Anasayfa / Köşe Yazıları / Dezenformasyon tezgahı ve yalan fırtınası

Dezenformasyon tezgahı ve yalan fırtınası

Devlet-millet bütünleşmesiyle de yaraların süratle sarılması için seferberlik sürüyor. Buna karşın, Türkiye’nin toplumsal dayanışmasını zedelemeye çalışanlar da faaliyetlerine aralıksız devam ediyor. Bir yandan deprem fırtınası sürerken, öte yandan da yalan fırtınası sürüyor.

Toplumsal enkazlar oluşturabilmek için depremleri fırsat gören bu odakların hemen her platformu kullanabilmenin çabası içinde oldukları görülüyor.

Daha önce orman yangınlarında ağırlıklı olarak twitter üzerinden başlatılan manipülatif çabanın, aynı yol ve yöntemlerle şimdi de işbaşında olduğu tespit ediliyor.

Katar Hamad Bin Halife Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak da görev yapan Mark Owen Jones, daha önce orman yangınların yaşandığı dönemde; “Help Turkey” ve “Global Call” etiketleriyle yapılan paylaşımların gerçek insanlar ve ünlüler tarafından kullanılmakla birlikte, sahte ve bot hesaplar üzerinden yapay olarak yayıldığını ve bu yönüyle bir manipülasyon kampanyasının ürünü olduğunu tespit ederek, dezenformasyon tezgahını ortaya koymuştu.

Şimdi de aynı yol ve yöntemlerle depreme ilişkin olarak da 30 bin twit üzerinden dezenformasyonun nasıl yapıldığını, yine kanıtlarıyla İngiliz uzman Mark Owen Jones ortaya koymuş durumda.

Dijital alanda sosyal medyada dezenformasyon konusunda uzmanlığıyla bilinen Mark Owen Jones, twitter hesabından yaptığı açıklamalarla depreme ilişkin nasıl bir tezgahın oluşturulduğunu kanıtlarıyla ortaya koydu. Buna göre farklı ülkelerden açılan hesaplar üzerinden 30 bin dezenformasyon tweet’i gönderildiği anlaşılıyor.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin yoğun bir çabayla mücadelesini sürdürdüğü dezenformasyon tezgahının düzeneği şöyle işliyor;

Twitter üzerinden dezenformasyon tezgahının kurup işletebilmek için öncelikle çok sayıda hesap oluşturuluyor. Oluşturulan bu çok sayıda kullanıcılar eşzamanlı olarak belirli büyük hesapların paylaşımlarını paylaşıp beğenerek, büyük bir dezenformasyon kümesi oluşturuyor.

Oluşan bu dezenformasyon kümeleri üzerinden dezenformatif bilgiler, doğru bilgilerden çok daha hızlı bir şekilde yayılıyor.

İşte bu dezenformasyon kümeleri, depremlerden hemen sonra devreye girdi ve bazı büyük hesaplar AFAD’ın bölgede etkin olmadığına ilişkin paylaşımları büyük dezenformasyon kümeleri tarafından paylaşarak, yaygınlaştırıldı.

Bu yolla, sahada canla başla çalışan arama- kurtarma ekiplerinin çalışmaları aksatılmaya çalışıldı. “Baraj yıkıldı” yalanıyla bu şer gaye başarılı olsun istendi. Yalanın yaygınlaştırılmasıyla yüzlerce arama kurtarma çalışması durdu. Bunun haberleri her yerde yapıldı.

Bunun yanı sıra yine aynı tezgahın bir parçası olarak, bot hesaplar üzerinden adres ve mesaj twitleri atılarak, arama-kurtarma faaliyetlerinde bilgi kirliliği oluşturulmaya çalışıldı. Böylece de doğru bilgi akışı ve sağlıklı bilgi alma ortamı zedelenmeye gayret edildi. Maalesef bu dezenformasyon tezgahı yüzünden bazı yerlerde arama- kurtarma ekipleri gittikleri adreslerde saatlerce boşa zaman harcadılar.

Öte yandan FETÖ ve PKK terör örgütleri, depremin ilk anından itibaren, yalanlarla toplumsal ortamı bozmaya, toplumu tahrik edici paylaşımlarda bulunarak, yardım seferberliğini zedelemeye, aksatmaya çalıştılar. Milletin cansiperane yardım ve dayanışma ruhunu, ahengini bozabilmenin şer çabasına giriştiler.

Peş peşe yalanlar üreterek, yalan fırtınası çıkarmaya çalıştılar. Alevilere ve Kürtlere ayrımcılık yapılarak, bilinçli olarak yardım yapılmadığına dair çirkin yalanları yaydılar. Yüz binlerce Suriyeli’nin sınırlardan geçtiği ve başta Hatay olmak üzere bölgeyi istila ettikleri yalanının yayılması için büyük çaba sarf ettiler. Böylece twitter üzerinden ulusal güvenlik sorunu üreterek, Türkiye’nin toplumsal dayanışmasını, iç cephesini tehdit ettiler.

Bunun üzerine Twitter yönetimi hükümet tarafından defalarca uyarıldı. Bu konuda önlemler alınması istendi. Ancak bu uyarılar dikkate alınmayarak, toplumsal yapımıza yönelik saldırılara seyirci kaldılar.

Üstelik yalan ve dezenformasyon daha hızlı yayılsın diye algoritmalarını değiştirmediler. Yalanın önünü açtılar. Kışkırtan, ayrıştıran tüm hesapları daha görünür kılmaya devam ettiler.

Buna derhal müdahale edilmeliydi. Edildi de. Bant daraltması yapıldı. İşte o zaman Türkiye’nin kamu otoritesini dikkate almaya başladılar ve Türkiye’yi, insan hayatını tehlikeye atan içerikleri kaldırmaya ve bunlara müdahale etmeye başladılar. Twiter geri adım atınca da bant daraltma önlemi kaldırıldı.

Görüldüğü gibi; dezenformasyon tezgahına ve onun çıkarmak istediği yalan fırtınasına karşı amansız mücadele sürüyor…

Başaramayacaklar… Toplumsal dayanışmamızı yıkamayacaklar.

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …