Anasayfa / Köşe Yazıları / S-400 alımına neden karşılar?

S-400 alımına neden karşılar?

Rusya’dan alımı kesinleşen S-400 hava savunma sistemi konusunda ABD’den gelen itirazlar tehdit üslubuyla devam ediyor. Son olarak Pentagon Sözcüsü, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemleri almasının iki ülkenin askeri ilişkileri açısından ağır sonuçları olacağı tehdidini savurdu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, S-400 meselesinde başından beri ABD’nin ne hukuka ne de müttefiklik ilişkisine uyan yaklaşımı karşısında; “Şimdi biz Ruslarla anlaştık, ortak üretime gireceğiz. Belki S-400’den sonra S-500’e gireceğiz. Bize S-400’de dayatma yapanlar, niçin Yunanistan’a yapmıyor S-300 için? Niçin Bulgaristan’a yapmıyor S-300 için? Niçin Slovakya’ya yapmıyor S-300 için? Bunlar da aynı zamanda NATO ülkesi, yapın, onlara da niye yapmıyorsunuz?” sorularını soruyor. Bu sorulara ikna edici cevap vermek yerine, tehdit dilinin kullanılıyor olması meselenin, bağımlılıktan sıyrılmış bir Türkiye kimliğinin verdiği rahatsızlıkla ilgili olduğu açıkça anlaşılıyor.

Türkiye S-400 hava sistemini tercih etmesinin nedenlerini bir kez daha net olarak hatırlatmak gerekir. Her şeyden önce Türkiye savunma sanayiinde üreten ülke durumuna gelmiştir. Bu durum geçmişin silah pazarı kimliğinin aşılmasıdır. Bilhassa Soğuk Savaş dönemine özgü savunma sanayii ürünleri üzerinden siyasi ve stratejik bağımlılık büyük ölçüde geri de kalmıştır. Bu noktada S-400 tercihinde teknoloji transferi ve ortak üretim hedefi en önemli etkendir.

Bir diğer neden, S-400 sisteminin teknolojik üstünlüğüdür. Buna ilave olarak, ücret avantajı da bir başka tercih nedenidir. Bu sistemin NATO kapsamında sorun olmayacağının kanıtı da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın altını çizdiği gibi diğer bazı NATO ülkelerinde aynı sistemin bir alt versiyonunun (S-300) varlığıdır.

Türkiye’nin S-400’leri tercih etmesi; ne ABD karşıtlığının, ne de Rusya yandaşlığının sonucudur. Bu tercih; Türkiye’nin bağımsız davranabilmesinin, çıkarlarını her şeyin üstünde tutabilmesinin, geleceğine sahip çıkma iradesini güçlü kılabilmesinin ve Türkiye’yi Türkiye’den yönetebilme kararlılığını ayakta tutabilmesinin bir sonucudur.

Bu konuda CHP yöneticilerinin tavrı irdelenmelidir. S-400 konusunda bugüne kadar konuşan gerek Genel Başkan Kılıçdaroğlu, gerekse Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, S-400 alım kararını yanlış bulduklarını ifade etmişlerdir. Şimdi gelinen noktada, Türkiye’nin son derece önemli gündemi olan bu konuda, Türkiye’nin çıkarları ve haklılığı tüm açıklığıyla ortada iken buna karşı olmalarının nedenlerini açıklamalarına ihtiyaç vardır. Zira bu ihtiyaç; Kılıçdaroğlu’nun, “YPG bize mi saldıracak skandal açıklamasıyla çok daha büyük önem kazanmıştır.

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …