Türkiye ve Erdoğan gerçeğine Fransız kalmayanlar

Fransa -Türkiye ilişkilerinde bir süredir yaşanan sorunlara rağmen, Fransa basınında zaman zaman karşılaştığımız kimi Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan analizleri, dikkatimizi çekiyor.

Fransa’nın bazı yazar ve düşünürleri, Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı analiz ederek, çarpıcı tespitler yapıyorlar.

Hatırlarsınız, yazılarımızda ve konuşmalarımızda sık sık vurguluyoruz. Bir süre önce ünlü Fransız gazetesi Le Monde’un Türkiye analizde çarpıcı ifadeler vardı.

Gazete, geçmişte Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün verdiği mücadeleyi şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sürdürdüğünü söylüyordu. Gazete, bu görüşünü Libya’da yaşanan gelişmelere ve Türkiye’nin Libya’da aldığı inisiyatife değinerek ortaya koyuyordu.

Gazete; “Erdoğan, Libya politikasını ve gaz iddialarını savunmak için Mustafa Kemal’in 1918’den sonra Türkiye’yi bölmeye çalışan Batılı güçlere karşı mücadelesini sürdürüyor” diyordu.

Şimdi yine Fransız basınında yine bir Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan analizi dikkat çekiyor.

Fransız L’Opinion gazetesi yazarı Jean-Dominique Merchet, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Libya ve Kafkasya’daki çatışmalarda “oyun değiştirici lider” olarak yer aldığını ifade ediyor.

Jean-Dominique Merchet, gazetenin internet sitesinde yayımlanan “21. yüzyılda Türkiye: Erdoğan’ın zihninde” başlıklı videoda, ülkeyi 2003’ten bu yana yöneten Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ülkede yıllarca ezilen bir kesimin sesi olduğunu dile getiriyor.

Türkiye’nin gönüllü olarak Avrupa’nın bir parçası olma iradesini gösterdiğini ifade ederek, çok sayıda Türk vatandaşın yaşadığı birçok Avrupa ülkesi için Türkiye’nin önemli bir ekonomik ortak olduğunu vurguluyor.

Merchet, Avrupa’nın, 1950’lerden bu yana süren kararlı çabasına rağmen çeşitli gerekçelerle Türkiye’ye kapılarını kapattığını, bunun asıl nedeninin 80 milyon Müslüman’ı barındıran bir ülkeyi içine almak istememesi olduğunun altını çiziyor.

Analizinde Merchet; “AB‘nin kapılarını kapatması, Türkiye’nin kendi bölgesine Ortadoğu ve Asya’ya yoğunlaşmasına kapı açtı.

Batı, dünyadaki güç tekelini kaybetti. Afrika kıtasında son zamanlarda Türkiye’den başka Çin, Rusya hatta İsrail’de varlık gösteriyor” ifadelerini kullanıyor.

Son zamanlarda ekonomik sıkıntıları olsa da askeri teknolojide Türkiye’nin gittikçe ilerlediğine dikkati çeken Merchet, operasyonlarda büyük başarı gösteren insansız hava araçları sayesinde Türkiye’nin diğer ülkelerle ilişkilerini daha da geliştireceğine işaret ediyor.

Fransız gazeteci; “Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın masaya koyabileceği güçlü ve aktif bir ordusu var. Türkiye, Libya, Suriye, Kafkasya’da ve diğer yerlerde ağırlığını hissettiren bir konumda, güçlü bir aktör olarak bulunuyor” diyor.

Fransız gazeteci Jean-Dominique Merchet; Erdoğan’ın gösterdiği stratejik cesaret ve hayata geçirdiği askeri araçlarla öne çıktığını ifade ederek, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın müdahaleleri Libya ve Kafkasya’da oyunu değiştirdi, askerleri halen Suriye’de bulunuyor, müttefiki Rusya’nın desteğiyle oradaki çatışmada Türkiye kilit rol oynuyor” değerlendirmesini yapıyor.

Ayrıca Merchet, Mustafa Kemal Atatürk’ten bu yana hiçbir Türk liderinin ülkeyi bu denli derinlemesine değiştirmediğini de sözlerine ekliyor.

Bu tür analizler, Fransa Cumhurbaşkanı Macron üzerinde etkili olur mu zaman gösterecek. Gerçi son günlerde Macron’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik geri adım atma eğilimleri seziliyor. Hep deriz ya direnen kazanır diye.

Ama her zaman da ifade ederiz ki esas olan iç cephenin tunç olma halidir. En büyük zorluğumuzda budur. Zira; “Bu hükümet dünyanın en doğru işini bile yapsa bizim bu hükümeti alkışlayacak halimiz yok” diyen bir muhalefet anlayışının, en azından yukarıda zikrettiğimiz Fransız gazeteciler kadar dahi olsa bazı gerçekleri görmek istememesi en büyük zorluğumuzdur.