Anasayfa / Köşe Yazıları / Beka Sorunu – Akşam Gazetesi

Beka Sorunu – Akşam Gazetesi

Türkiye zorlu bir kulvara girmiş durumda. 2019 hedefine yönelik 2018 kulvarı, her türlü siyasi manevranın, hamlenin ve refleksin yaşanacağı yıl olacak. Türkiye’nin geleceğine ilişkin planları olan her cenahtan aktör için 2018 son derece önemli bir yıl olacak. Bu süreç içinde Türkiye’ye yönelik iç ve dış tüm gelişmeler birbiriyle eklemlenerek, siyasal zemini belirleyici işleviyle etkileyecek.

Bir yandan Türkiye-ABD ilişkileri ile Türkiye’nin AB üyelik sürecinin geldiği son nokta, diğer yandan Türkiye ve Rusya olarak iki ülkenin yeni dönemde karşılıklı çıkara dayalı almak istedikleri mesafe ve başta Suriye meselesi olmak üzere bölgesel tüm sorunlar dış ve iç siyasi zeminin bütünleşik konuları olarak iç siyasal süreçleri ve siyasi aktörlerin pozisyonlarını belirleyecek.

Türkiye’nin özellikle son 5 yıldır karşı karşıya kaldığı saldırılar, ülkenin geleceğine el koyma hedefine işaret ediyordu. İç çatışma atmosferi oluşturarak, Türkiye’yi kaosa sürükleme çabalarının, neredeyse her yöntemle denenerek başarılı olunmasına uğraşılmıştır.

Sokaklar, meydanlar, adliyeler, kışlalar bu şer çabasının uygulama mekanları haline getirilmeye çalışılmıştır. Türkiye’nin geleceğine ipotek koymak isteyenler için amaçlananlar elde edilememiş, başarılı olunamamıştır. Şimdi de aynı aktörler, bu sürecin tortularıyla, yenilenen yöntemleriyle, sahneye çıkarılmak istenen yeni uzantıları eliyle 2019’u tahkim etme gayesi içindeler.

Bu noktada en can alıcı vurgu ; “Türkiye’nin beka sorunu” saptamasıdır. Bu saptamaya gönülden katılanlar olduğu gibi, buna yeterince inanamayanların varlığını da görmek gerekir. Asıl can alıcı nokta burasıdır. Yani meseleye bir türlü büyük fotoğraftan bakmak istemeyenlerin direnci, Türkiye’ye yönelen şer hamlelerinin kavranmasında körlüğe, duyarsızlığa ve giderek tehlikeli bir duruşa yol açıyor. Sözümüz şüphesiz bu durumu bilinçli olarak karartmak isteyenlere değil. Onlar görevlerini yerine getiriyor. Sözümüz onlardan etkilenenleredir.

Küresel bir gücün; bir yandan varlığımıza kastetmeye çalışan bir terör örgütünü göz göre silahlandırması, himayesine alması, diğer yandan içimizde yıllardır konuşlandırdığı derin yapılanmasının darbe girişimine destek olması ve tüm elemanlarını korumaya alması Türkiye’nin geleceğine ipotek koyma hamleleridir ve apaçık bir beka sorunudur. Bunu durumu karartmaya çalışanların bu ülkeyle, bu topraklarla, bu milletle sahici ve samimi bir bağının olması mümkün değildir.

Bir an için düşünün, 15 Temmuz hain girişimine; “ kontrollü darbe, tiyatro” diyerek, ” asıl darbenin 20 Temmuz’da” olduğunu her fırsatta dile getirenler şayet 2019’da iktidar olursalar, 15 Temmuz suçlularının onlardan beklentisi ne olur sizce? Yargılamalarının siyasi olduğunu iddia ederek, onlardan gereğinin yapılmasını istemezler mi? Hiç şüpheniz olmasın öyle olur…

Ama 2019’da “Yenikapı Ruhuyla” son sözü söyleyecek olan, Türkiye’yi Türkiye’den yönetme kararlılığının temel direnci Türk milletidir…

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …