Anasayfa / Köşe Yazıları / Emperyalizmi ve Uzantılarını Cesaretlendirmek

Emperyalizmi ve Uzantılarını Cesaretlendirmek

Millet ittifakının adayının kim olacağı merakı ve tartışması süre dursun. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bazı açıklamaları iktidar olması halinde neler yapacağına dair açıklık kazanıyor.

Kılıçdaroğlu diyor ki; “Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevlerine son verilenler, hiç kimse merak etmesin. Yargı kararları ile 1 hafta içinde tamamını görevlere iade edeceğiz. Hiç kimsenin mağdur olmasını istemiyoruz”

Bu açıklama bir dizi soru ve sorun üretiyor. KHK ile görevlerine son verilenlerin, tek tek durumlarını incelemeden, haksızlık yapanları varsa onları ayrıştırmadan örgüt aidiyetlerinin derecesini irdelemeden toptan hepsini mağdur kabul ederek, görevlerine iade etmek; 15 Temmuz gerçeğini, FETÖ’ nün amacını hiçe saymak, yok saymak anlamına gelir ki, 15 Temmuz şehitlerinin kemiklerini sızlatır

FETÖ’nün tam da istediği budur. Son zamanlarda cesaretlenmesinin sebebi de budur. Toptancı bir yaklaşımla KHK üzerinden verilen mesaj, FETÖ ve arkasındaki küresel efendilerine siyasi kulvar açılması algısına da yol açar ki, Biden ve derin ABD unsurları bundan hoşnut kalır.

Hatırlayınız. Bu köşede daha önce işaret ettiğimiz, ABD’de bazı senatörlerin Türkiye’yi hedef alan kanun tasarısında; FETÖ ve PKK tutuklularına özgürlük ve görevlerinden uzaklaştırılanlarına imkan verilmesini talep ediliyor, Türkiye’ye baskı yapılmasını istiyorlardı.

CHP Genel Başkanının; “Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, askeri öğrenciler, adaleti arayan avukatlar neden hapisteler?” sözleri de aynı anlayışla buluşuyor.

Yani söz konusu ABD’li senatörlerin Türkiye’yi hedef alan kanun tasarısında da benzer anlayış hakimdi.

Demirtaş’ın niçin tutuklu olduğunu, HDP’nin kopmayan PKK bağından bağımsız sorgulamaya kalkmak, Türkiye’nin bugünü de geleceğine de ancak kaygı taşımak anlamına gelir.

O Demirtaş ki; “Başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz. Sırtımızı PKK’ya yaslıyoruz. PKK küllerinden doğacak. PKK’yı terör örgütü olarak görmüyoruz. PKK’lı cenazesine gitmeyen vekile soruşturma açarım. Öcalan’a özgürlük. PKK bir halk hareketidir. Mesele demokrasi değil, mesele statü meselesidir. Öz yönetimi inşa edeceğiz. HDP Öcalan’ın projesidir. Kandil’de PKK yönetimiyle toplantılar gerçekleştirdik. Kandil savaş merkezi değil, barış merkezidir. PKK’lı gençler onurumuzdur, sahip çıkacağız” diyen Demirtaş’tır.

Türkiye’nin istiklalini ve istikbalini koruyup kollayan ve daha ilerilere taşımak isteyenlerin bu konuda siyasi hassasiyeti açıktır.

Her kim ki bu hassasiyeti ıskalarsa, bilinmelidir ki; Türkiye’nin geleceğinde sadece küresel sömürü odaklarının ve emperyalizmin uzantısı olmaya mahkumdur.

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …