Anasayfa / Köşe Yazıları / 6’lı masada ortak aday güçlüğü

6’lı masada ortak aday güçlüğü

6’lı masa 10. buluşmasını yaptı. Bu toplantıdan en büyük beklenti, adaylık konusunun ele alınıp, alınmayacağıydı.

9 saat süren istişare sonrasında adaylık konusunda ifade edilen vurgu; “ortak cumhurbaşkanı adayının tespiti ile ilgili istişareler başlatılacaktır”.

Böylece anlıyoruz ki, uzun istişareler sonucunda adaylık konusunda istişarelerin başlamasına karar verilmiş oldu. Öyle görülüyor ki; ortak adaylık konusunda karşılıklı yoklamalar, sınamalar, karşı çıkış hamleleri, sözlü dokundurmalar sürecek. Zira buraya kadar yaşanan süreçte ortak adaylık meselesinde özellikle CHP ile İyi Parti arasında gerilime sebep olacak yaklaşımlar sergilendi.

“İçişlerine karışmak”, “siyasi mühendislik yapmak” gibi sözler sarf edildi. Özellikle Ekrem İmamoğlu üzerinden gelişen bu rahatsızlığın, iki liderin toplantısından sonra da bütünüyle giderildiğini söylemek oldukça güç.

6’lı masanın bir başka güçlüğü, iktidar olma durumunda Türkiye’nin güncel meselelerine ve olgularına karşı nasıl bir yönetim ortaklığı sergileyeceklerinin bilinmemesidir.

Gerçi yaptıkları son toplantıda bu konuda detaylı açıklamayı 30 Ocak’ta yapacaklarını duyurdular.

Bugüne değin farklıklarını ifade ederek, her birinin ayrı parti politikalarının olduğunu, asgari müştereklerde bir araya geldiklerini belirtmelerine karşın, iktidar durumunda Türkiye’nin somut mücadele alanlarında ve konularında nasıl ortak reflekslerin işleyeceğinin bilinmesi gerekiyor.

Bu çerçeve demokrasi, özgürlükler gibi genel ifadelerden öte asıl olan iktidar olunması halinde Türkiye’nin gündemindeki her başlığa ilişkin nasıl ortak bir tutum sergileneceğinin şimdiden çok açık biçimde ortaya konulmasıdır.

Örneğin İstanbul Sözleşmesi’nde görüş farklılıkları bilinen 6’lı masa nasıl bir ortak zemin oluşturacaktır? İstanbul Sözleşmesi geri gelecek mi, gelmeyecek mi?

Mehmetçiğin sınır ötesi operasyonları için TBMM’den istenen tezkereye hayır diyen CHP ile evet diyen İyi Parti arasında nasıl bir ortak yol bulunacaktır? Tezkereye evet mi, hayır mı diyeceklerdir?

Bunun gibi daha birçok hususta çok somut olarak nasıl anlaşacaklarının çok net olarak bilinmesi gerekir. Bu tür somut, güncel konularda açıklama yapmayıp, “farklılıklarımızı koruyarak, uzlaşma kültürüyle hepsini çözeriz” ifadeleri, bu soruların asla cevabı değildir. Zira 6 parti bir araya fikir kulüpleri olarak gelmiş değillerdir, farklılıklarını sergilemek için bir festivale de hazırlanmamaktadırlar. İktidar seçeneği oluşturabilmek için bir aradalar ve en somut, en ayrıntılı konularda uzlaşma becerilerini ortaya koymalıdırlar.

6’lı masa için bir başka güçlük, benimsedikleri geçmiş sisteme dönerken, cumhurbaşkanı konumunun nasıl olacağıdır. Mevcut sistemde halk, kendi adına kimin hükümet kuracağına doğrudan karar verebilmektedir. Bu son derece önemli demokratik kazanımı halkın elinden alamayacakları için onun yerine 6’lı masa, halkın seçtiği cumhurbaşkanını, 6’lı masadaki liderlerin yönetmesini hedeflemektedir.

Bu arada belirtmeliyiz ki; parlamenter sistemlerde daha çok sembolik işlev üstlenen cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmez. Seçilirse, ya başkanlık sistemi ya da yarı başkanlık sistemi anlamına gelir.

6’lı masanın önerdiği modelde; cumhurbaşkanını, 50+1 oyla halk seçecek ama bu cumhurbaşkanı 6’lı masanın liderleri tarafından yönetilecek. Bu durum çok büyük sorunların yaşanmasına yol açar.

Her şeyden önce halktan 50+1 oy almış bir cumhurbaşkanın üzerinde halktan %1 oy bile alamamış bir parti başkanının üst irade gibi konumlanması anti demokratiktir. Ayrıca bu durum halka rağmen yeni bir vesayet odağının oluşturulması anlamına gelir.

Bu noktada Gelecek Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun şu sözleri çok çarpıcıdır; “cumhurbaşkanı içeriden veya dışarıdan olsun şunu bilecek; genel başkanlar her stratejik kararda imza yetkisine sahip olacak. Cumhurbaşkanı adayı oyunun kurallarını değiştiremeyecek. Cumhurbaşkanı adayı kendi düşüncesini bizim onayımız olmadan uygulayamayacak.”

Şayet böyle bir modeli uygulayabilme fırsatı bulabilirseler Türkiye’yi, geçmişe benzer çok sıkıntılı günler bekliyor demektir. Ayrıca adeta kukla durumuna düşürülmüş cumhurbaşkanı pozisyonunda, kim, nasıl kabullenerek, görev yapabilecek onu da merak ediyoruz.

Bu arada ortak aday konusunda yaşanacak muhtemel güçlüğe karşılık, son günlerde parti genel başkanlarından çoklu aday seçeneğinin ihtimal dahilinde olacağına dair ifadeler de dikkat çekiyor.

Ancak çok açık olarak ifade etmemeliyiz ki; ortak aday belirleme iradesini ısrarla ortaya koyan ve bu konuda seçmenlerine her defasında ortak aday çıkarılmasında hiçbir sorun yaşamayacaklarını söyleyen 6’lı masanın bunu başarmayınca çoklu adaya karar vermesi halinde masa esasen dağılmış olur. Zira bu durumun seçmenlerinde büyük hayal kırıklığı yaratacağı aşikardır.

Sonuç olarak, 6’lı masanın yaşadığı ve yaşayacağı güçlükleri hafifletmenin en etkili yolu, tüm fikirleri, ilkeleri sentezleyebilmek ve mevcut sistemle kavga etmeden sistemin üstünlüklerinden yararlanarak, halka güven vermektir.

Bizden söylemesi.

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …