Anasayfa / Köşe Yazıları / Filistin’de bitmeyen insanlık sınavı (Akşam Gazetesi)

Filistin’de bitmeyen insanlık sınavı (Akşam Gazetesi)

Uzun yıllardır Filistin topraklarında yaşanan dramlara karşı kılını kıpırdatmayanlardan, hakkı, hukuku, adaleti unutanlardan, zalimin karşısında yürekleri çoraklaşan, zihinleri tutsak edilenlerden bugünde Kudüs’te yaşananlar karşısında farklı bir tutum beklemiyoruz. Ama uluslararası sistemin geldiği noktayı da bir kez daha kayda geçmeliyiz.

Ortada açık bir ahlaki çöküş var. Küresel vicdan çoktandır işlemiyor. Mazluma çare olacak adalet, zalimin elinde oyuncak oluyor, yok oluyor. Bu tabloya yönelik değişmeyen kayıtsızlık, vicdan körelmesi, ahlaki çöküş tüm dünyanın insani yanını yerle bir ediyor ve aslında insanlık kaybediyor, gelecek kararıyor.

Davos’ta “one minute” çıkışından beri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a saldıranlar, onu uluslararası bir proje olarak karalamaya çalışanlar, “Erdoğan düşmanlığı” projesini üretip sahaya sürenler gerçek diplomasiyi, ezilip, büzülüp horlanmayı göze almak olarak yutturmaya çalışanlardı. O gün Erdoğan’ın çıkışı, vicdani gür bir sesin zalimlerin maskelerine tokat gibi vuruştu ve küresel baronları çok rahatsız etmişti.

“One minute” çıkışı, tüm dünyaya hakkın, hukukun ve adaletin hatırlatılmasıydı. Gerçeklerin ifadesiydi. Tüm dünyaya gerçeklerin gizlenemeyeceğinin yüreklice seslenişiydi. Bütün mazlum milletlerin yüreklerinde tohumlanan bu hamlenin bugün de değeri eksilmeden sürmektedir.

Bugün İsrail yönetiminin, Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’ya yönelik yapmaya çalıştığının inanç ve ibadet özgürlüğüne karşı saldırı olmasının yanı sıra esasen uzunca bir süredir devam eden bir halkın sistemli ve örgütlü bir şekilde yaşam hakkının yok edilmesi taarruzudur.

Kudüs’te yaşananlar, Filistin halkına reva görülenler; bir kez daha uluslararası sistemin işlemediğinin, uluslararası hukukun sadece kitaplarda yazdığının, dünya barışını ve güvenliğini sağlamakla yükümlü Birleşmiş Milletlerin yerinde yeller estiğinin, küresel vicdanın öldüğünün, insanlık değerlerinin çıkarların hançerleriyle bir kez daha paramparça edildiğinin acı örneğidir. Sahte yüzlerin, sahte demokrasi, adalet, hukuk nutuklarının hiçbir geçerliliğinin olmadığının bir kez daha tescilidir.

Dünyada gerçek anlamda barış ve adaletten söz edebilmenin koşulu; uluslararası sistemin mazlumun tarifini hatırlaması ve onlar için yeniden tanzim edilmesidir. Mazlum ile zalimi ayırt edemeyen bir sistemde, demokrasinin, hukukun, adaletin varlığından da söz edilemez.

Filistin meselesi, herkes için büyük bir sınav. Demokrasi sınavı, adalet sınavı, hak-hukuk sınavı, insanlık sınavı, ahlaki sınav, samimiyet sınavı. Bu sınavın büyüğü İslam coğrafyası için, Müslümanlar için. Haksızlıklar karşında dik duramayan, bütünleşme refleksini kaybetmiş, başkalarının çıkarlarının taşeronu olmayı tercih etmiş, benliğini, kimliğini, inancının gerçek anlamını ve değerini bünyesinde yitirmiş İslam ülkelerinin yöneticileri ve yönetim modellerinin bu sınavın en acı, en ibretlik mağlupları.

Her şey rağmen Türkiye bu sınavın en başarılısı. Tüm mazlumların nefesi, sesi olmaya çalışıyor, yeni bir dünya düzeni kurulması için çaba sarf ediyor. Güçlünün değil, hukukun gücünün hakim olması için uğraş veriyor.

“Dünya beşten büyüktür” diyerek, tüm mazlumlara ve onlarla hemhal olmaya çalışanlara; korkmayın, yılmayın, direnin, inanın, tunç olun, olun ki başarı ve zafer sizinledir mesajını veriyor…

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …