Anasayfa / Köşe Yazıları / Teknoloji üretiminde büyük mücadele

Teknoloji üretiminde büyük mücadele

Türkiye için yeni bir mücadele dönemi başlıyor. Bu mücadele; geçmişte üzeri örtülen, unutturulan, özgüveni kırılan, baltalanan, köreltilen alanda veriliyor. Bu mücadele; yüksek teknolojiye dayalı yerli ve milli üretim mücadelesi.

Bu alan kararlılık içinde, inançla, dirençle büyük bir mücadelenin verilmesini gerektiriyor. Zira uluslararası düzeyde güç mücadelesinin en can alıcı mücadelesi bu alanda veriliyor. Etkileri önemli, sonuçları belirleyici, güç mücadelesinin denklemlerini değiştirebilecek kuvvet de bir mücadele pratiğini oluşturuyor.

Devletlerarası güç mücadelesinin yıpratıcı yüzü yeryüzünden silinmedikçe, yeryüzü pervasız çıkar çatışmalarını tarihin derinliklerine hapsetmedikçe güç mücadelesinin yıpratıcı yanı hiç eksilmeyecek. Bu tablo var olduğu sürece güçlü olanın ayakta kalacağı bir düzen esas olacak. Güçlü olmanın olmazsa olmazı ise her daim çağın en ileri teknolojisini üretmek olacak. Yani herkesin kolayca üretebileceği nihai mallara dayalı üretimden çok, üretmeyi üretmek, katma değeri yüksek ürünler üretmek bugün olduğu gibi her daim esas olacak.

Türkiye bu kulvara girmiştir. Hedefini büyütmüş, büyük bir özgüven kazanmıştır. Geçmişin köreltici tüm unsurlarını ve zihniyetini aşarak koyduğu hedefe emin adımlarla yürümenin kararlığındadır. Bugüne değin savunma sanayiinde başarılanlar bundan sonra başarılacakların özgüvenidir.

Geçen hafta gerçekleştirilen Teknofest ile bu özgüven özellikle yeni nesle aşılanmıştır. Teknofest yani teknoloji festivali, binlerce genci bir araya getirmiş, teknolojik hayallerini, özgün projelerini, ileri teknoloji tasarımlarını, projelerini girişimcilerle buluşturmuştur. İnsansız hava aracı İHA ve silahlı insansız hava aracı SİHA’ların mucitleri Bayraktar Ailesi’nin fertleri, başta baba Özdemir Bayraktar olmak üzere, mucit çocukları Selçuk, Haluk ve Ahmet Bayraktar kardeşlerin öncülüğünde Teknofest ile bir ilke imza atılmış, başardıklarıyla özgüvenlerini, becerilerini, azimlerini, hayallerini, heyecanlarını yeni nesille buluşturmuş yeni bir kulvarın öncüleri olmuşlardır. Onlar Cumhuriyet’in ilk yıllarında Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ’ların bugünkü temsilcileri olarak, onların çok isteyip de türlü engellerle karşılaşınca başaramadıklarının 80 yıl sonra eksikliğini giderenleridir.

Şimdi bu mücadelede topyekun kararlılık şart. Bayraktar kardeşlerin başarı öyküleri tüm gençler için kutup yıldızı olmalıdır. Hiçbir engele boyun eğmeden, bağımsızlığımızın teminatı olan gençleri bu mücadelenin fikri neferleri kılarak hedefimize emin adımlarla yürümemiz şart. Ekonomik saldırılara karşı verilecek en önemli mücadele, bu alanda olacak ve bu alanda elde ettiğimiz başarılarımız geleceğimizi bugünden çok daha güvenli kılacak.

Tankından topuna, gemisinden helikopterine, uçağından roketatarına, füzesinden piyade tüfeğine, insansız hava aracından, gemisavarına, zırhlı muhabere aracından, keşif uydusuna, insansız deniz aracından, Hürkuş eğitim uçağına ve savunma sanayiinde daha bir çok ürün yelpazesinde yerli ve milli ürünler artık dış piyasalarda rağbet edilen ürünler olarak tarihe işleniyor. Türkiye özellikle Batı’nın silah pazarı olmaktan kurtuluyor, tek yanlı bağımlı bir ülke konumuna hapsetmek isteyenlerin oyunlarını bozuyor. Teknoloji üreten ülke kimliğine yönelik her geçen gün yeni mesafeler almaya devam ediyor.

Savunma sanayiinde yakalanan ivmenin üretimin birçok alanına yayılması en büyük çabamız olmalıdır. İstiklal yürüyüşümüzün her türlü zorluğu aşmasının ön koşulu budur. Unutulmamalıdır ki; bu alan da mücadele keskindir. Bizi rakip belleyenlerin egemenlik planlarına yönelik ısrarcı tutumları, bu mücadelenin seyrinin belirleyicisidir. Bu noktada direnen, mesafe alan, mücadeleyi yılmadan sürdüren kazanır…

Kazanacağız…

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …