiklaline sımsıkı bağlanarak, geleceğini güvenli kılmak istiyor. Küresel şer odakları da asla boş durmuyor. Bugüne değin denedikleri her yolun ve her yöntemin başarısızlığı, vazgeçmelerine değil, daha farklı yol ve yöntem arayışına sevk ediyor. Ellerindeki terör örgütlerini sürekli yenileyerek, farklı kılıflarla ve farklı yöntemlerle sahaya sürmekten geri durmuyorlar. Ne FETÖ’ nün şer ağından vazgeçtiler ne de PKK’nın Suriye’deki, varlığından. Bu iki yapıya eklemlenmeye çalışanlar ise küresel şer odaklarının ajandasına dahil olmanın hevesindeler.

Hedef; ülkenin iç düzenini sarsmak, yapay fay hatları oluşturarak, düşmanlık tohumları ekmek, iç cephenin birlik ruhunu dinamitlemek. Bu şer hedefine aracılık yapmak isteyenlerin de küresel odaklar tarafından mutlaka değerlendirileceği bir fazın içindeyiz. Dış cephede Türkiye’nin bileğini bükemeyenlerin umudu iç cephedir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ülke adına, millet adına kararlı tutumuyla, önderliğiyle yol alınan istiklal yürüyüşünün dışarıdaki direncini içeriden kırmanın hevesi gündemdedir. 15 Temmuz’ da başarısız olanların yenilenen şer hamleleri, sahne almaya çabalıyor. Her ortamı, her fırsatı değerlendirmenin hesabındalar. Bu noktada yüreği bu topraklar için çarpanların bu süreçte ne yaşadığını, niçin yaşadığını çok iyi bilmesi gerekiyor.

Her şeyden önce bilinmelidir ki; hiç kimsenin Türkiye’nin verdiği istiklal mücadelesini görmezden gelmeye, yok saymaya hele de sulandırmaya hakkı yoktur. Tüm yaşananlar açıkça ortadadır. Türkiye özellikle Suriye’nin kuzeyinden sıkıştırılmaya devam edilmektedir. Bunu yok saymak, Türkiye’yi sıkıştırmaya çalışanların dümen suyuna girmek, PKK’nın siyasi uzantısı haline gelmiş sözde bir partiyle vazgeçilmez flörte devam etmek, bu yolla küresel efendilere bayrak göstermek, bir yandan da FETÖ’ nün hoşuna gidecek biçimde hâlâ vazgeçmeden 15 Temmuz direnişini gölgelemeye çalışmak, Türkiye’ ye kötülük yapmaktır. Küresel odakların Türkiye hesaplarına dahil olma hevesidir. Tam da aynı küresel odakların, Venezuela’da seçilmiş başkanı yok sayarak, muhalefet edenin başkan olarak tanınmaya çalışıldığı bir dönemde, ülke içinde meşruiyet tartışması açmak, sürekli her seçimde seçim güvenliği tartışması yapmak ama bir türlü iddiaları ispatlayamamak, seçim kazananın başarısına gölge düşürmeye çabalamak, sandıktan alınamayan sonucu meşruiyet tartışmasıyla almaya çalışmak Türkiye’nin geleceğini karanlığa kilitlemektir. Tüm bunları seçim sürecinde gündemde tutmak, algıları harekete geçirmek, maskelerle davranmak küresel odakların hesaplarında yer tutma hevesidir.

Bilinmelidir ki; bu topraklardaki mücadelemiz, yüzyıllık mücadeledir. Bizim mücadelemiz; her daim varlığımızı korumak, yüceltmek, geleceğimize sahip çıkma mücadelesidir. Yüreği bu topraklar için çarpanların içeride, dışarıda her alanda direnişini de, inancı da eksilmeden sürecektir. Dün de böyleydi, bugün de…

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …