Anasayfa / Köşe Yazıları / Afrika’da emperyalizmin tahtı sarsılıyor

Afrika’da emperyalizmin tahtı sarsılıyor

Misyonerler Afrika’ya geldiğinde bizim topraklarımız, onların İncilleri vardı. Dua edelim dediler. Gözlerimizi kapattık. Açtığımızda, bizim İncilimiz, onların toprakları vardı.” Kenya’nın kurucu devlet başkanı Jomo Kenyata, Afrika’nın yüzyıllık sömürge tarihini bu çarpıcı sözlerle özetlemişti.

Aradan geçen yüzyıllar boyunca sömürü düzeninin kökü hiç kazınamadı. Bitmeyen, tükenmeyen sömürü iştahı, Afrika’nın posasını çıkarmaya devam etti. Dünya siyasi tarihine, kanlı, karanlık, kirli siciliyle işlenen; kolonyalizme, sömürgeciliğe köleliğe, emperyalizme beşiklik yapan Afrika kıtasının zenginlikleri talan edildi, zulümlerden, saldırılardan, katliamlardan, darbelerden Afrika yakasını kurtaramadı.

İçinde her türlü insanlık dışı yöntemlerin yer aldığı Batı emperyalizminin tarihinin büyük bölümü Afrika’da yazıldı. İnsanlık en yüksek teknolojik gelişmelere erişmesine rağmen tükenmeyen, köreltilemeyen sömürü damarı, Afrika’da diri ve canlı tutuldu. Başta Fransa olmak üzere Avrupa’nın sömürgeci tüm ülkeleri ve ABD emperyalizmi, Afrika’ya musallat ettikleri sömürü hortumunun varlığı için büyük çaba içinde oldular. Yeni üsler açtılar, doğal kaynakların yağmalanması için modern yöntemler geliştirdiler.

Fransa; sömürgelerine kendinde artık olmayan Frangını resmi para, dilini resmi dil olarak dayatmayı sürdürdü. İmtiyazlı sözde ticari ilişkiyle tek yanlı mutlak kâr ve çıkar sağlayarak, başta kıymetli madenleri sömürmeye devam etti.

Ama artık bu düzenin kolayca sürdürülemeyeceği faza girildi. Son Nijer’de halkın desteğiyle kukla yönetime son veren askeri hamle ile Fransa ve ABD’nin sömürü çıkarları tehlikeye girdi. Fransa ve ABD büyük kaygı içinde. Sömürü düzenlerinin sarsılmasının telaşına kapılmış durumdalar. Adına “demokrasi” dedikleri kendilerine bağlı işleyen kukla rejimlerinin, halk iktidarlarına dönüşmesinin ve böylece Afrika’da sömürü saltanatlarının sonlandırılmasının endişesiyle çareler arıyorlar.

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland, Nijer’e giderek destekledikleri devrik cumhurbaşkanı Muhammed Bazum ve Vatanı Koruma Ulusal Konseyi (CNSP)’nin lideri Abdurrahmane Tchiani ile görüşmek istedi ama Nijer yönetimi buna izin vermedi.

Fransa’nın zorbalıkla elde ettiği imtiyazlarının ortadan kaldırılması, sömürü kanallarının kesilmesi, Fransız askerlerinin daha önce Mali’de, Burkina Faso’da olduğu gibi sınır dışı edilmesi süreci başlamış durumda.

Nijer; dünyanın 4. en zengin uranyum yataklarına sahip olan ve ayrıca altın kaynakları bakımından çok zengin bir ülke. ABD’nin de bu ülkede askeri üssü var. Atlantik’ten, Kızıldeniz’e uzanan büyük sahra çölünün güneyindeki Sahol olarak bilinen kuşağın içinde yer alan Mali, Burkina Faso’da da sömürgecilere karşı hamleler sürüyor. Burkina Faso’da, Fransa’ya tanınan vergi avantajları sona erdirildi. Söz konusu anlaşmaya göre Fransız şirketleri ve vatandaşları Burkina Faso’da elde ettikleri gelirin vergisini Fransa’ya ödüyor ve Burkina Faso’da birçok vergi kaleminden muaf tutuluyordu. Fransa şirketlerine büyük avantaj sağlayan bu modern sömürü anlaşmasının feshiyle, yıllardır büyük gelir kaybına uğrayan Burkina Faso önemli miktarda vergi geliri elde edecek. Şimdi de Nijer’de benzer adımların atılması söz konusu.

Bu arada Batı’nın sömürü alanlarındaki daralmaya bağlı olarak Afrika’da Çin’in yanı sıra Rusya’nın varlığı da dikkat çekiyor. Avrupa Birliği’nin Rusya ambargolarına rağmen Fransa Rusya’dan uranyum almaya devam etmişti. Şimdi Nijer’in zengin uranyum kaynaklarından mahrum kalması durumunda Rusya için avantajlı bir pozisyon ortaya çıkacak.

Afrika’da yeni sömürgeciliğe karşı başlayan ve yayılan büyük isyan; hak, hukuk, adaletten yoksun küresel düzenin ve onun egemenlerinin yani Batı emperyalizminin giderek daha fazla aşınması anlamına gelmektedir.

Afrika’da Türkiye’nin varlığı da son derece önemli düzeyde adalet iklimi oluşturmuştur. Türkiye Afrika’da; yönelişinden bugüne daima ortaklık anlayışıyla var olmuştur. Afrika Birliği’nin stratejik ortağı olarak Türkiye, ikili ilişkilerini eşit ortaklık ve karşılıklı yarar temelinde geliştirmiştir. Bu kapsamda Türkiye’nin Afrika penceresi; “Afrika’nın sorunlarına Afrikalı çözümler” ilkesi çerçevesinde ve karşılıklı yarar temelinde oluşturulmuştur. Bu yaklaşım; Afrika halklarına, sokaklarına umudu yayarak, sirayet edecek kadar etkili olmuştur.

Nijer’deki çıkarları için çareler arayan Fransa ve ABD, Afrika’daki sömürü düzenlerinin büsbütün yıkılmaması için her yolu denemenin arayışındadırlar. Kontrolleri altındaki; Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWACS) zemininden Nijer’e askeri harekat düzenleme düşüncesine yönelmiş durumdalar. Bu noktada; her türlü çabalarına rağmen işlerinin çok da kolay olmadığını görmek gerekir.

Zira unutmamak gerekir ki; haklılığın gücünün karşısında durabilecek güç yoktur. Ancak yeryüzünün gerçek işbirliği çağına erişebilmesi, refahın, barışın, huzurun ve mutluluğun yolunun açılabilmesi için emperyalizmin, sömürgeciliğin her türünün ve uzantılarının kökünün kazınması şarttır.

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …