Anasayfa / Köşe Yazıları / Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesini köreltmeye çalışanlar

Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesini köreltmeye çalışanlar

Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesi kararlılıkla sürüyor. Bölgesinde yeni sömürge jeopolitiğini dayatmaya kalkanlara karşı var gücümüzle direnmeye ve yeni Sevr planlarını yırtmaya devam ediyoruz.

Karşı karşıya kaldığımız emperyalist saldırının zirveye çıkartılmak istenen tarihi, 15 Temmuz idi. O gün hüsrana uğrayanlar, yeni bir fazın içindeler. Doğrudan saldırı planlarıyla devredeler. İçeriden, dışarıdan kuşatarak, birliğimizi, dirliğimizi dağıtmanın şer planları içindeler.

Bu yeni sömürgeci dalganın varlığını, etrafta yapmak istediklerini görmeyen ve daha kötüsü görmezden gelenlerin varlığı dikkat çekicidir.

İçimizde hiç kimse bu emperyalist gerçeği görmeden, bu ülke için siyaset yaptığını söyleyemez. Hiç kimse de bizi saf yerine koymasın. Yıllardır Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı içeride dışarıda diktatör olarak göstermeye çalışanların maskeleri düşmüştür. Doğrudan sömürgeci emperyalist ülkelerin başındakiler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef almış durumdalar.

Her şey çok açık değil mi? Bağımsızlık mücadelesini kararlılıkla veren Türkiye’den ve onun liderinden çok rahatsızlar.

Uzun zamandır altını çiziyoruz ve diyor ki; Türkiye’nin iç politikası ile dış politikası iç içe geçmiştir. Yaşanan süreç bu durumu zorunlu kılmıştır. Birini diğerinden ayıramazsınız. Doğu Akdeniz’deki mücadele, terör örgütlerine karşı verilen amansız mücadele, enerji ve teknoloji bağımlılığımızı azaltacak her hamle, iç ve dış politikanın bütünleşmiş konularıdır. O yüzden de iç cephemizin odağı, esas belirleyici olgusudur.

Şayet bunları yok sayarak, bu olgular üzerinden dış politikayı, iç politikanın tartışmalı alanı haline getirseniz, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesinin gerisine düşmekle kalmaz, sömürgeci emperyalistlerin ekmeğine yağ sürersiniz.

PKK/PYD-YPG gibi terör örgütleriyle bağını kopartmamışlarla, siyasi ikbal arayışına girerseniz. Terör örgütüyle iltisaklı olup, ona desteğini ihmal etmeyenleri demokrasi, insan hakları maskeleriyle tanıtmaya çalışıp, onlar üzerinden siyasi planlar yapmaya çalışırsanız. Kamuoyunu aldatıcı, yanıltıcı nitelik taşıyan, “kahvaltı” buluşmaları gibi maskeli tavırları, boşa çıkartacak etkili yaklaşımlardan oy kaygısıyla kaçınırsanız, Türkiye’nin iç cephesinde gedikler açmak isteyenlere fırsat vermiş olursunuz.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkındaki küstah sözlerine içimizde birilerinin gerekçe üretmeye çalışmaları, TV ekranlarında Türkiye’nin sözde yayılmacılığına karşı söylenmiş sözlermiş gibi göstermeye çalışmaları tam bir ibretlik bir durum. Bu tablo gösteriyor ki, sömürgeci emperyalist dayatmalar için, emperyalizmin içeri de müttefik arayışı da, zemini de hararetle sürmektedir.

Bu çevreler Karadeniz’den gelen doğalgaz keşfine dair müjdeli haberde de ortalıktaydılar. Halkımıza umut aşılayan, somut bir sevinci köreltebilmek için her türlü çabayı sergilediler.

İHA’lar, SİHA’lar için de aynı çevreler yine devredeydiler ve üretenleri karalamak, köreltmek için her yolu denediler. Milli teknoloji hamlesinde her geçen gün artan ürün yelpazesine karşı yine aynı asitli tavrın içindeler.

Bırakalım onları, kinleriyle baş başa. Köreltemezler umudumuzu, inancımızı.

Denizlerimizden yeni müjdelerin eli kulağındadır. Buna yürekten inanıyoruz. Bulunan doğalgazın halkımızla buluşması da mümkün olan en kısa sürede gerçekleşecektir.

Türkiye, içimizdeki asitli bünyelere rağmen geleceğimiz aydınlıktır.

Hem yüksek teknoloji hem de enerji alanındaki dışa bağımlılığımız ortadan kalkacak. Bağımsızlığımızı her iki alanda da ilan ederek, sömürgecilere alanı dar etmeye devam edeceğiz.

Tabii onların içimizdeki maşalarına, kuklalarına da… 

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …