Anasayfa / Köşe Yazıları / Güçlendirilmiş Cumhurbaşkanı Yardımcılığı Sistemi ve Paralel Kabine

Güçlendirilmiş Cumhurbaşkanı Yardımcılığı Sistemi ve Paralel Kabine

72 saatlik gelgitli kriz sonrası 6’lı masanın geçiş sürecinin yol haritası ortaya kondu.

12 maddelik yol haritasında, çelişkiler ve belirsizlikler var.

Eski sisteme dönebilme imkanı bulamamaları halinde ve cumhurbaşkanlığını kazanmaları durumda mevcut sistemle yol yürüyecekler.

Yayınladıkları metnin 10. maddesine göre; parlamenter sisteme dönebilmeyi başarana kadar cumhurbaşkanı partili olmaya devam edecek. Buna göre kazanması halinde Kılıçdaroğlu aynı zamanda CHP genel başkanlığını sürdürecek. Yani partili cumhurbaşkanı olacak. Bugüne kadar yerden yere vurduğu partili cumhurbaşkanlığı eleştirisi de yerle bir olacak.

Akşener’in masaya dönmesiyle metne eklenen12. maddesine göre İstanbul ve Ankara belediye başkanları da cumhurbaşkanı yardımcısı olabilecekler. Ancak kazanması halinde Kılıçdaroğlu’nun uygun gördüğü zamanda.

Bu belirsizlik, seçilmesi halinde Kılıçdaroğlu’nun diğer yetkilerini kullanırken de yaşanabilir. Zira metnin hukuki bağlayıcılığı olmadığı gibi, anayasal yetkilerin uzlaşma sağlanamadığı durumlarda nasıl işletileceği de belirsizliğini koruyor.

Böyle durumlarda siyasetin gerekçe üretmesi hiç de zor değildir. Kaldı ki siyasetin en zor sınavı kişinin nefsiyle olan imtihanıdır. İçinde hırsın, ihtirasın yer ettiği nefsin yörüngesi, çoğu zaman uzlaşıyı etkisiz kılar.

Akşener’in 72 saatin sonunda masaya dönme gerekçesi olarak öne çıkardığı, 2 belediye başkanına cumhurbaşkanı yardımcılığı koltuğunun taahhüt edilmesi ve bunun kabul görmesi üzerine 72 saat önce Kılıçdaroğlu’nun kazanamayacak adaylığının, 72 saat sonra kazanacak adaya dönüşmesi bir başka tuhaf durumu ortaya koyuyor.

İnsan ister istemez sormak istiyor. 2 belediye başkanı cumhurbaşkanı yardımcılığı koltuğu taahhüdü almasalardı, üyesi oldukları partinin genel başkanın ortak adaylığına ilişkin gerekli desteği vererek, kazanması için büyük gayret göstermeyecekler miydi? Kendilerinin aday olmasını çok isteyen taraftarlarını ikna ederek, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına yönelmeleri için büyük çaba sarf etmeyecekler miydi? Acaba şimdi çok mutlular mı? Siyasi geleceklerinin, Kılıçdaroğlu’nun iradesine bağlı olması, siyasi beklentileri ve hesapları açısından arzu ettikleri bir durum mudur? Kılıçdaroğlu’nun kaybetmesi halinde onların da kaybetmiş olacakları gerçeğini hesap ediyorlar mı?

Bu sorunların cevapları, şüphesiz süreç içinde daha fazla belirginlik kazanacak.

Bir dizi soruda 6’lı masanın diğer paydaşları için sorulabilir;

6’lı masanın parti başkanlarının çok istedikleri eski parlamenter sisteme göre bu seçimde öncelikle milletvekili seçilerek, partilerinin başında parlamentoda olmaları, savundukları tezin gereği değil midir? Savunduklarıyla çelişecek düzeyde mevcut sistemin cumhurbaşkanı yardımcılığına büyük ilgi göstermelerinin sebebi nedir? Fikirlerini, azami müştereklerini tüm ayrıntılarıyla sentezleyip, ortak adaya emanet ederek, cisimlerinin parlamentoda olması savundukları tezle daha tutarlı olan değil midir?

Bu soruların cevabı şimdiden nettir. Adeta güçlendirilmiş cumhurbaşkanlığı yardımcılığı modelini, sistemini icat etmiş durumdalar. 7 yardımcıyla adeta paralel kabine oluşturmak istiyorlar.

Ayrıca yine bu konuda Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanının yardımcı sayısını istediği kadar belirleyebilir olmasını da çok sert dille eleştiriyordu. Burada da bir başka çelişki yaşanıyor.

Bu arada HDP’nin aday çıkaramayarak, Kılıçdaroğlu’nu destekleyip, desteklemeyeceği sorusuna cevap aranıyor. Bu konuda karar çok önce verilmiştir. Mehmetçiğin sınır ötesinde terör örgütlerinin kuluçka merkezlerine karşı mücadeleyi sürdürmesi için Gazi Meclis’ten istediği tezkereye, HDP ile bir olup “hayır” oyu veren CHP’nin genel başkanının adaylığına karşı HDP aday çıkarmayacak ve onu destekleyecektir. Zira o zaman HDP sözcüleri, CHP yönetimine demiştiler ki; “birlikte yol yürüyeceksek, ilk sınav tezkereye ‘hayır’ oyu vermektir.”

Tezkereye “hayır” oyu vermiş CHP’nin genel başkanı Kılıçdaroğlu şimdi karşılığını alacaktır, almak isteyecektir. HDP’nin sözünü tutup tutmaması ise şimdilerde istediği yeni müzakere taleplerine bağlıdır.

Onların da neler olduğunu bir başka yazıya bırakalım.

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …