Anasayfa / Köşe Yazıları / Kaybettirmeye çalışanlar

Kaybettirmeye çalışanlar

CHP-İP-HDP üçlüsünün belirlediği tek hedef; Cumhur ittifakını kaybettirmeye dayanıyor. Bunun için her yolun, her türlü ittifakın devreye sokulmasına çalışılıyor.

Karşıtlık üzerinden oluşturulmaya çalışılan bu cephenin, bu buluşmanın harmanlanmış bir düşünce zemini, içiçe geçmiş fikri derinliği, geleceğe dair kapsamlı,içerikli güçlü fikri temele dayalı gelecek hedefi bulunmuyor.

Büyük farklılıklarını erteleyen, ortak karşıtlığını öne çıkaran bu buluşmanın, en büyük sorunu; katılaşan karşılığın fikri üretimi ortadan kaldırması, ülke idealine odaklanmayı ihmal etmesidir. Böyle olduğu içindir ki, HDP’nin PKK ile ilişkisinin fikri, ahlaki, ülke idealleriyle çelişkileri yok sayılarak, karşıtlık(esasen Cumhurbaşkanı Erdoğan düşmanlığı)esas buluşma odağına dönüşüyor.

Bu zeminden medet umanlar, kendi parti emekçilerinin, partilerinin gerçek fikri zeminine sadakatle bağlı olanların yerine devşirme adayları, üzeri örtük, mahçup ittifakların benimsediği adayları tercih ediyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan düşmanlığı,Cumhur İttifakı karşıtlığı üzerinden oluşan cephe, 24 Haziran seçimleriyle daha da belirginleşmişti. Saadet Partisini CHP ile, İP’i HDP ile bir araya getiren refleks, bugün de işlemeye çalışıyor.

Bu denklemlere yoğunlaşanların bir başka çabası da, Ak Parti içinde gedikler açmaya yarayacak, bir damarı etkin ve görünür kılmaktır. Abdullah Gül’ün 24 Haziran’da Cumhurbaşkanı Erdoğan karşısına çatı adayı olarak çıkarabilme gayretiyle başlayan heves, bugün daha da katmerli hale getirilmiş durumdadır. AK Parti’den ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yol arkadaşlığından kopanlardan medet umanların tek arzusu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sistem dışına itebilme çabasıdır.

Bu çabaya dahil olmak isteyenlerin zıt görüşlerine rağmen birbirlerinden rahatsız olmamalarının nedeni; ülke ve millet kaygılarından uzak, kendi ortak çıkarlarında kolayca buluşmayı başarmalarıdır.

Bu noktada temel soru; Erdoğan düşmanlığı üzerinden Cumhur ittifakına kaybettirmeye çalışanların hangi fikri zeminde, nasıl bir gelecek iddiaları vardır? Herşeyi kötüleyerek, iyi yapılanları bile yok sayarak, karalayarak güven kazanabilmenin; geldiğimiz noktada, içinde bulunduğumuz çağda, her şeyin çok donanımlı ve ikna edici olması gereken bir neslin uhdesinde kabul edilebilir karşılığı varmıdır? Hiç sanmıyoruz.

Hele de bu cephenin düzenleyiciliğini üstlenen CHP’yi yönetenlerin bugünkü durumu, kime, nasıl bir güven vermektedir?Girdiği her seçimi kaybetmesine rağmen koltuğunu bırakmayanın, her seçimde öncelikle koltuğunu kaybetmemeyi öncelikli reflekse dönüştürenlerin ülke geleceğine ilişkin güven endeksi nedir?

Kaybettirmeye dayalı ittifak edenlerin, yerel seçim sonucuna göre siyasi bir türbülans hesapları da gözden kaçmamalıdır.

Kimler, neyi hesaplarsa hesaplasın, ne gerçekler karartılabilir, ne de geleceğimizi teslim edilemeyeceklerin zaafları,eksiklikleri gizlenebilir.

Zira Anadolu’nun irfanı herşeyi kavramaya muktedirdir.

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …