Anasayfa / Köşe Yazıları / NATO Zirvesi’nden Yansıyanlar

NATO Zirvesi’nden Yansıyanlar

NATO zirvesinde, İsveç’in adaylığına ilişkin 7 maddelik mutabakatla yeni bir adım atılmış oldu. Şimdi gözler Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde(TBMM)

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zirvede yaptığı basın toplantısında, bundan sonra süreci milletvekillerinin de yakinen takip edeceklerini söyledi. Böylece karar noktasında TBMM’yi işaret ederek, İsveç’in mutabakat metninde verdiği taahhütleri yerine getirip getirmeyeceğini TBMM’nin de takip edeceğini belirtmiş oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, uygulamalara bakılacağını ifade ederek, verilen yazılı sözlerin tutulmaması halinde, üyeliğe onay verilmeyebileceğinin de işaretini verdi.

Ayrıca Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik sürecine ilişkin çıkışıyla, Gümrük Birliği’nin (GB) güncellenmesi ve vize serbestisi konularının öncelikli ele alınmasını istedi.

Bunların yanısıra ABD başkanı Biden’ın F16 uçaklarıyla ilgili Kongre engelini bahane etmesine ilişkin, Cumhurbaşkanı Erdoğan; “onların Kongresi varsa bizimde Meclis imiz var” diyerek, İsveç’in adaylık onayının TBMM’de yapılacağını hatırlatmış oldu.

Buna göre; F16’lar konusunda da ABD’den olumlu sonucun beklenileceğine, bunun İsveç’in adaylık onayına ilişkin süreci etkileyeceğine de göndermede bulunmuş oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan İsveç dosyasını, tüm bunları dikkate alarak TBMM’ye getirecektir. Yeterince ikna olmadan getirilmiş İsveç dosyasının milletvekillerinin iradelerine bırakılması halinde, reddedilme ihtimalini de göz ardı etmemek gerekir.

Son NATO zirvesinden sonra öncekilerde olduğu gibi yine Türkiye’nin NATO’da ki varlığı üzerinden farklı yaklaşımlar sergilendi.

Bu konuda ve Türkiye’nin Doğu-Batı arasındaki konumu hakkında ayrıntılı bir yazı kaleme almak üzere meseleyi sonraya bırakırken, şu kadarını söyleyelim ki; Türkiye’nin NATO’da ki varlığı, NATO’ya karşı kendi güvenliğini korumak adına önem taşıyor. Ayrıca Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bir başka adaletsizliğe,hukuksuzluğa girişilerek, NATO’ya üye yapılmasının engellenmesi için de Türkiye’nin NATO’daki varlığı önem kazanıyor.

Bu arada unutulmamalıdır ki; Soğuk Savaşın iki kutuplu sistemi çözüldükten sonra, güç ilişkilerinde öne çıkan eğilim; ittifakların içine girerek, birbirini kontrol etme yönelişidir. Türkiye’nin NATO’daki varlığını bu yönelişin gereği olarak da görmek gerekir.

Ayrıca güçlerin bir alanda çıkarları çelişirken, bir başka alanda örtüşebiliyor. Bu durum güçler arası ilişki de gözardı edilemeyecek bir gerçeğe işaret ediyor. Nitekim bu gerçeğin en belirgin örneğini Türkiye-Rusya ilişkisi oluşturuyor.

NATO’nun Vilnius zirvesi sonrası da bu ilişki yine merak konusuydu. Rusya- Türkiye ilişkisinin bundan sonraki seyrinin nasıl olacağına dair sorgulamalar yapıldı.

Kremlin’den yapılan ilk açıklama, Türkiye’nin NATO üyeliğinin sorumluluğunu bildiklerini, iki ülke arasındaki ilişkileri olumsuz etkilemeyeceğine yönelik oldu.

Unutulmamalıdır ki, NATO’nun Rusya ambargosuna katılmayan Türkiye’nin, Rusya açısından değeri çok büyüktür.

Bu noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan’a olan güven son derece yüksektir.

Rusya Devlet Başkanı Putin’in bir süre önce sarf ettiği şu sözler çok çarpıcıdır; “Türkiye ile enerji, turizm, inşaat, tarım gibi bir çok alanda birbiriyle örtüşen karşılıklı çıkarlarımız var. Bu ilişkide en önemli şey güven ve istikrardır. Bazı konularda anlaşamasak da Erdoğan tutarlı ve güvenilir bir partner. En önemlisi güvenilir olması. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hiç bir zaman ama hiç bir zaman üçüncü bir ülkenin kendi yönetimine karışmasına müsade etmez.”

Putin’in bu yaklaşımı bize göre bugünde geçerliliğini korumaktadır.

Tahıl koridoru anlaşmasından itirazlarının karşılık bulmaması nedeniyle çekilmesi karşısında gözler yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çevrilmiş durumdadır. Zira Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Başkan Putin’le görüşerek, bu sorunun aşılmasında yine dünyanın umududur.

Tıpkı Ukrayna savaşının sonlandırılmasında etkin arabuluculuk yapabilecek tek lider olarak, dünyanın umudu olması gibi.

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …