Anasayfa / Köşe Yazıları / “YPG bize mi saldıracak” sözü ne anlama geliyor?

“YPG bize mi saldıracak” sözü ne anlama geliyor?

Beka mücadelesini yok sayanların incileri dökülmeye devam ediyor. Maalesef üzüntü veren, kaygı veren bir yaklaşımla karşı karşıyayız. CHP’nin başta Genel Başkanı olmak üzere bazı yönetici ve bazı yerel seçim adaylarının yaklaşımlarını, beyanlarını duydukça, öğrendikçe kaygı seviyemiz artıyor.

En son olarak, TV ekranında Suriye’nin kuzeyindeki PKK yapılanması ve arkasındaki vazgeçmeyen desteği hatırlatıldığında bundan yeterince kaygı duymayarak ve bunun bir beka meselesi olduğunu açık seçik olarak kabul etmeyerek ve PKK/PYD-YPG’nin Türkiye’ye saldırmayacağı yönünde değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkanı; bu değerlendirmeyi nasıl kolayca ve açıkça hangi gerekçeye dayanarak yapabiliyor? Kendi ifadeleriyle “YPG bize mi saldıracak “derken, bugüne kadar yaşananları yok mu sayıyor? Bu ülkeye sevdalı her yöreden, her cenahtan, her düşünceden insanın gördüğü gerçeği, yaşandığı hakikatleri, nasıl bir çırpıda yok sayabiliyor?

“YPG bize mi saldıracak” cümlesinin analize ihtiyacı var.

Bu cümleden anlaşılanları sıralamak gerekir;

YPG’nin PKK anatomisinin ayrılmaz bir parçası olduğu gerçeği yok sayılarak, terör örgütü olarak görülmemektedir.

Bu örgüt tarafından bugüne kadar yapılan terör saldırıları ya önemsenmemektedir ya da yok sayılmaktır.

Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı askeri operasyonları yapılmasının gerekli olmadığına inanılmaktadır. (Zaten Afrin’e girmeyin diyen de kendileriydi).

Fırat’ın doğusundaki, terör örgütünün yapılanmasına karşı olarak Türkiye hassasiyetinin ve kararlılığının gereksiz olduğu saptanmaktadır.

ABD’nin himayesinde palazlanan Suriye PKK’sının buradaki varlığının devam etmesi gerektiği kanaati anlaşılmaktadır.

PYD-YPG harflerinin PKK harflerinden ayrı olduğu için terör örgütü olmadığı sonucuna varılmaktadır ve o yüzden de bize saldırmayacakları kanaatine varılmıştır.

Tüm bu sıraladığımız cümleler; trajikomik ve aynı oranda ıstırap verici, kaygıyı artıran cümlelerdir. Şimdi kim diye bilir ki, yerel seçim gündemi dış politika gerçeklerinden soyutlanabilir ve ondan da önemlisi Türkiye’nin beka mücadelesinden bağımsız değerlendirilebilir.

Üstelik bazı CHP belediye başkanı adaylarının PKK çukur terörü sırasında “diren Lice Kadıköy seninle”, PKK bağlantıları dayanağıyla kayyım atanan belediyelere “kayyım atanması darbedir”sözleri hatırlandığında ve yine İstanbul’da Şişli ilçenin belediye başkan adayının yanı başında destek amacıyla konuşan HDP ilçe başkanının; “Kürdistan tarafı, Türkiye tarafı” ayrıştırmasından rahatsızlık duymaması hesaba katıldığında beka mücadelesinin değeri, ihtiyacı, kararlılığı, inancı ve direnci daha da kuvvetleniyor.

Önerilen Haber

Dağılmış masanın ve ‘sırttaki hançerlerin’ seçim yansımaları

Yerel seçim gündemi, partilerin adaylarını açıklamalarına odaklanmış olarak seyrini sürdürüyor. Cumhur ittifakının adaylarının çok büyük …