Anasayfa / Köşe Yazıları / CHP’de “Değişim” paylaşılamıyor

CHP’de “Değişim” paylaşılamıyor

CHP’de “değişim” sözcüğü herkesin dilinde. Adeta CHP’nin anahtar sözcüğü. Onsuz cümle kurulamıyor. Çekiciliği had safhada. “Değişim” vurgusu yapmadan CHP adına söz söylemek, nerdeyse kıymetsiz kabul ediliyor.

“Değişim” vurgusunda Ekrem İmamoğlu’nun skoru oldukça yüksek. En çok o “değişim” demeden cümle kurmuyor. Seçim sonuçlarından hemen sonra “değişim” demeye başladı. Şimdi de “değişim” adlı site kurdu. Baştan aşağıya “değişim” vurgusuyla süslenmiş bir site.

Bolu Belediye Başkanı da “değişim” için Ankara’ya yürüyor. CHP’de her geçen gün “değişim” diyenlerin sayısı artıyor.

Bu kervana CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katılmış durumda. Artık o da “değişim” diyor.

“Değişim” vurgusunu dilinden düşürmeyenler için yegane “değişim”; kendisinin yaptığı ve yapacağı “değişim”.

Mesela Kılıçdaroğlu da “değişimi” asıl kendisinin yaptığını söylüyor. Diyor ki;

“Şimdi gelelim liderlik ve değişim meselesine. Bizler 25 milyon gibi birçok ülkenin toplam nüfusuna sahip insanla birlikte çıkarsız, parasız, sadece hakkın yanında olmak için bir araya gelen bir koalisyon kurduysak, başörtülüsü, başı açığı, seküleri, milliyetçisi bir araya gelebildiysek büyük bir değişimi zaten başlatmışız demektir.

Ama biz toplum olarak neyin değiştiğine değil neyin değişmediğine bakarsak hata yapmış oluruz. Değişen şeyler yüzde 20’lerden yüzde 48’e uzanan kitlelerdir. Asla görüşülemez denilen cenahlarla görüşmek, ittifak yapmaktır. Neden bizden değilsin diye o tarafı görmezden geleceğine onların yanına gidip ellerini tutmaktır.

Bugün bu değişimi yaparak 25 milyonu davamıza kattık, yarın 35 milyonu davamıza katacağız. 25 milyonu bir araya getirme başarısı sadece bana, lidere ait değil.

25 milyona dokundurtmam. 25 milyonun hakkını hukukunu kimseye yedirtmem. 25 milyona ulaşan bu değişim yeterli değilse, başarısızlık benimdir. Bu sayıyı artıracak yeni değişimleri üretme görevi de benimdir.”

Gördüğünüz gibi Kılıçdaroğlu da “değişimin” öznesini saptamış durumda. Ona göre de; “değişimin” asıl isteyeni de, başaranı da, başaracak olanı da kendisi.

Kendinden başka “değişim” diyenlere itibar etmiyor, edilmesini istemiyor.

İmamoğlu da dilinden düşürmediği “değişim” vurgusunun öznesi olarak kendisini görüyor. Büyük bir çaba içine giriyor, site kuruyor, adına;” iktidar için değişim” diyor. O da bensiz “değişim”, “değişim” olmaz diyor. Ben olursam ancak “değişim” olur diyor. Ben yoksam onun adına “değişim” denmez diyor.

Üstelik; mücadeleyle, iddiayla, kararlılıkla “değişimi” ben sağlayacağım demiyor. “Değişim” hazır olarak benim için sağlansın ve sonunda ben “değişimin” öznesi sayılayım diyor.

Zahmetsiz “değişim” benim işim diyor.

Kısacası Kılıçdaroğlu da, İmamoğlu da “değişimi” paylaşamıyor. Her ikisi de “değişim” vurgusunun sıkı sözcüleri haline geliyor. Her ikisi de “değişim” denilince ilk akla gelenin kendileri olmalarını istiyor.

Ancak her ikisi de, asıl beklenen değişimin; içerik değişimi, siyasi tutum değişimi, güçlü siyasi söylem ve fikir değişimi olduğunu söylemek istemiyor.

Her ikisi de; siyasi tutum, siyasi söylem, siyasi tercihte nerede yanlış yaptıklarına ve buna bağlı olarak neden seçim yenilgisi yaşadıklarına, yaşattıklarına hiç değinmiyor. Her ikisi de; bu zeminde fikri sorgulamaya hiç meyletmiyor.

Her ikisi de; Türkiye’nin verdiği mücadelenin özünden nasıl uzak olduklarına hiç dokunmuyor, özeleştiriye hiç yanaşmıyor. Her ikisi de; küresel terör ve sömürü baronlarına, emperyalizme ve uzantılarına umut olmalarının rahatsızlığını hiç dile getirmiyor. Her ikisi de; emperyalizme karşı verilen tam bağımsız Türkiye mücadelesinin neferi, öncüsü olacaklarının sözünü vermiyor.

Her ikisi de sadece “değişim” diyor ama “değişimin” içeriğini, siyasi özünü, fikri esasını kapsamlı, iddialı ortaya koymuyor.

Ne diyelim; “değişim” “değişim” olalı bu denli içerik yoksunluğuyla hiç dillere düşmemişti.

Önerilen Haber

DEM’e uzatılan elin anlamı

MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) DEM’lilerin elini sıkmasıyla ilgili …