Anasayfa / Köşe Yazıları / Gezi kalkışması, 15 Temmuz’un önsözüdür

Gezi kalkışması, 15 Temmuz’un önsözüdür

Gezi Davası’nda alt mahkeme kararını verdi. Şimdi de üst mahkeme süreci başlayacak.

Alt mahkemenin kararı üzerinden yapılan tartışmaların hukuk içeriği bir yana siyasi içerikle yapılması Gezi olaylarının yeniden irdelenmesini zorunlu kıldı. Zira davanın ceza hukuku açısından; eksiği-fazlası, doğrusu-yanlışı, delillerin yeterliliği-yetersizliği, cezanın fazlalığı-azlığı gibi hukuki içeriğini tartışarak Gezi olaylarının gerçeklerini irdelememek, bir sürecin inkarı anlamına gelir.

Gezi olayları açık bir kalkışma girişimiydi. Dış bağlantılı bir düzenekle devreye sokuldu. Gezi parkında ağaç hassasiyeti üzerinden başlatılan süreç yakıp yıkma, şiddet içeriğiyle boyut kazandı. Vandalizmin tüm araçlarıyla sahne aldı. 46 kamu binası, 231 polis aracı, 44 ambulans kullanılmaz hale geldi. 326 işyeri, 201 araç tahrip edildi. 80 belediye otobüsü ve 85 belediye otobüs durağı yakıldı. 697 güvenlik görevlisi yaralandı, polis memuru Mustafa Sarı şehit oldu.

Gezi kalkışmasını planlayanlar, yöneten ve yönlendirenler şiddeti kullanarak, kan akmasını istediler. Çocukların ölümüne yol açtılar. Olaylar kontrolden çıksın, kaos egemen olsun, iç barış zedelensin ve halkın seçtiği iktidar alaşağı edilsin istediler.

ABD’li Gene Sharp’ın “Diktatörlükten Demokrasiye” isimli çalışmasını kullandılar. Halkın oylarıyla seçilmiş iktidarı ve ülkenin seçilmiş başbakanını hedef aldılar. Davos’ta “one minute” çıkışından itibaren küresel sömürgeci güçler harekete geçtiler. Ülke içindeki tüm uzantılarını hareketlendirdiler. FETÖ ihanet şebekesini devreye soktular. Gençlerin çadırlarını yakarak, kıvılcımı başlattılar. Taksim Meydanı’nı eski yeni ne kadar yasadışı örgüt varsa onların ibareleriyle, sembolleriyle donattılar. Atatürk Kültür Merkezi cephesini yasadışı örgütlerin flamalarıyla kapattılar. Küresel sömürü baronları; finans kaynaklarını ve küresel örgütlerini seferber ettiler. Occupy (işgal), Otpor/Canvas isimli, ülkelerin iktidarlarını hedef alan küresel örgütleri sahaya sürdüler.

Türkiye’yi hedef alan küresel saldırı sürecine Gezi kalkışmasını da ekleyerek, iç cepheyi dağıtmayı arzuladılar.

Siyasi istikrarı bozmaya, iktidarı iş yapamaz duruma sokmaya çalıştılar.

Başaramadılar…

Ama durmadılar…

FETÖ ihanet şebekesini topyekun sahaya sürdüler.17/25 Aralık’ta bu defa FETÖ’nün emniyet-adliye imamlarıyla sonuç almaya çalıştılar.

Başaramadılar…

Ama yine durmadılar…

Bu defa da FETÖ’nün TSK yapılanması eliyle darbe girişimiyle kaos/işgal planını devreye soktular.

Yine başaramadılar…

Ama yine boş durmuyorlar…

Şimdi de 2023 seçimine göz diktiler. Siyasette cirit atmaya başladılar. Enerjiden ekonomiye tam bağımsız Türkiye hedefini baltalamak için her yolu denemeye heveslendiler… Ama yine başaramayacaklar…

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …