Milli Eğitim’de kısa sürede başarılanlardan haberdar mıyız?

Okullarda yeni eğitim-öğretim yılı dün başladı. Küresel salgın sonrası yüz yüze eğitim-öğretimin kesintisiz sürdürülmesi hedefiyle milyonlarca öğrenci heyecanla dersliklerine kavuştu.

Türkiye eğitimde kısa sürede önemli başarılara imza attı. Yeni hedefler belirledi. Daha birçok alanda başarılması gerekenler var. Bugün Türkiye’nin her alanda verdiği mücadelenin selameti açısından eğitimde başarılanlar ve başarılacaklar hayati değerdedir.

Zira Türkiye; enerjiden ekonomiye tam bağımsız Türkiye hedefiyle, ileri teknoloji alanında mesafe kaydetmeye devam ediyor. Teknofest gençliği heyecan içinde geleceğine sahip çıkmak istiyor. Üretim gücüyle daha fazla büyümek isteyen Türkiye, milli seferberlik ruhuyla davranıyor. Her alanda, her cephede değerlerini kıymetlendirebilmenin mücadelesini veriyor.

Bu mücadelenin temelinde eğitim var. Okul öncesi eğitimden başlayarak, tüm kademelerde Türkiye’nin tam bağımsızlık hedefine kilitlenilmesi gerekir. Milli seferberlik ruhuyla çocukluktan gençliğe tüm kuşakların fırsat eşitliği temelinde, güçlü eğitimle iyi yetişmeleri zorunluluğumuzdur.

Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Mahmut Özer’in bakanlığı döneminde kısa sürede alınan mesafe dikkat çekici. Özellikle okul öncesi eğitim ve mesleki eğitimde öncelikli olarak el atması ve bu konuda kısa sürede büyük gelişmelerin kaydedilmiş olması son derece kıymetli gelişmelerdir.

Okul öncesi eğitimde seferberlik başlatılarak, kısa sürede 1450 yeni anaokulu, 10.200 yeni ana sınıfı açıldı. 2000’li yıllarda 100 çocuktan sadece 11’i okul öncesi eğitime erişirken bu oran bugün % 93’e çıkmış oldu. Şimdi de hedef; 3000 yeni ana okul ve 40.000 yeni ana sınıfına açarak, 5 yaşta okullaşma oranını %100 seviyesine çıkarmak. Bu kapsamda kırsal bölgelerde 20 bin çocuğumuzun okul öncesi eğitime kavuşması, fırsat eşitliği açısından yüz güldüren gelişme.

Bakan Özer’in büyük önem verdiği mesleki eğitimin güçlenmesi ve iş dünyasıyla entegre edilmesinde de kısa zamanda önemli başarılar elde edildi. Mesleki eğitim merkezleri birer üretim üssü gibi çalışarak, geçen yıla kıyasla gelirlerinde %231 artış kaydettiler. 2020’de 503 milyon TL olan gelir,2022 yılının ilk 7 ayında 864 milyon TL’ye çıkmış, hedef olarak da 1.5 milyar TL belirlenmiş durumda.

Mesleki eğitim merkezlerinde 1 milyon öğrenci hedefinin yarısına 6 ayda erişilmiş durumda. Mesleki eğitim merkezlerine yaş sınırı olmaksızın en az ortaokul veya imam hatip ortaokulu mezunu herkes başvurabiliyor ve öğrenciler okurken, 1.658 TL ücret alıyor. 3 yılın sonunda kalfa olanlar ise 2.763 TL ücret alabiliyor.

Diğer yandan köy okullarını aktif kılarak, Köy Yaşam Merkezleri kuruluyor. Yeni dönemde sayısının 1500’e ulaşması planlanmış durumda. Bu merkezlerde; doğa ve ekoloji, bilim, matematik, tasarım gibi alanlarda eğitimler veriliyor, gençlik kampları icra ediliyor, kütüphaneleri oluşturuluyor.

“Kütüphanesiz Okul Kalmayacak” projesiyle de 2021 yılı sonunda kütüphanesiz okul kalmamış durumda. Bu kapsamda 16.361 yeni kütüphane yapılmış.

Bunun yanı sıra öğrencilerin ücretsiz ders kitapların dağıtılmasının yanında şimdide 130 milyon yardımcı kaynak ücretsiz olarak öğrencilere ulaştırılıyor.

Eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirme amacıyla hayata geçirilen proje için 3 milyar liralık bütçe ayrılmış ve bu kapsamda temel eğitimde 10.000 yeni okul kazandırılmış durumda. Fırsat eşitliği açısından son derece anlamlı bu adımların büyük bir gayretin içinde olunması geleceğe dair umudumuzu, güvencemizi perçinliyor. Okullarda matematik seferberliği başlığıyla matematik atölyelerinin kuruluyor olması da, sevindirici bir başka gelişme.

Tüm bu gelişmelerin zemininde öğretmenlik mesleğinin kariyer mesleği olması için önemli kararlar alındı. Öğretmenlerimizden meslek yaşamları boyunca yenilikleri takip edenlerin, bilgi birikimlerini güçlendirmek için bireysel çaba sarf edenlerin emeklerinin bir anlamda ödüllendirilmesi için yapılan düzenlemeyle özlük haklarında iyileşme imkanı veriyor.

Sonuç olarak, Türkiye milli seferberlik ruhuyla tam bağımsız Türkiye hedefiyle yol almaya devam ediyor. Milli Eğitim’de de yaşanan gelişmeler umudumuzu yükseltiyor.

Tüm Milli Eğitim camiasının ve sevgili öğrencilerimizin yeni eğitim-öğretim yılı hayırlı olsun.